Yedikule Barınağı – Gerçek Bir Öykü

Help us Save Lives.. SHARE!Share on Facebook
Facebook
Tweet about this on Twitter
Twitter
Share on Reddit
Reddit
Pin on Pinterest
Pinterest
Email this to someone
email
Efe
Şarap

Biz Şarap’ı geçen hafta çarşamba günü Yedikule Hayvan Barınağından aldık. İlk gittiğimizde internet sitesinde formu doldurmamızı, daha sonra gelmemizi istediler. Gittik, istenilen formu, evin fotoğraflarını gönderdik. Birçok maddesi olan ( Hayvan kötü bakıldığında el konup geri alınır, yılda 2 kez barınaktan seçeceğimiz bir dost köpeğe yardım etmemiz gerektiği, herhangi bir durumda önce barınağa gitmemiz gerektiği, bunları yapmadığımız takdirde, köpeğimizi geri alma hakları olduğu ve dava açma hakları olduğu gibi.. oldukça göz korkutucu, ama özendirici hiçbir niteliği bulunmayan) bir belgeyi imzaladık. Üstelik bu kadar hevesle almak istediğimiz yavru için oldukça sıkı bir mülakattan geçirildik. Ben sandım ki, bu kadar dikkat edilerek, çok zor verilen yavrular, aynı şekilde takip ediliyordur.

Şarap’ı aldığımız gün, ordaki veteriner! bize ilk gün ishal olabileceğini söyledi. Şarap’ı eve getirdikten 1 saat sonra ishali başladı. Ve 1 gün boyunca hiç geçmedi.Ertesi gün Şarap kustu. Oldukça telaşlandık. Çünkü ona çok iyi baktık. Hiçbir şeyi yadırgamadı, oynadık, uyuttuk, taradık, yemeğini yedi severek. Ancak yine de sabah olduğunda keyfi kaçmıştı. Meral Hanım, ( bize köpeği veren Barınak
yönetiminin başındaki hanım) bize herhangi bir sorun olduğunda aramamızı söylediği barınak veterinerini aradık. Bize tek söylediği ”

Şarap
Şarap

Hıı, hastalandı demekki. Getirin, bakalım. ” Bu kadar! Herhangi bir uyarı, ne olabileceğine dair bir bilgi, ya da herhangi bir öneri yok. Biz Anadolu Hisarındayız. Yani Yedikule’ye gitmemiz sabah trafiğinde en az 1 saat sürüyor. Ki, Şarap’ın hali bile yok gözünü açmaya. Bu ilgisizlik karşısında ben kendi özel veterinerime götürdüm Şarap’ı.

İyiki de öyle yapmışım. Hemen antibiyotik tedavisine başlandı. ( Bu arada sadece ishaldi, ve birkaç kez kusmuştu.Başka hiçbir şeyi yoktu).  Günde 2 kez veterinere gidiyorduk.

Ertesi sabah, ateşi 40’a çıktı, hemen veterinere gittik, serum takıldı. Veteriner hekimimiz, bize, Şarap’ın durumunun ağırlaştığını, kanlı ishal olmasından endişe ettiği için gözetim altında tutmak istediğini söyledi. Zaten biz de bu hastalıktan endişelendiğimiz için ilk günden itibaren tedavisine başlamıştık.

O gün serumu devam ederken, altına kaçırmaya başladı. Ve 1 saat kadar sonra jel gibi bir dışkı ve kan parçaları gelmeye başladı. O an beynimden vurulmuşa döndüm, ellerimle beslediğim köpeğim, 1 günde 300 gram verdi. zaten 1 kilo 700 gram bir köpekten bahsediyorum. Ne kadar ciddi bir oran olduğunu anlayabilirsiniz. Kanlı ishal olduğu kesinleşince, ilaç tedavisini ona göre devam ettirdi veterinerimimiz. Ancak bize yaşamasının zor olduğunu, biz onu barınaktan almamış olsaydınız, bugün asla uyanamazdı dedi.Ve parvolglob isimli bir ilaç gerektiğini, bulamamamız halinde yaşama şansının %50 olduğunu söyledi.

Şarap
Şarap

Tam 24 saat boyunca, hiç uyumadan, gözümüzü kırpmadan, 10-12 arkadaş ilacı aradık. Ecza depoları, internet siteleri, paylaşım siteleri, veterinlerler, klinikler, hatta yurtdışındaki ilaç şirketleri.

Görüşmediğimiz yer kalmadı. Ancak sonuç , ne yazıkki olumsuzdu. Bir arkadaşım Viktor’a anlatmış durumu, sabaha karşı 2 buçuk gibi arkadaşım beni aradı ve ilacı bize verebilceklerini söylediğinde sevinçten saatlerce ağladım.

Ama önce şunu söylemek istiyorum devamını yazmadan önce, bu ilaca ihtiyaç olduğunu öğrendiğimde, Efe ( erkek arkadaşım , Şarap her ikimizinde köpeği ) , Meral Hanım’ı aradı, ve durumu anlattı. Ancak hiç beklemediğimiz bir tepkiyle karşılaştık. Efe’ye söylediği şey, bu hayvanın bu mikrobu barınakta kapmış olsa dahi, hastalığın kuluçka döneminde olabileceğini ve farketmemiş olduklarını söyledi. Gerçekten böyle de olabilir. Buraya kadar sözüm yok. Ancak, ben Şarap’ı alırken, Gençlik hastalığı olup olmadığını sorduğumda, yok demişlerdi. Ve ishal olabilir panik yapmayın demişlerdi. Üstelik daha ertesi sabah, veterinerini aradığımız halde, bize sadece hastalanmıştır gibi basit ve önemsiz bir cevap vermekten öteye gitmemişti. Ancak Meral Hanımın Efe’ye cevabı ve savunması nedir sizce ? ” Kız arkadaşınız daha önce köpek beslediği için ben ona güvendim biliyordur die söylemedim. ”

Şarap
Şarap

Ben, senelerdir çeşitli köpekler baktım. Kangallarımda oldu, Alman kurdumda, Şu anda da çok sağlıklı 3 yaşında bir Golden oğlum var.

Tabii ki bu kadar küçük ve barınaktan alınmış bir yavrunun hangi riskleri taşıdığını biliyorum. Zaten bu kadar bilgim olmasaydı,
onların savunduğu gibi , ishal olabilirmiş önemsiz deyip otursaydım, şu anda Şarap yaşıyor olacak mıydı ??

Biz günlerdir uyumuyoruz. Yemek en son ne zaman yedim hatırlamıyorum. Ama hiç şikayetim yok. Ben bir dakika bile umudumu kaybetmedim. Şarap’a onun iyileşeceğini bana güvenmesini söyledim hep. O da bizi haksız çıkarmadı, direndi. Hatta ben yemek yemesini istiyorum diye kendini zorlayıp yemeye çalıştı. O bizden bile güçlü çıktı, ,iyiki.

Şarap
Şarap

Benim bebeğim, Türkiye’deki belki binlerce parvo hastalığına yakalanmış, ve kurtulmuş sayısı çok az köpekten birisi. Ben, ve Şarap
şanslıymışsız ki, sizin gibi insanlarla karşılaştık. Bize her konuda maddi, manevi destek veren veteriner hekimimiz Fikriye Hanım, ve
Viktor Larkhill olmasaydı, şu anda yaşıyor olmayacaktı, maalesef.

Bu hastalığın tek sebebi, zamanında aşılanmamış olması. Ve / Veya, bu hastalığı taşıyan köpeklerle aynı yerde kalmış olması. İlacın
Türkiye’de satışının belli insanların tekelinde olması ve bulunamaması ayrı bir konu. onun için sayfalarca yazı yazmak gerek. Benim
anlamadığım tek şey, biz günlerce sorguya çekilir gibi kendimizi anlattık, ikna etmeye çalıştık ona iyi bakacağımıza. Formlar
doldurduk, geri alınabilir gibi bir maddenin bile altına imza attık.

