Sahiplendirme Politikasında Değişiklik – Change in Let's Adopt! rehoming strategy

Help us Save Lives.. SHARE!Share on Facebook
Facebook
Tweet about this on Twitter
Twitter
Share on Reddit
Reddit
Pin on Pinterest
Pinterest
Email this to someone
email
Paris Before
Paris Before

Sevgili Dostlar,
Sahip Çıkalım! son iki senedir, bitmez tükenmez bir gayretle üyelerini hayvan sahiplenme, kısırlaştırma ve hayvanlarla ilgili diğer konularda eğitmeye çalıştı.
Son iki senedir, hem Türkiye’de hem de yurt dışında, daha önce örneği görülmemiş, eşi benzeri olmayan bir bağlantılar ağı, her sorunu çözecek ilişkiler kurmaktayız. Bu süreç içinde, üyelerimizin inancı ve güvenini kazandık.
Ancak yine de başaramadığımız hissine kapılıyoruz.
İnsanlara en can alıcı kısmı anlatmayı başaramadık: SORUMLULUK

Paris after
Paris after

Başarısızlık riskini minimuma indirebilmek için Türkiye’de var olan en ağır sahiplenme kurallarını getirdik: Sahip Çıkalım! evinizde bir hayvan beslemediğiniz takdirde size bir başkasını vermeyecek. Sahip Çıkalım! hiçbir hayvanı bahçede ya da fabrika türü bir yerde bakılmak üzere sahiplendirmeyecek. Bu kurallar bizler için son derece iyi işlese de aslında kurtarabileceğimiz hayvan sayısını kısıtladı. Ancak bu kısıtlamaya rağmen, neredeyse % 100’e yakın bir başarı oranını da garantiledi.
Sorunlar beklentilerle başladı. Gerçek şu ki, son derece sert olan söylemimizin altında, aslında bizler oldukça yumuşak kalpli insanlarız ve bu nedenle, daha koyduğumuz ilk kural üzerinden beklentiye girdik… Hayvan sahiplenmek istediği sırada evinde herhangi bir hayvan beslemeyen “hayvan sever”lerin sözlerine inandık, bu insanların ne hayvanları ne de bizleri hayal kırıklığına uğratmayacaklarını düşündük.

Simba before, just arrived to Istanbul
Simba before, just arrived to Istanbul

Bu tür sahiplendirmelerin çoğu başarısızlıkla sonuçlandı… Yaşanan ekonomik kriz zaten zor olan yaşam koşullarını daha da zorlaştırdı ve bugün, hayvanları sahiplenirken “sonsuz bir sevgi ile sevecekleri” sözünü veren kişiler, bu hayvanları tekrar bizlerin sırtına yüklüyorlar. Hem de eşi benzeri görülmemiş bir oran ve hızla…
Bütün bunlar nedeniyle birtakım tedbirler almak zorunda kaldık:
1.    Sahip Çıkalım! bir daha ASLA “bir hayvan kuralı” konusunda istisna yapmayacak. İnsanlar hayvanı ne kadar isterse istesin, ne kadar söz verirse versin, bir daha asla istisnalar olmayacak.
2.    Sahip Çıkalım!, bugün itibariyle, yeni vakalar almayı kesmiştir. Şu anda bakımını üstlendiğimiz hayvanları sahiplendirmek için elimizden gelenin en iyisini yapacağız. Ancak hiçbir yeni hayvan alınmayacak.

3.    Sahip Çıkalım! sahiplendirmeye devam edecek ancak bütün kaynak ve gayretini yurt dışındaki ortak ağını geliştirmek/güçlendirmek ve hayvanları sahiplendirme başarımızın en basit ifadesiyle % 100 olduğu yurt dışında yuvalandırmaya odaklayacak.
Dolayısıyla, bugünden itibaren, yerel olarak sahiplendirme konusundaki yardım taleplerinizi yanıtlayamayacağız. Eğer içinizden biri, bir hayvan sahiplenmek isterse, lütfen bizi arayın. Sizin uygun bir sahip olacağınıza inanırsak, size yardıma muhtaç bir hayvan buluruz ancak son köpeğimizi de sahiplendirdikten sonra, bir daha yerel yuva arayışına girmeyeceğiz.