Neden? Barınaktan alalım, ordaki bir yavruya yardım edelim diye. Ama biz gözümüz gibi baktığımız bebeğimizi kaybetseydik, bize söylendiği gibi onlar da yavrumuza iyi bakmamış oldukları için dava açma hakkına sahip olabilecek miydik ? Hayır!

Burda bir adaletsizlik var. Ben, ve erkek arkadaşım Efe, öğrenciyiz. 1 haftadı günde 6 saat tedavi altında, 1buçuk aylık bir köpeğin, nasıl büyük bir maliyete sebep olduğunu tahmin edebilirsiniz. Çünkü durumu kritikti ve özel bakıma ihtiyacı vardı. Biz öğrenci olmamıza rağmen, ona bu hayatta bakılabilecek en iyi şeklide baktık. Veterinerde tedavi görürken bile insanlar inanamayarak baktılar bize. Şimdi sormak istiyorum, biz elektrık faturamızla ikametgahımızı kanıtladık, altına imza attığımız belgeyle iyi bakacağıma söz verdik, canımızı dişimize taktık, işe, okula gidemedik. Herşey bir yana, çok korktuk. Şanslıyız ki, kurtardık. Ama ya olmasaydı ?

Şimdi, siz köpeklere gerçekten iyi baktığınızı kanıtlayabilir misiniz ?? Gerçek gönüllüler, bir barınak adı altında gönüllü olanlar değil illa.

Sarap
Sarap

Ben GÖNÜLLÜYÜM. bebeğime gönlümle baktım, bakmaya da devam edicem. Gönüllü olmak ne o kağıt üstündeki imzayla, ne de barınak yöneticisi olmakla olmuyor. Keşke Gönüllü olsaydınız!

Ne ilaç bulmamıza yardım ettiler, ne de tekrar arayıp durumu nedir diye sorma zahmetine girdiler.

Bugün, Şarap oldukça iyi. Dün gece yemek yedi. Hiç kusmuyor. İshali düzeldi. Artık kendine geliyor, hayati tehlikeyi atlattı. Bunun için hayatım boyunca minnettar olucam, destek olan herkese, ve en çok size. Son sözüm şudur; bu acıyı yaşamış bir insan olarak, hiçbir barınak ve ya kişiyi suçlamadığımı, ancak sistemin yanlış işlediğini söylemek istiyorum. Gönüllü olmak yalnızca sevmekle olmuyor. İlgi, bakım, özen de gerektiriyor. bu örnek sizi barınaklardaki köpeklerden uzaklaştırmasın, tam tersine daha çok sahip çıkın! o barınaklara bu kadar büyük sorumluluklar vermeye bile gerek kalmayacak günlerin gelmesini umut ediyorum. O gün gelene kadar, bir barınak gezin, gerçek gönüllülere destek olun, hayvanlara yardım edin. Hayat kurtarmak bizim elimizde.

Sarap
Sarap

Ancak yanlışı düzeltmemek, söylememek, en az yanlışı yapanlar kadar suç. bu yazımın sebebi, budur. Ben, doğru olanı yazmakla yükümlü hissediyorum kendimi. Başka bir Şarap hastalanmasın, ölümden dönmesin diye.

Ve siz bir tek nefes daha alsın diye köpeğinizin gözlerinin içine bakarken, onlar arayıp ” o bizim de köpeğimiz ” dediklerinde, bunun sadece boş bir laf olduğunu görmemk için.

Gönüllü olan, gönlüyle seven herkese teşekkür ediyorum.

Gonca Gökçek


Yaşadığınız “barınak” hikayelerini bizimle paylaşın, barınak cehennemine beraberce çozüm bulalım.

v.larkhill@googlemail.com

Help us Save Lives.. SHARE!Share on Facebook
Facebook
Tweet about this on Twitter
Twitter
Share on Reddit
Reddit
Pin on Pinterest
Pinterest
Email this to someone
email

0 comments on “Yedikule Barınağı – Gerçek Bir ÖyküAdd yours →

  1. Öncelikle Şarap’a, size ve Efe Bey’e geçmiş olsun…
    Özen, dikkat ve tecrübeniz olmasa şimdi söylediğiniz gibi Şarap olmaz. Sizler mutsuz, ve çaresiz olarak kala kalmış olurdunuz.
    Çünkü doğru şekilde gözlemleyip paylaştığınız gibi sistem yanlış çalışıyor… Sizi geçirdikleri mülakat süresi kadar bir sürede kaç tane Şarap gibi yavrucağı hastalığa karşı aşılıyabilirlerdi. Sizin doğru bir sahiplenici olup olmadığınızı denetlemeleri elbette doğru ama göstermelik olarak yapılması ve daha önce kendilerinin yapmış olması gereken işlerin sorumluluğunu almamaları, hatta yapmamaları çok yanlış…
    Paylaştığınız için çok teşekkürler…
    Saygılar,
    Baysal

  2. sevgili gonca hanım, şarabın kurtulmasına çok sevindim. ama yedikule hayvan barınağı ve meral hanım konusunda iyi niyetli ve kendi somut yaşadıklarınızdan kalkarak yaptığınız eleştirilere çok katılamıyorum. türkiye koşullarında istanbul koşullarında yedikule barınağı büyük fedakarlıklarla sürdürülen en iyi örneklerden biridir. hatta en iyi örnektir. 2500 hayvanın barındığı bir yerden söz ediyoruz. o barınak sıfırdan meral hanımın çabası ve kişisel girişimi ile kurulmuştur. daha iyidüzenek ve koşulları savunmak istemek gerek. ama bu arada yıllarını özveri ile bu uğraşa adamış, bir tane değil binlerce hayvana sığınacak bir yer, yaşama ve barınma hakkı sağlamak için çabalamış güzel bir insanı üzmemek demoralize etmemek gerek. tekrar geçmiş olsun ..

  3. Wish I could read Turkish!!!!! Nice pictures of sweet little pup and loving owners.

  4. azize tirali says:

    size geçmiş olsun diyorum, umarım çok sağlıklı büyür şarap. sizin gibi insanlar varoldukça, eminim hayvanlara hayvan muamelesi yapanlar azalacaktır . o güzelliğin hayata tutunması için verdiğiniz çaba için çok teşekkür ediyorum..

  5. Sarap’in kurtulmasina cok sevindim, Cok gecmis olsun, zor gunler gecirmissiniz ama hic bir zaman yilmamissiniz. Sarap cok sansli bir kopekmis gercekten. Yasadiklariniza cok uzuldum. Veteriner Fikriye Hanim’i da Barinak Yoneticisi Meral Hanim’i da taniyorum. Her ikisininde cok basarili oldugunu dusunuyorum. Yedikule’deki 2500 kopege bakmak hic kolay bir is degil. Meral hanim’in bu konuda basarisi bi cok hayvansever tarafindan biliniyor. Elestirilerimizde yikici degil de yapici olmakta fayda var diye dusunuyorum..

  6. Gonca Gökçek says:

    Solmaz bey,
    bey diyorum ama umarım yanlıs yazmıyorumdur.
    oncelıkle dilekleriniz için teşekkür ederim. ve güzel dileklerini sunan herkese de. Eğer yazımı dikkatle tekrar okursanız, hiçbir kişi yada kurumu hedef almadığımı, kimseyi yargılamadığımı söylemiştim. bu işi gönlüyle yapan kimseye sözüm yok. Meral Hanım’ı en az sizin kadar araştırdığıma ve bildiğime emin olabilirsiniz. gezdiğim onca barınaktan sonra almak için çaba harcadığım yer bu yüzden orası oldu. Ancak eğri oturup doğru konuşmak lazım. Meral Hanımın kendisi dahi bize bu uyarıyı yapmayarak yanlış yaptığını telefonla konuştuğumuzda söyledi üstelik. ortada bir yanlış varsa bunu söylememek, yanlışı yapan kadar suç bence. ben kendi canımdan çok sevdiğim köpeğimi kaybediyordum. şu an o şans eseri kurtuldu. kurtulmasaydı da buraya Meral Hanımı demoralize etmemek adına bir yazı mı yazardınız acaba ?
    kolay bir iş olduğunu söylemiyorum, gönülden bu işi yapanlara Allah kolaylık versin. Ama lütfen ortada bir yanlış varken, üstelik hayati bir yanlış, insanların morallerinden fazlasını düşünmeye çalışınız…

  7. arkadaşlarım gonca ve efenin çabaları gerçekten takdire şayan, tedarikçi ve yardımcı olan emek sarfedenlerede teşekkür ediyorum, üzüntüye bir son verip bu küçük afacanın yaşamasını sağladılar.. hayvan barınağının ilgisizliği çok can sıkıcı, aşılara ayrılan bir maddi bütçe mi yok ya da varda yanlış yerlerdemi kullanılıyor gibi soru işaretleri geliyor insanın aklına????
    Temennim bu tecrübe edilenler bu kadar şanslı olmayan zavallı yavrucakların hayatını kurtarmaya vesile olur… tekrar geçmiş olsun

  8. Ben de köpeğimi aldığımda bir çok sağlık sorunu yaşadık. Çok şükür ki kömür(köpeğim) şu an iyi, sağlıklı ancak bir ayağı hala biraz aksıyor.
    Yaşadığınız acıyı paylaşıyorum.
    Umarım bu tür vakalar tekrar yaşanmaz ve herkes okuduklarından ders çıkarır.

  9. Hakan Avcı says:

    Bu şirin ötesi köpeciği kurtardığınız için iyilikler hep sizi bulsun…

  10. Vuslat Çamkerten says:

    Gonca, sen ve erkek arkadaşına bizim evden kucak dolusu sevgiler!!!Çok teşekkürler…

    Şarap’ı da öp bizim için ne olur…

    Vuslat,
    Şeftali,Küçük,Pıf pıf,Hero 🙂

  11. Canım Arkadaşlarımız Efe ve Gonca ,
    Yazınızı okuduk.. Sizin gibi herkes bu kadar duyarlı olabilse keşke..Sayfalarca bunları dile getirmeniz,şaraba verdiğiniz destek gerçekten takdir edilicek birşey..Resmen şarabın meleği olmuşsunuz..Çok büyük geçmiş olsun.. Meral Hanım’ın göz ardı ettiği şeyleri gerçekten çok kınadım.. ama çok şanslı bir köpekmiş şarap .. tekrar geçmş olsun arkadaşlarım..

    Semin & Melis Dönmez

  12. ece asici says:

    keske herkes sizin kadar ilgili olabilse.
    sarap’inizla birlikte uzun ve mutlu hayat diliyorum.
    yazinin da cok gerekli ve yerinde oldugunu dusunuyorum.
    cok gecmis olsun …

  13. 2500 köpeğe bakmak kolay değil demiş bazı kişiler. Bakmaktan kasıt tam olarak nedir? Benim bakmaktan anladığım Gonca’nın yazdıkları ve Şarap’a yapılan davranışlar değil açıkçası. Barınakta 2500 köpeğe bu şekilde bakılıyorsa, bu tip hastalıkların aşırı bulaşıcı olduğu da düşünüldüğünde, toplam sayının her gün ciddi şekilde düşüyor olması gerek. Herkes kendi “term”lerinde birşeyler yapmaya çalışıyor ama bu “term”ler maalesef çoğu zaman yanlış oluyor. Şarap gerçekten çok şanslıymış, sizin gibiler tarafından kurtarıldığı için…

    Gonca facebook’da da yazmıştım, gerçekten harika insanlarsınız ve iyi ki varsınız…

    P.S. 4 ay önce veterinerden kurtardığım 1,5 aylık kedim Sasha, eve getirmemi takip eden 12 saat içinde, ben daha ne olduğunu anlayamadan,zaten hasta olduğu için, hayatını kaybetti. Bu nedenle bu konuda çok çok hassasım…

  14. Öykü Sıcakkanlı says:

    Şurup’a da, size de çok gelmiş olsun. Umarım yakında bağışıklık sistemini çok güçlendirmiş bir köpek olarak tamamen iyileşip kendisini büyümeye ve sevimlilik yapmaya adar.
    Saptamalarınız harika. Şurup’un hastalığı nedeniyle duyduğunuz üzüntü sonucunda o barınak ve görüştüğünüz kişileri suçluyor olmanız beklenirdi belki de. Ama asıl sorumlunun bu sistem olduğunu çok güzel dile getirmişsiniz. Barınaklar – ne kadar iyi yönetilseler de (ki en iyi yönetilenlerde bile bir karma aşı bile yapılamıyor demek ki, bütçe yetesizliğindendir mutlaka.) – köpekler için korkunç yerler. Temiz, renkli, sevimli bir dekoru olabilir ve bu insanın gözüne çok güzel görünebilir ama bir köpeğin gözünden bakacak olursak en temel ruhsal (bir sürünün parçası olmak gibi) ve fiziksel (hareket) ihtiyaçlarını karşılama şansı dahi yok barınakta. Bu nedenle oradaki bir köpeği kurtarmış olmanız da harika.
    Şurup’u kocaman öpüyorum.
    Sevgiler,
    Öykü

  15. Mutlu Jones says:

    I have visited that shelter couple of months ago, when I was there I could not believe the amount of the dogs there. I thought, how come on earth they can provide good care of all these dogs, and I was told they were running the shelter without getting any financial help from government. I believe they are doing their best but that is not enough. I agree with Viktor as far as shelter system needs to reformed. And he has great ideas about reforming shelters in Turkey. They have got to consider these ideas.I am looking forward to see the days shelters managers in Turkey will be on the same page with Viktor one day and do whatever necessary to fix this problem.

    In the mean time Gonca Hanim I am glad Sarap is doing fine now and wish you and your family a healthy , happy life from now on.

  16. gecmis olsun goncacim.perisan olmussunuz ücünüzde.sarap sansli köpeklerden biri malesef türkiyedeki diger köpeklerin bukadar sansli olduguna inanmiyorum.Türkiyedeki barinaklari hic güvenmiyorum.gecen sene antalyadayken bi barinagi ziyaret ettim.Hayvanlar kasina kasina her yerleri yara olmustu.40 derece günesin altinda duruyorlar bakicilar sularini bile degistirmemislerdi gittim sularini ben degistirdim üstüne bitte Bakicilardan firca yedim banami kalmis diye.gercen o barinaktan agliya agliya cikmisdim..lütfen arkadaslar birazcik kücük dostlarimiza yardimci olalim.ben almanyada yasiyorum para yardimi yapamiyorum cünkü barinaktakilere güvenemiyorum.anca tatile gelince iste.Gonca ve Efe herkese örnek olmali…
    tugce

  17. Çağrı Sert says:

    Bu hikayeyi okurken gözlerim doldu. Tutamadım kendimi. Aklıma gençlikten ölen köpeğim geldi… Bobim… O barınaktan gelmemişti ama yine de benzer bir hikaye. Kısaca paylaşmak istiyorum. Gonca’nın ve Efe’nin hislerini paylaştığımı ve olabilecek en iyi biçimde anladığımı göstermek için…Bobi’yi Kadıköy’den sokaktan almıştım. O zamanlar Kadıköy sahilde hayvan satıyorlardı ve ben maalesef bugünkü kadar bilinçli değildim. Sevmek için kucağıma aldığım o kapkara kızı bırakamadım. Hikaye uzun… Sonunda altımızdaki arabayı satıp yurtdışından gerekli ilaçları getirme aşamasına bile geldik, veterinerler, klinikler vs vs… ama olmadı… Bobim o iğrenç katil tüccarların onu koydukları pislik yuvası kafeslerde kaptığı gençlik mikrobunu yenemedi. Morfinin bile ağrılarını dindiremediği, titremelerinin kesilmediği ve kuyruğu dahil 3 ayağının felç olduğu bir noktada hayatımın en zor kararını verdim. Bebeğimi uyutmalarını izin verdim. Acısı bitsin diye… Gonca’nın yazısı Türkiye’de hayvanların ve hayvan severlerin karşılaştığı en büyük sorunu çok çarpıcı bir biçimde anlatıyor… Sorun kesinlikle hayvanlar değil… Sorun, hayvanlarla ilgilenmek üzere görevlendirilen “sözde hayvan sever yetkililer”… Gonca, Efe… iyi ki varsınız. Şarap’a sizinle birlikte uzun, sağlıklı ve mutlu bir yaşam diliyorum… Ona hayatını verdiniz.