Simba, adopted in Seattle
Simba, adopted in Seattle

Bu, Sahip Çıkalım!’ın yuva arayışına son verdiği anlamına gelmiyor. Tam aksine, sahiplendirmeye devam edeceğiz, ancak çok daha seçici bir biçimde… En çaresiz vakaları tek tek seçeceğiz: Sakat köpekler, üç bacaklı hayvanları, körler… Bu hayvanları özenle seçecek ve onları yurt dışında sahiplendireceğiz. Bütün bunları hiçbir masraftan kaçınmadan yapacağız. Umuyoruz ki, bir gün Türkiye’de yaşayan hayvan severler ne yapmaya çalıştığımızı anlayacak ve adlarına yakışır bir şekilde davranacak: Evindeki koltuğa en çok uyacak köpeği (ki bu köpek sahibi için en ufak bir sorun yarattığında kapının önüne koyulacaktır) arayan kaprisli ve aptal insanlar yerine özverili hayvan severler olacaklar…

Bu yeni politika bizi daha da özgürleştirecek ve bu sayede BÜTÜN zaman ve kaynaklarımızı sorumlu insanların kendi başlarına halledebilecekleri konular yerine eğitime ayırabileceğiz. Toplumun “hayvan sever” kesimi birçok kademede eğitime muhtaç: Hayvanların davranış ve ihtiyaçları, kısırlaştırma ve diğer ahlaki konular…
Sahip Çıkalım! bu boşluğu doldurarak yoluna devam edecek…

Saygılar.

Viktor Larkhill

v.larkhill@googlemail.com

——

Ears Before...
Ears Before...

Dear Friends,

For the last two years Let’s Adopt has worked tirelessly to educate its members about adoption, sterilization and animal issues.
For two years we have been building an unprecedented network of connections, facilitating relationships, both within Turkey and overseas. In the process we have earned credibility and the trust of our members.
However we feel we have failed.
We have failed at instilling the most basic of the messages into people’s heads. Responsibility.
In order to reduce the chances of failure we set up the toughest adoption rules in Turkey. Let’s Adopt wouldnt give you an animal unless you currently had an animal at home, Let’s Adopt would not give any animals in adoption destined to be kept on a garden, or a factory. Those rules have worked very very well for us. True, it has limited the amount of animals we could save, but it ensured a nearly total success rate.

Ears After
Ears After

The problem came when we made exceptions. The truth is, under our tough retoric we are very soft-hearted people, we made expections to the first rule, we believed the words of “animal lovers” who didnt have an animal right then but who promised us they would never let their animals, and us, down.

In the vast majority of those those adoptions have failed… The economic crisis has made things tougher, and people who promised eternal love for their animals are now dumping their animals back on us at an unprecedented rate.

All of this forces us to take three measures:

1. Let’s Adopt will NEVER make another exception to the One animal rule. No matter how much those people want the animal, no matter how many promises, we wont make exceptions again. Never.

Gulumser before
Gulumser before

2. Let’s Adopt stops, as of today, to take up new cases. We will do our best to place the animals we currently have under our care, but no more new cases will be considered.

3. Let’s Adopt will continue rehoming but it will focus all its resources and efforts in strengthening its overseas partner network and rehoming our animals overseas, where our success rate is, simply put, 100%.

As of today we wont be able to answer your request of assistance with new cases to be rehomed locally. If any of you wants to adopt an animal by any means call us and, if we believe you are suitable well find an animal in need for you but after we have placed our last dog we wont be seeking local adoptions any longer.

Gulumser After
Gulumser After

This, does not mean Let’s Adopt will stop rehoming, not at all. We will continue doing so but in an even more selective way. We will be handpicking the most desperate cases, the handicapped animals, the three legged, the blind ones, and will rehome them overseas. We will be doing so regardless the expense in the hope that one day, the “animal lovers” of Turkey will have understood what we are trying to do and will live up to their name becoming just that, selfless animal lovers instead of capricious silly people looking for the cutest dog to match their leather sofa. Dogs that will be dumped the moment they have the slightest personal problem.