  18. Orsin Kokcu says:

    Goncacim oncelikle sana ve erkek arkadasina cok gecmis olsun. Cok buyuk bir sorumluluk alip kucuk bebeginizi ne pahasina olursa olsun kurtarmissiniz. Bizimde labradorumuz var en ufak atesi ciktiginda oyle cok uzuluyorumki bu yuzden acini cok iyi anladim. Insallah barinaktakiler sorumluluklarini daha iyi bilirler bundan sonra. Barinak acmakla hayat kurtarilmiyo savunmasiz minik kopeklere cok iyi bakmalari lazim fakat su ana kadar gozlemledigim kadar malesefki Turkiyedeki barinaklarda hayvanlara yeterince ozen gosterilmiyo, bu yuzden sizin gibi gonullulerimiz oldugu icin cok sansliyiz. Ama neyseki ugraslariniz bosa cikmamis ve bebeginize kavusmussunuz. Umarim bundan sonra Sarap ile birlikte mutlu ve saglikli yasarsiniz..
    Sevgilerimle,
    Orsin

  19. Tuce Turgut says:

    Sizi GONULden tebrik ederim..Barinaklar ve sistemleri hakkinda bilgi sahibi degilim,bu yuzden fazla yorum yapmayi etik bulmuyorum.Belli ki uzucu ve sinirlerinizi yipratan bir donem gecirmissiniz,fakat ne mutlu ki yazinizi guzel bir sekilde sonlandirmissiniz.Icinde sitemleri barindirdan (hakli olarak) yazinizda,onemli olan nokta acik ve net. Vazgecmemek..
    Gecmis olsun,
    Sevgiler,Tuce.

  20. Gonca Gökçek says:

    Yıllandıkça güzelleşsin inşallah bebeğim 🙂
    herkesin desteğine efe ve ben , ve Şarap çok teşekkür ediyoruz.
    Eleştiri de bulunanları anlayabiliyorum. Ancak yazılarımın olabildğince kırıcılıktan uzak, gerçeğe yakın olduğunu düşünüyorum.
    Gerçek olan şu ki, bir canlının sorumluluğunu almış, ve onun canının yandığında çaresizliğin ne demek olduğunu tatmış herhangi bir birey, benim kadar yumuşak yazamayabilirdi bu yazıyı. Empati kurmak gerek. Dilerim ki, yazılarımı sert bulan insanların hiçbiri, bizim yaşadığımız gibi günler geçirmesinler hiçbir zaman. ancak ne yazık ki, yazdıklarımı gerçekten içten hissedenler, bu acıyı yaşamış, ya da yaşamanın eşiğinden dönmüş olanlar…

  21. Gonca Gökçek says:

    bütün bu savunma yazılarına tek bir soru sorarak son vericem. çünkü barınakları ve kişileri savunan insanları şu an algılamakta ciddi zorluk çekiyorum. Herşeyi bir yana bırakın, bir hataydı, onlar da böyle olsun istemezdi, onlarda gönüllü insanlar vs vs..
    2 gün önce durumu çok ciddileşmişken konuştuğumuzda umarım iyileşicek ben de çok üzülüyorum vs. yazan bu Hanım efendi, neden 24 saat geçmişken üzerinden bu telefon konuşmasının, ki bu hastalık hakkında birazcık internette göz gezdirmiş olanların bile bilebileceği gibi, kanlı ishal, özellikle bu kadar küçük bir bebekte, günlerdir ishal ve kusması olan, üstelik ilaç bulunamamışken, ani su kaybı varken, bırakın 48 saati 24 saati sağlıklı atlatmış olma ihtimali ne kadardır?
    Bunu internette 3 dk. araştırarak dahi görebilirsiniz.
    2500 köpeklik bir barınak yöneticisi hanımefendinin bunca yıllık tecrübesini geçin, oranın kurucusu olduğunu göz önünde bulundurursak, bunu bilmiyor olabilir mi ? HAYIR.
    o zaman neden 48 saattir benim telefonum herhangi bir barınak görevlisi tarafından hiç aranmadı, yada mail kutum boş ?
    En azından hayatta olup olmadığını, bu ilacı bulup bulamadığımı, o çok savundukları ”kendi köpekleri”nin yaşayıp yaşamadığını dahi merak etmiyor olmaları ne kadar etik ?
    Bu yazdıklarımı da içinize sindirebiliyor ve savunabiliyorsanız, gönüllerinizi bir kez daha yoklayın.

  22. *herhangi bir cana sahip olan varlığın durumunun bu kadar göz ardı edilmesi,sadece bu köpeğin sahibi Gonca arkadasımızın değil,herkesin en az onunki kadar umrunda olmalı,maalesef sahip cıkmamız gereken ama burada da gözüktüüğü gibi göz ardı ettiğimiz çok şey var hayatımızda..Ama maalesef bunu edemeyiz,cünkü bu bir canbu bir değer,masa veya sandalye gibi gündelik hayatımızda kullanıp nasıl hissetitğini önemsemediğimiz bir durum değil
    *!!!!Değerlerimize lütfen sahip cıkalım !!!

  23. Gözde Akyüz says:

    Daha 2 ay önce benim için çok önemli olan ve sokaktan bulup evime aldığım kedimi veterinerin ona daha bebekken yaptığı bi hata yüzünden kaybettim ve o günde 2 kez gittiğin veterinerde her gün o acıyı çekmek nedir en iyi ben bilirim sanırım çünkü o dönemi tam 1.5 ay yaşadım ben ama 3 yaşına kadar yaşatabildim ben onu ama şarap için çok erken farketmeniz çok güzel bi şans olmuş eminim Goncacım sen Şaraba çok iyi bakıcaksın umarım sen erkek arkadaşın ve şarap çok güzel şeyler yaşarsınız yıllarca
    ona iyi bakın.. çok geçmiş olsun..

  24. Oncelikle gecmis olsun. Sarabın kurtulmasına cok sevindim.Hayvanlara olan ilginiz gösterdiginiz özen ve en onemlisi sesinizi duyurmak en az bir insan hayatı kadar bir hayvanında hayatının onemli oldugunu vurguladıgınız icin verdiginiz bu caba icin sizi tebrik ediyorum

  25. Burcu Selçuk says:

    Gonca ve Efe bir çok kişiye örnektir. Ama özellikle burda anlaşılması gereken bu yazının kimseyi hedef almadığı olmalıdır. Bu dönemde onların yanında olmaya çalıştığım için üzücü olan bir noktayı paylaşmak istiyorum. Meral Hanım’a Şarap’ın durumu bildirildiği zaman kendisi çok üzüldüğünü bize belirtti. Samimiyetine o gün inanmak istedik evet. Fakat kendisine haber verilmesinden bu yana 2 gün geçti bir kere bile arayıp sormadı nasıl oldu diye. Bir çok sorumluluğu var sadece Şarap’la tabii ki ilgilenemez. Ama hassas bir konuydu. O kadar üzülen Meral Hanım’dan hiç ses çıkmadı. Her şeyi bir tarafa bırakıyorum kendisinden bağlantılarının çok daha iyi olduğunu düşünerek “parvoglob”u onunda araştırmasını istedik. En azından buldum ya da bulamadım diye dönmesini beklerdik.

    Şu an üzüntüleri unutmaya hazırız başta Gonca ve Efe olmak üzere. Ama bazı şeyler söylenmedikçe düzelmiyor. Neyse ki çok şükür Viktor sayesinde ilaç bulundu. Ve bu güzel suratı bize bağışladı Allah. Önce Şarap’ın hastalığıyla savaştık. Şimdi de bunlara karşı savaşıcaz.

  26. sarap cok sansli ki sizin gb insanlarin eline dustu kurtuldu kurtulduna cok sevindim ama dediginz gb orda kurtulmayi bekleyen bir suru hayvan daha var insanlarin bu konulara duyarli olup yuzlerce tl verip sagdan soldan kopek almak yerine ordaki hayvanlardan alip vericekleri o paralarida masrafinda kulanip nice saraplarin hayatini kurtarablrler.

  27. 2002 senesinde yunanistandan getirttiimiz 9 aylık rotvaydır cinsi köpeim çalındıında elimde 1000 tl lik maması ve bitmemiş 2 aylık taksit senedi duruyodu bu benim için maddi ve manevi anlamda çöküklük olmuştu eger GONCA ben senin kadar azimli we kararlı olsaydım köpeimi bulurdum sendeki azim hırs sabır beni inan utandırdı ve kararlılığın seni tebrik etmemi we seni kutlamamı gerektirdi.EVET seni yürekten kutluyorum sen ve senin gibiler bizlerdeki amann boşwer gibi sabitlenmiş fikirleri silmekte.şarap çok şanslı we hak edio senin çaban ve istein sonucu mükemmelce yaşamayı sende ALKIŞLANMAYI TAKTİR ALMAYI tebrikler…GONCA… şunu unutma köpekler sahiplerini yansıtırlar her zaman ve bir köpek elinden ekmek yedii sahibi kesinlikle bırakmaz ve unutmaz ŞARAPLA güzel vakitler geçirmen dileiyle…

  28. ……. meral ………. !!!!

  29. Can Arslan says:

    Gonca ve Efe’yi kutluyorum bu insanüstü uğraşlarından dolayı. Hayvanseverler için “bu kadar değeri insana verseler dünya kurtulur” derler ama günümüzde Şarap’ın dünyada işgal ettiği değere ulaşamayan ne kadar çok insan olduğunu düşününce bu iki arkadaşımızın çabalarını da takdire şayan buldum. Umarım Şarap hayatınızdan çok uzun bir süre daha eksik olmaz. Sevgiler..

  30. Merve Yaprak says:

    Yazılması gereken herşey yazılmış zaten.. Şunu söyliyeyim; Keşke tüm Şaraplar, Şuruplar.. Tüm bebeklerimiz bu kadar şanslı olabilseler..Keşke insanlar bebeklerimizin üzerinden para kazanmak istemese.. Umarım gün geçtikçe sizin gibi insanların sayısı artar..
    Sevgilerimizle..
    Merve & Köpük
    xx

  31. Berrak Sohtorik says:

    Canim Gonca’m,
    Şarap olabileceği en güvenli ve doğru yerde, senin yaninda. Çoğu şeyin hatalı yürütüldüğü bir ülkede yaşıyoruz malesef… Bu ilacın bu kadar zor koşullarda,hatta yoktan var edilerek bulunmasi da bunun en güzel örneği.
    Şarap annesini-babasini çok sevdi hayata tutundu ve önünde çok güzel bir yaşamı var.. Dilerim onun gibi nice şanslı ” can”lar daha olur.
    Unutmamak lazim ki bu hayvancıkların hepsi can taşıyorlar, ve bize- insanlara muhtaçlar ! Bu dünya üzerindeler ve yaşamaya hakları var !

  32. sızı gonulden tebrık edıyorum gonca ve efe kardesım gercekten cok ornek olucak bır davranısta bulunmussunuz ama keske herkes sızın gıbı duyarlı olsada baska sarap lar da bole kurtulsa ve sızın gıbı duyarlı ınsanların sewgı kaynagı olsa ALLAH SIZI ve sarabı sızden ayırmasın

  33. gnch*m nutkum tutuldu baştan sona kadar yutkunarak okudum resmen!
    ne yorum yapıcağım ne yazıcağımı şaşırdım ne kadar vurdumduymaz insan dolu artık çewremiz inanamıyorum…
    ama azminiz sayesinde şarap iyileşiyor ve dün sana dediğim gibi daha da iyi olucak bundan şüphem yok, şüpheniz de olmasın!!!
    Ne kadar şanslıki sizin gibilere denk gelmiş başkaları alsaydı belki de iyileşemeyecekti!!
    umarım herkes bundan bir ders çıkarır da hayvanlara karşı daha korumacı daha ılımlı yaklaşırlar, onlarda can taşıyor unutmamak lazım…
    çok geçmiş olsun size de gnch*m …

  34. Sumru Tatlı says:

    Böylesi güzel bir canlı için harcadığınız onca çaba ve kalp çarpıntısını gönülden tebrik ediyorum. Umarım toplum olarak daha bilinçli, daha sevgi dolu bir hale geliriz de minik Şarap gibi yardıma muhtaç bütün canlılar birer yardım eliyle karşılaşırlar..
    Şarap’la beraber nice sağlıklı, güzellik dolu günleriniz olsun.
    Sevgiler..

  35. Gonca Gökçek says:

    söylenecek çok şey, çook şey var.
    bana yazdıklarınız için tanıdığım tanımadığım yanımda olan ilacı bulmak için çabalayan bulamadıklarını bir türlü söyleyemeyen, iyileşsin diye dualar eden,arayan,soran,destek olan, herkese herkese herkese çok teşekkür ederim.
    Takdir edilmesi gereken bu güzel yürekli insan, Viktor.Ve onun muhtesem grubu, Let’s Adopt!. öncelikle ona minnettarım.o bizim kahramanımız.
    Daha sonra veterinerimiz, Şarap’ı hiç yalnız bırakmayan,umudunu yitirmeyen güzel yürekli hekimimiz, Fikriye Hanım’a sonsuz teşekkür etmek istiyorum. Onların emeklerinin bir karşılığı yok.
    Daha sonra onunla irtibata geçerek hepimizin umutlarını canlandıran, Berrak Sohtorik.
    Günlerce yanımızdan dakika ayrılmadan ona gözü gibi bakan, moral veren, güçlü teyzesi, Burcu Selçuk.
    ismini yazmaya sayfalar yetmeyecek dostlarım,arkadaşlarım,veterinerin camından bakıp gözleri dolan teyze, hepiniz, herkes, çok teşekkür ederim. bu bizim değil, ,içinde hayvan sevgisi olanların başarısı..
    Ve tabiiki oğlumuzun muthıs sabrı,ve dırencı..
    Herşey bir yana,Meral Hanım’a yine de teşekkür ediyorum bizi onunla buluşturdu. Uyuyan yanımızı uyandırdı.
    Dilerim düzelen şartlarda daha mutlu yazılar yazarım bir dahakine…

  36. Sabine Nowack says:

    Good luck for the future, I wish you and your family! Thanks!

  37. Burcin Kurkcuoglu says:

    Goncacim cok gecmisler olsun. Neler yasamissiniz, neler atlatmissiniz, ne guzel bir bebis edinmissiniz kendinize. Sarap in iyilesmesine cok sevindim. Yazdigini okurken zaten, sonuna ulasmak icin ne kadar acele ettigimi, ve insallah Sarap iyilesmistir diye nasil dua ettigimi bilemezsin. Turkiye’deki barinaklarin durumunu da cok guzel ifade etmissin ve malesef burdaki barinaklar da ayni sekilde kotu. Donem donem, hayvanlari olduruyorlar bile burda birak hasta birakmalarini… Ve haklisin, bunu ne kadar yaysak o kadar iyi. Elimden geleni yapicam guzelim. Size yeniden gecmisler olsun. Ve Sarapla beraber saglikli ve mutlu resimlerinizi bekliyorum.