This new direction will allow us to be freer and to dedicate ALL our time and resources to education instead of having to deal with issues that responsible people should be able to deal with on their own. The “animal loving” community is in desperate need of education at multiple levels, animal behavior and needs, animal nutrition, even moral issues… Let’s Adopt! will continue providing just that.

Regards

Viktor Larkhill

v.larkhill@googlemail.com

Help us Save Lives.. SHARE!Share on Facebook
Facebook
Tweet about this on Twitter
Twitter
Share on Reddit
Reddit
Pin on Pinterest
Pinterest
Email this to someone
email

75 comments on “Sahiplendirme Politikasında Değişiklik – Change in Let's Adopt! rehoming strategyAdd yours →

Comments are closed. You can not add new comments.

  1. Öykü Burma says:

    bu görüşü sonuna kadar destekliyorum.Türkiye’ye oranla yurtdışında insanlar hayvan sevgisi konusunda çok daha duyarlı ve bilinçli.(sözüm meclisten dışarı)Yurtdışında ay bu hayvanın bir bacağı yok ,bir gözü kör demeyip onlara sevgiyle yuvalarını açıyorlar.ger dönüşü olmayacak şekilde.

  2. Bu konuda biraz endişelerim var. Biliyoruz ki yurtdışında da, özellikle tatilci kesim, hayvanlarını yollara bırakıyor, hem de arabadan dışarı atarak. Bir kaç yıl önce gazetelerde bununla ilgili pek çok haber ve fotoğraf vardı. Bu nedenle Yurt içi ve yurt dışı diye bir ayırım yapılmasını çok doğru bulmuyorum. Umarım bu yeni politika daha derin hayal kırıklıkları yaratmaz. Bu konuyla ilgilenen herkese, süreçte yaşanan aksiliklere karşı biraz daha pozitif olmayı öneriyorum. Bu kadar olumlu ve değerli bir iş yaparken bu kadar öfke ve sinir, bumerang gibi bize döner ve yapılmaya çalışılan iyi şeyler, daha çok engele takılır. Yaptığımız olumlu şeylere ve başarılarımıza odaklanmak bize yola devam etmek için güç verir. Engellere odaklanmak ve öfkelenmek ise gücümüzü elimizden alır ve geri adım atmamıza neden olur. Eğitim konusuna bütünüyle katılıyorum. Bu noktada hepimiz elimizden geleni yapmak zorundayız, özellikle de çocukları eğitmek en önemlisi…

  3. Yurtdisinda sahiplendirme isine ben de rezerv koyarak yaklasiyorum..buradaki shelterler da dolu.. cok seyahat ettigimiz icin bakimini goze alamadigim bir sokak kedisine yer bulmak icin fribourg kantonundaki hayvan barinaginin agzina kadar dolu oldugunu ogrendikten sonra ponpon mecburi olarak eve yerlesti..:)) iyi ki de yerlesti ama buradaki arkadaslarimin da en buyuk derdi sahipsiz hayvanlara sahip bulamamalari..bir de tatile giderken disari atilanlar da cabasi..

  4. Mühim olan bu canlara bir aile bulabilmek, bu yurt içinde olmuyorsa ( insanlarımız maalesef hayvan bakmak konusunda yeterince sorumluluk sahibi değil ve de ekonomik şartları da yurt dışındakiler kadar uygun değil) tabii ki yurt dışında olabiliyorsa orada olmalı. Sonuna kadar destekliyorum.