  38. olağanüstü bir çabayla harika şeyler yapmışsınız öncelikle tebrik ediyorum dediğini anladım kimseyi suçlamadığınıda biliyorum fakat içinde yaşadığımız şartları düşünürsek hastanelerimizde yok yere ölen insanlarımız olsun yetimhanelerde dayak yiyen çocuklarımız olsun işkence gören yaşlılarımız olsun sizin barınakta gördüğünüz muameleyi hiç yadırgamadım ama şikayetinizi dile getirmenizi haklıda buluyorum tekrar tebrikler

  39. Cenk Ozkan says:

    Basından gecen olaydan haberim yoktu, oncelikle gecmiş olsun, yazında değindiğin nokta, aslında bircoğumuzun göz ardı ettiği, hayatımızın icinde bulunan bir çok haksızlıktan biri. Sanırım sistemin degişmesi icin ekonomik bazı ozgurluklere kavuşmuş bir ulke olmak gerekli, daha kontrollü, daha ileri duzeyde orgutlerin var olması icin. Elbet anlayışında değişmesi gerekiyor, bu konuda senin verdiğin ugraş umarım meyvelerini verir. Bunların öncesinde, dikkatleri bu konuya toplamak malesef cok güç. Ugraşında başarılar dilerim.

  40. Didem Toraman says:

    Goncacım Şarap’a ve sizlere çok geçmiş olsun.Çabanızı gerçekten takdir ediyorum.Yaptığınız harika bir şey.Kendinizle gurur duymalısınız.Benim de bir kuşum var ve az çok ne hissettiğinizi anlayabiliyorum.Umarım bu yazdıklarından sonra yetkililer daha duyarlı olur.Size Şarap’la sağlıklı ve güzel günler diliyorum.

  41. Helal olsun gonca..belki bir çok insanın isteyipte dile getiremediklerini yazmışsın..Şarap’a bayıldımm.. 🙂 nice günleriniz birlikte geçer inşallah..seni ve erkek arkadasını tebrik ediorum arkadasım..Sağlıkla kalın.
    Eda Sapmaz

  42. umut şan says:

    Ne kadar hayvanları önemsiyomuş gibi yapsalarda hiç bi haltı önemsedikleri yok bikere hayvanların o kadar kalabalık gruplar halinde barınması yanlış bide yemek diye lokanta artıkların felan veriyorlar hiç kimse kusura bakmasın hayvanı verene kadar nerdeyse sahip edinen kişinin gbtsine bakıyorlar ama hiç kimse bakımsızlıktan ölen hayvanların hesabını vermiyor…

  43. Hastahaneler, bazı bankalar, karakol, emniyet müdrülüğü, bazı okullar, Üniversiteler vb kurumlar. İşte maalesef butun bunlar yaşadığımız ulkedeki türlü sorunlarla bogusabıldgımız yerler. Bunlaraın yanında bi de Hayvan Barınakalrı varmıs, Bilmiyordum, yaşanan bu olay ile birlikte öğrenmiş oldum. Şaşırmamak gerekio belki de, değer verilmiyo maalesef canlılara. Çiçeklere, agaclara, güzelim denizimize, hayvanalara, insanımıza… Güzelleştieleceğine çirkinleştiriliyo bişiiler daha da. Bunun farknda olup, çozum aramaya çalışman oldukca duyarlı bı davranıs bence. Kimisi hayvanlar, kimisi insanlar, kimisi ağaçlarımız, denizimz için hikayeelrini yazarsa belki de birşeyleri değiştirebilirz. Yapılan yorumlar sonucu, ortaya bir cozum cıkacaksa sonuna kadar desteklıyorum. Sadece hayvanlar ıle ılglı olmasa belkı daha geniş bir kitleye de ulasılır. Herkesin hassasiyeti farklı olabılr belkı bu saydıklarım ıcınde. Barınakalrda ne yaandnı tam olarak bılmıyorum. Bu bir tesaduf mudur diye dusnuorum. Umarım oyledır. Umarım Şarap’ın ve sizin yasadıklarınız bir tesaduftur. Ama bir ihtmal var ki o da böyle bir durumun tesaduf olmaması karsnda önümüze cok üzücü bir tablo cıkabilir. Bunun için ”acaba” bile diyosak bi cozum arayablrızz, arastrabılırz, gidip konusabılrız, sık sık ziyaret edip, kontrolsuz bırakmayız belkı de. Herkes kendı onerısnı solese, mantıklı bır sonuca varılır belki de…

  44. öncelikle cins köpek almak yerine gerçekten bakıma muhtaç olan bu hayvancağızlardan birini seçip tüm bu hastalık risklerini de göze alarak evlat edinip üstelik bir de onu hayata döndürerek gerçekten örnek bir davranış gösterdiğinizi düşünüyorum ve size çok saygı duyuyorum. kolay olanı değil zor yolu seçtiniz.keşke herkes sizin gibi olsa. barınaktakilerin de resmen bu hayvanları size kakalar gibi davranıp hiç ilgilenmemesi insanların neden barınaklardan köpek almayı seçmediklerini açıklıyor diye düşünüyorum.

  45. Orkun EKİMERİ says:

    Kendi canınızdan çok o yavrucuğun canını bu kadar çok düşündüğünüz için size binlerce kez teşekkür ederim. Okuduğum ve okurken yaşadığım bu talihsiz olay karşısında da üzüntünüzü sizlerle birlikte paylaştım. Keşke insanlar birazcık daha özverili ve dikkatli olabilseler. Ancak bile bile lades yapan o hanımefendiyi de kınıyorum… Ne olursa olsun, her köpek bakan insan her şeyi bilmek zorunda değildir. Bilse dahi, biliyor diye söylememek söz konusu bile olamaz! Böyle bir durum içerisinde olan yavrucuğun hastalığının doğru düzgün söylenmemesi, zaten orada işlerin ne şekilde yürüdüğünün de net bir göstergesidir.. Tekrar sizlere teşekkür ediyorum göstermiş olduğunuz bu ilgi için. Şarap’ın da sizden bir ömür boyu hiç kopmamasını diliyorum.

  46. Fazla yorum yapma yeteneğim yok ama bu yazıyı okuyunca başınızdan nelerin geçiğini anlayabiliyorum ve şarap ın kurtulduğunada bir okadar seviniyorum ve dilediğim şey Şarapın sizden ömür boyu him ama him kopmamasını diliyorum.

  47. goncacim oncelikle bu hastaligi kopeginin atlatmasi gercekten cok buyuk bir sanss insallah bu sansinizz hep yaninizda olurr.ben japonyada yasiorum ve goncanin arkadasiyimm gonca bana bile ulasarak ilacin adini verdi bu azminden dolayida goncayi tebrik ediorum.. ayrica evinin kapilarini barinaktan alinan bir kopege actigi icinde cok tesekkur ediorum..meral hanim 2500 deil 5000 kopegide barinakta tutabilirr ama oncelikle bu hayvanlarin sagligina dikkat etmeli eger kopeklerinden bi kaci hastaysa bu hayvanlara guzel bakimla hayata tekrar baglayabilirr.ayrica sunuda solemek istiorum sarap yedikule barinagindan alinan bir koepkk ve yavru ayrica kanli ishal hastaligi bulasicida olabiliorr benim meral hanimaa onerim ordaki 2500 kopegide saglik kontrolunden gecirmekk bunu yapabilirse anlariz ne kadar icten gonullu..saygilarimla……

  48. Yaşadığınız sıkıntılı süreci çok iyi anlıyorum çok sabır ve özveri gerektiren bir durum ama sonunda size bakan o ışıl ışıl gözler her şeye değiyor yüreğinize sağlık.

  49. SEVGİLİ GONCA HNM!…
    BEN 42 YAŞINDAYIM.İLK BAŞTA YAŞIMI SÖYLEMEMİN NEDENİNİ ANLAYACAKSINIZ. BENİM 12 YAŞINDA BİR KÖPEĞİM VE SOKAKLARDAN TOPLADIĞIM 4 KEDİM VAR.HEPSİ EVİMDE,YATAĞIMDA BENİMLE BİRLİKTELER. ONLAR BENİM ÇOCUKLARIM.İŞTEN EVE DÖNDÜĞÜMDE KOŞARAK BENİ KARŞILIYORLAR VE ÇOCUKLARIM DİYEREK TEKER HEPSİNİ ÖPÜYORUM.
    KISACA DEMEK İSTEDİĞİM ÇOK SAĞLIKLI BİR KADINIM AMA DOĞDUĞUM ANDAN İTİBAREN HEP KENDİMİ ONLARA DAHA YAKIN HİSSETTİM.ONLARIN BANA İHTİYACI OLDUĞUNU VE TÜM SEVGİMİ ONLARA BU YAŞIMA KADAR VERDİM.VERMEYE DE DEVAM EDECEĞİM.BU YÜZDEN ÇOCUK YAPMADIM.
    HEP SÖYLEDİĞİM BİR SÖZ VARDIR.ÖLECEKSEM ONLARIN UĞRUNA YADA ONLARIN ELİNDEN OLSUN.HANGİ HAYVAN OLURSA OLSUN FARKETMEZ.
    YAZINIZI OKUDUKTAN SONRA GÖZÜMÜN ÖNÜNE ŞÖYLE BİR GÖRÜNTÜ GELDİ.. ŞARAP KENDİNE GELDİĞİNDE O ISLAK BURNUNU ANNEM ÖP İYİLEŞİYORUM DİYE SİZE UZATTIĞINI.İNANIN ÇOK DUYGULANDIM.
    ONLARIN BİZE İHTİYACI VAR!…
    SAYGILARIMLA GAMZE ÇAĞLAR

  50. öncelikle şarap’a ve sizlere geçmiş olsun dilkelerimi iletiyorum. ben de sizler gibi bir öğrenciyim ve yaklaşık olarak 4 yıldır sokak hayvanlarına olanaklarım dahilinde yardım etmeye çalışıyorum. malesef her zaman çaba ve inanç yeterli olmuyor, büyük umutlarla yardım ettiğiniz kedi ya da köpek bazen yaşama tutunamıyor. sizin mücadeleniz bu açıdan da çok anlamlı ve umut verici, umarım şarap uzun yıllar boyunca onu seven ve koruyan ailesinin yanında mutlu bir şekilde yaşar. yedikule hayvan barınağı ve meral hanım hakkındaki eleştirinizde haklısınız belki de. gerçekten de bir köpeği özellikle bir yavruyu evlat edindirirken belirtmeleri gereken tehlikeler var. göz ardı edilemeyecek sağlık sorunları ortaya çıkabilir. kişi her ne kadar hayvan beslemiş olsa dahi farkında olmadığı koşular var olabilir. bilgilendirmenin doğru ve tam yapılması şart. yorum yazan dostlarımızdan bazıları barınaktaki köpeklerin sağlık taramaları ve ya beslenmeleri için yeterli ödenek olup olmadğnı merak etmişler. eğer düzenli aralıklarla barınağın sitesini ziyaret ederlerse sürekli olarak mama ve ilaç ihtiyaç duyurularının yayınlandığını görebilirler. veterinerde sürekli borçları birikir, yavru olanlara yedirecek mamaları almakta zorlanırlar. yani durum eldeki kaynağın kullanılmaması değil de, elde fazlacakaynak olmaması.
    viktor’un da dediği gibi barınak sistemi değişmeli, ama bu sadece oradakilerin çabasıyla değil hepimizin uğraşıyla olmalı. maddi ya da manevi her açıdan destek olmalıyız. belki bu sayede nice şaraplar kurtulur ve biz de pek çok umut verici hikaye okuyabiliriz.
    hepimize kolay gelsin

  51. Büşra KARACA says:

    Merhaba demek istiyorum öncelikle burada olan desteğini esirgemeyen herkese … Canım Goncama ve tüm tatlı şirin hayvanlara kucakla sevgi gösteren insanlara çok teşekkür ediyorum kendi adıma , ve biliyorum ki eğer bizler varlığımızı gösterebildiğimiz sürece bu kötü olaylara engel olabiliriz bir daha ne şaraplar ne de goncalar yaşamaz bu kötü olayı eger biz varlığımızı gösterirsek hayvanseverler olarak buradayız diyebilirsek… Benimde aşklarım var köpeklerim puki ve chivas 🙂 şimdi bi tanede kedim oldu zilli :)zilli daha çok minik çok çaresiz annesi bırakıp gitmişti onu buldugumda şimdi miyavlarken bana anne dediğini hissediyorum inanılmaz güzel bi duygu hepsini çok seviyorum lütfen hiç bişiye duyarsız kalmayın …
    Sevgilerimizle, Puki,Chivas,Zilli ve Büşra..

  52. Onural Yüksel says:

    “Bu ülkede bazı şeylerin artık değişmesi gerekiyor.” Biz bunu hep söylüyoruz, her zaman birilerinden duyuyoruz fakat kimsenin bu değişim için uğraştığı görülmüyor. “Eğitim şart!” diyoruz ama görüyoruz ki sokakta karşılaştığımız yüksek lisans mezunu bir insan bile belli prosedürlerin veya kuralsızlıkların altında eziliyor. Bu konuda sizlerin göstermiş olduğu duyarlılığa ve emeğe karşı, bizler bir yerlerden bazı dersler çıkarmalıyız. Bu çıkardığımız dersleri de sesimizi yükselterek birilerine duyurmaya çalışmalıyız. Şarap’ın sizin gibi birinin yuvasına girmesi ve ona bu denli önem veren yeni bir aileyle birlikte olması beni çok mutlu etti. Daha pek çok Şarap’ların bu şansa sahip olmaları dileğiyle…

  53. Gonca hanım sizi kutluyorum, 1 haftadan daha kısa süre içinde kanlı ishali alt etmişsiniz, bu literatüre geçmeli.

    Veterineriniz serum uygulamasını kaç gün yaptı bilemiyorum ama ajiyokat yerinde bile hemen tüyleri yenilenmiş bu gerçekten başarı :-)))

  54. EZGİ YILDIZ says:

    öncelikle geçmiş olsun ama yazılanlara gerçekten inanamıyorum.şaka gibi geliyor.kim ne derse desin 2000 binden fazla köpeğe GÖNÜLLÜ bakmaya çalışan bir avuç insanı yüceltmek yerine, yerin dibine sokmuşsunuz.bunları söyleyen sizler acaba kaç kere hayatınızda barınağa gittiniz,acaba kaçınızın barınaktan alınmış köpeği var,acaba kaçınız bu insanları yargılamak yerine acaba ne zorluklarla yüzlerce köpeğe bakıyorlar dediniz.biri çıkıp lokanta artıklarıyla köpek besliyorlar demiş.hiç acaba yedikule barınağına gidip köpeklere yemek hazırladımı .biri ortaya birşey atıyor herkes arkasına koşuyor.hergün 2500 e yakın köpeğin karnı tonlarca yemekle doyuyor yetmiyor 10 çuval mama katılıyor(hastalar hariç)ne bekliyorsunuz başka bilmiyorum ki!!!
    çok zor bir prosödürden geçtik demişsiniz.gelmeden önce yedikuleye bunu biliyordunuz sanırım.hiç sorgu sualsiz verselerdi köpeği o zamanda hiç ilgilenmediler ,başlarından savmak için verdiler derdiniz.yani ne yaparsanız yapın yaranamıyor insanoğlu işte.
    birde köpeklerle çok ilgili herşyi bilen çok seven -gönülden seven-arkadaşlar yedikulenin sitesine baktım köpek 1 aylık yazıyor.bir buçuk değil.1 aylık bir köpeğe aşı yapılamaycağını bilmiyormsunuz siz?aşı takvimi 1 buçuk ayda başlar…imzaladığınız belgede herhangi bir durumda bize getirin diyorlar zaten, götürseydiniz ozaman.yolu bahane etmeyin götürmemek sizin tercihiniz.götüredebilridinz……….
    son olarak demek istedğim şu ”’anlayış”’…
    hergün yüzlerce hayvanın zorluğunu çekiyor bu insanlar birinizde teşkkür etseydiniz ama zahmet etmeyin sadece insanları yargılayın siz.herkes kendini hayvansever bellemiş.internet başında oturup hiç bişi bilmeden bir yazının altına onlarca cvp yazmak kadar koly bişi yoktur.
    ben kendi adıma tüm yedikule gönüllülerine teşekkür ederim .diğer barınaklarda gelen ziyaretçileri muhattap bile almıyorlar.böyle bir ilgiye hakaretle karşılık vermek bir hayvanseverin yapabileceği birşey değil.BAŞKALARININ GÖNÜLLÜLÜĞÜNÜ SORGULAMAK YERİNE KENDİ HAYVANSEVERLİĞİNİZİ SORGULAYIN BENCE!!!