  5. Yüksel DURUKALP says:

    Nidir yurtdışına hayvan sahiplendirilmesi yapılıyor anlayamadım bir de nerde var sakat hayvanlar onlar nasıl iş bu ya,sahiplendirme adı altında başka acı gerçekler yatıyor olmasın neler duyuyoruz bu konularda lütfen bizim hayvanımızı bıze bırakın, yurt dışında sapasağlam hayvanları l5 gün bekletim sahiplenmezse uyutulduğunu gayet iyi biliyoruz onları sahiplendirin bari ne istiyorsunuz buradaki hemde sakat hayvanlarımızdan lütfen lütfen lütfen bu işi asla yapmayın, oralarda devmlı hayvanlar uyutulsun, deneylerde kullanılsın,sizler türkiyeden hayvanlarımızı götürün asla bugüne kadar yazdıklarınızı beğeniyordum ama bugün korktum sizden, yuvalandırmaya çalışıyorsanız bu türkiyenin hayvanı türkiyde kalsın,biz oradakileri sahiplendirinde canlarından olmasınlar

  6. yutdışında herşeyin güllük gülistanlık olduğuna da, let’s adopt’ın yeni politikasıyla 100% başarılı/mutlu olacağına da inanmıyorum..heryerde bilinçli hayvansever de bilinçsizi de mevcut..kriterlerde istisna yapılmamasını gerekli buluyorum, zaman zaman durarak bi nefes payı bırakmayı da..ancak yalnızca türkiye dışına hayvan göndermeyi, hem o hayvanseverlere de gözü kapalı güvenilemeyeceği, hem hayvanın durumunu uzaktan gözlemlemenin zorluğu hem de olası masraf ve bürokrasi enflasyonu nedeniyle makul bulmadım..bu da bi tür ayrımcılık gibi geldi, belki de ceza?

  7. Sahiplenilen köpek sayısı çok azalacak bu durumda.

    Avrupa Birliği’nin, özellikle Almanya’nın birlik dışı ülkelerden gelecek hayvanlar için koyduğu yeni şartları siz benden iyi biliyorsunuzdur. Hem hayvanların nakli, hem de birlik sınırlarına giriş için gerekli işlemlerin yaratacağı masrafla yurtiçinde onlarca hayvan yuvaya kavuşabilir.

    Genellemelerden kaçınmak gerek. ‘Avrupalılar hayvanlara çok iyi bakar’ veya ‘Türkiyeliler hiç bakamaz’ diye yargılar çok mantıksız.

  8. Neslihan Eminagaoglu says:

    Yurtdışında özel olan ne? oradaki barınakların da ağzına dek tıka basa dolu olduğunu ve hayvan sahiplendirmenin hiç de kolay olmadığını gayet iyi biliyorum. Şimdiye dek grubunuzun amacına ve politikasına son derece saygı duyuyordum ancak bu son derece kararlı, öfke dolu ve doğrudan suçlayıcı mesajdan sonra çok şaşırdım ve fikirlerim değişmeye başladı. Seattle’da sahiplendirilen Simba örneğini vererek çocuk mu kandırıyorsunuz? Yurtdışında da en az Türkiye’deki kadar sorumsuz ve hayvanına değer vermeyen insanlar var, ayrıca orada da barınaklardaki doluluk önemli bir sorun. Türkiye’ye bu kadar yüklenmeye hakkınız yok, iyilik yapacaksanız her iyiliği kendi ülkesi içinde yapın. Buradaki sakat hayvanları da oralara sürüklemekten vazgeçin, her nereye ve ne için sürükleneceklerse.

  9. banu karameseoglu says:

    ekonomik olarak sIkIntIsI olan ancak sahiplenecegim hayvana gozum gibi bakicam diyen varsa ben hayvanin omur boyu tum masraflarini karsilamaya hazirim. bu is gonul isi, sevgi isi. baska turlu olmaz.

  10. I also want to express my concern about this new policy. First off, this change assumes that everyone abroad is a true animal lover and that there are no irresponsible adopters there… WRONG!

    I’ve lived abroad in multiple countries and have seen many left dogs all over US and Europe. My dog is one of those dogs that was found on a road side in Missouri.

    Sending animals abroad will also make it harder to track and follow up the status of those dogs/cats and their well being.

    Lastly… Air travel is always risky for animals. It is very traumatic, not all dogs can overcome the fear and may sometimes have long term / permanent effects. AND we’ve all heard horror stories about airlines forgetting to turn on the A/C for cargo area and killing pets or mishandling pets and causing injury….

    This is a very risk decision.

    I think Let’s Adopt should re-evaluate its screening criteria and try to pick better adopters rather than simply changing the origin country of the adopters.