  55. Gonca Gökçek says:

    propagandalarınızı başka yerde yapsaydınız keşke.
    yazımı okursanız, sizin söylediğiniz gibi bir tabir, bu kadar aşağılayıcı bir uslup, ve kimseye hakaret nitelikli bir söz kullanmadığımı görürsünüz. şarap hakkındaki detaylı bilgi için lütfen; http://letsadopt.wordpress.com/2009/10/29/yedikule-barinagi-%e2%80%93-gercek-bir-oyku-2/#comments tıklayın.
    yazdığım teşekkürü göremeyecek kadar, objektif olmaktan bunca uzak kalmanıza üzüldüm.
    objektif kalabilmenizi diliyorum.

  56. EZGİ YILDIZ says:

    hakareti siz yaptınız demedim keşke sizde yazımı anlayabilseydiniz.yazılan yorumların haksız olduğunu herkesin bilmeden biri bişi söylüyor diye yazdıkları yazının gerçeği yansıtmadığını anlatmak için yazdım.ben gittim gördüm biliyorum ama yorumları yazanların kaçının barınak ziyaret ettiğini merak ediyorum doğrusu

  57. Gonca Gökçek says:

    yazınızı 3 kez okudum. yazdıklarınızı da anladım yeterince.
    yazının gerçeği yansıtmadığını söylemişsiniz, gerçekliğini kanıtlayabilirim, siz gerçek olmadığını kanıtlaybilir misiniz ?
    şu ifadeler, sizi de , kimseyi de yüceltmez, 1 adım ileriye götürmez. üslubumda yanlış gördüğünüz yer varsa buyrun yazın.
    ben eleştiriye açık bir insanım.
    yazınızda ” şöyle yapmışsınız, yerin dibine sokmuşsunuz, teşekkür edin bunu yapacağıza” vb. o kadar çok cümle var ki , gerçeği yansıtmayan asıl bunlardır.
    herkes fikrini söylemekte özgürdü hani ? neden bir karşıt görüş duyduğunuzda bunca öfkeniz ?
    yazımın içeriği hakkında 1 tek yorum yazmamışken, savunmak amaçlı yazdığınız yazıyı asıl ben oldukça duygudan yoksun buldum.
    bu insanların hepsi barınak gezmemiş dahi olsa, yorumları eleştirmek için değil, yazdığım yazıyı anlayıp yorumlasaydınız, o zaman içtenliğinize inanmam daha kolay olabilirdi.
    ölümünü seyretmemek için çabaladığım bebeğimin hikayesi yazıyor yukarıda. her kelimesi de doğru.
    kendi hoşlanmadığınız 1 tek cümle gördüğünüzde hızlanan kalbiniz, bir de bizi düşünüp yazar umarım bir daha yorumu.

  58. Burcu Selçuk says:

    Ezgi Hanım günaydın,

    Ben yine devreye bir yanlışı düzeltmek için giriyorum. Şarap sitede yazıldığı gibi 1 aylık değil, 2,5 aylığa yakın bir köpek. Bunu Fikriye Hanım yaptığı muayeneler sonucunda söyledi. Yani merak etmeyin şans hep bizim yanımızdaydı yoksa bizde bile bile aşı yaptırmazdık herhalde. Bence şüpheciliğinizi sadece bizlere yöneltmeyip, biraz da karşı tarafı sorgulamanızı rica edeceğim.

    İyi bir gün geçirmenizi dilerim.

  59. Tüm Yorumlari okudum, cogunluk Yedikule Basrınagı’ nda bir muhattap bulduklarini ve hic olmazsa karsilandiklarini soylemis….bunlar beni sasirtti acikcasi… oysa ki ben, telefonla bizzat Meral Hanim’dan randevu aldigim halde !!! su anda barinak cok mesgul kopeklerin beslenme saati diye hem de Bostanci’dan geldigim halde iceri alinmamistim …..!!! Istanbul’daki hemen tum barinaklari dolastim…kimse kimseyi kandirmasin… hasta yetiskin kopekler, yarasi acikta kopekler ve daha yeni dogmus bebekler hepsinde ayni HUCRE lerde kaliyorlar… bu nasil gonulluluk, bu nasil hayvan sevgisi anlamis degilim… benim anlaysimda hayvanlari kucaga alip fotograf cektirmekle, sahiplendirme formu doldurmakla gosterilmez bu sevgi…

  60. EZGİ YILDIZ says:

    yazık ki anlatmak istediklerim çok yanlış anlanmış.herkes yorum yazabilir düşüncesini belirtelir şuan benim yaptığım gibi.kaldıki bunu engellemek bana düşmez.demek istediğimi tekrar yineliyorum.ben yedikule barınağına gittim,gördüm.gidip gördüğüm için söylediklerimin arkasındayım.
    şunu belirtmek istedim şarap hakkında yazıyı yazan hanımdan çok beni yorumlar çook rahatsız etti.bir çok insan varsayımlar üzerine birsürü şey yazmış.ama bazı şeyler sadece varsayımlar üzerine eleştirilemez.
    TÜrkiye gibi bir ülkede İstanbul koşullarında 2000 den fazla köpeği barındıran ve yinede bu kadar ilgiyi sevgiiyi gönüllü veren insanlardan bahsediyorum.yoksa bazılarının yazdığı yok lokanta artığı yemekler yok hücrede kalmaları gibi şeylere kulak bile asmıyorum çünkü onların görüdğünü bende gördüm.hücreden kastında ne olduğunu anlamadım.2000 den fazla köpeği hiç kafese ayırmadan serbest mi bıraksalardı.bende bir keresinde saaat 15.20 gibi barınağa ziyarete geldim ilk geldiğimde ama içeri alınmadım çünkü ziyaret saatleri 10.30-15.00 arasıymış 3den sonra yemek dağıtılıp temizlik yapılıyormuş…böyle dediler anlayışla karşıladım ve bir hafta sonra cumartesi tekrar saat 1 gbi geldim.içeri aldılar gayette ilgilendiler,fotograf çekindik bilgi verdiler broşür verdiler.ben bu kadarınada beklemiyordum çünkü gittiğimde 2 gönllü vardı biri meral hanım kendisi o an sadece sahiplendirme için gelenlerle ilgileniyordu birde bir hanım daha vardı ziyaretçileri karışılayıp bir yandanda felçli köpeklerle ilgileniyordu.o kadar işin arasında benle ilgilenmesi beni çok mutlu etti.
    o yüzden kalkıp onların gönüllülüğünü ve hayvanseverliğini asla sorgulayamam.okadar köpeğ bakan günüdüzünü gecesini onlara harcayan çaba gösteren felçlilerle teker teker ilgilenen insanlara bi eleştiri yöneltmeden önce kendimi sorgulamayı tercih ediyorum.
    lütfen şunu anlayın.şarap a gerçekten çok üzüldüm yedikule bir yana iyileşmiş olmasına çok sevindim.gayretinize teşkkür ederim kendi adıma.
    bu sizin başınızdan geçmiş bence doğru yada yanlış birşeyler yazmışsınız.yazınıza değil yazılan yorumlara çok üzgünüm.
    hakedilmeyen yorumlar bence.