    If there are failures in this policy, will Let’s Adopt announce that it will no longer send pets to Switzerland, then France, then Spain etc…

    We should continue to trust the animal lovers in Turkey. I believe there are enough responsible people here as much as any where else.

  11. Dear Mr Larkhill,
    I understand you are tired of all negative cases and what you had come up to now. I just want to send you a link that shows also the foreign countries have shelters with full of animals even they are purebreed, please be reasonable. Evil and good are human natures and it does not related to nations or countries. There are several adopted handicapped cats and dogs in Turkey also. I agree that you must be tired and irritated of all cases you faced as frustration but please calm down. The conditions of Turkish people are really hard day by day about economics, there are lots of families in which nobody is employed at these days.Take this into attention.
    http://www.purebredcatrescue.org/available-for-adoption

  12. Hi Viktor,

    I REALLY disagree with this decision. Here are my reasons:

    1) Other countries also have pet overpopulation problems. In America, 4-5 million dogs and cats are euthanized every year due to lack of homes. Every animal you send there–at great expense–is a home that will be “stolen” from a locally homeless animal.

    2) I feel the cost of transport would be far better spent on education here in Turkey. Most Turks have NO clue about animal care. They have very distorted ideas about animal ownership. They want a cute kitten for a few weeks, then toss it when they get bored.

    Instead of refusing these people, why not educate them so they make GOOD adopters? The best way to make sure a pet gets a good home is to give people a social support network, knowing there are people to call for problem-solving advice… play dates with other adopted pets… and the chance to exchange stories with other owners.

    Let’s Adopt could have mandatory “pet education classes” in order to adopt. The Gabriel Foundation (parrot adoption) does this in the U.S., and has become a $multi-million rescue with hundreds of adoptions a year. I would be happy to teach a dog-care seminar, as would another pro trainer friend of mine. In most cases, a weekend is sufficient.

    What about a “loaner pet”? The person can borrow a pet for a week and see if the pet lifestyle suits them? This is done by many rescues in America to check whether a person is allergic to that breed, or whether they can deal with the energy level.

    How about a Turkish-language dog forum, and another cat forum to discuss behavior problems. Sometimes new owners just need to know they’re not the only ones with these problems (barking, house-training issues, etc.) and that others have solved them and are willing to help.

    Having a class, forum, and even a social club (visits to the dog park, etc.) or other way of keeping in constant contact with experienced owners would help a lot.

    3) I have a big issue with the idea of putting all the resources into the “hard luck” cases. I’m a hobby rescuer, and at this moment am caring for 2 kittens with broken legs. They were cheap to fix, and should make a full recovery. However, I only have these 2, and I can waste a bit of money on them.

    However, a big organization needs to plan finances more carefully. As long as thousands of HEALTHY and physically strong and beautiful Turkish street dogs/cats are being poisoned and dying each year of treatable conditions (starvation, dehydration, parasites), why should resources be spent on the “hard luck” cases? I can see doing that if ALL OTHER cases have already been adopted. But the current situation is that there are over 50,000 street dogs just in Istanbul. Does a 3-legged, 1-eared, blind puppy really deserve to “steal” an available adoption spot when a beautiful and healthy puppy is dying in a shelter due to lack of adopters?

    Most people are not looking to adopt animals out of pity or charity. Most people just want an ordinary pet without a “story” attached to it. A healthy pet (with all of its body parts) to play Frisbee with, walk in the park, go camping, etc.

    I think promoting the “hard luck” pets is shooting yourself in the foot. People should not think of rescue as a place to go to show your sense of charity, ability to overlook deformity, etc. etc. It should be a place to get the best dog/cat you’ve ever had. Physically and behaviorally wonderful. Yes, if all you offer is deformed animals, a few people (the minority) will adopt them. But when their friends and neighbors see this animal, do you think it will encourage them to seek out their own “rescue”?

    In America, adoption has become super popular. Why? Because many rescues go on to have careers in film, commercials, agility competition, etc. After the making of a single movie in the 1970’s (“Benji”), adoptions went up by another 1 million each year. I think we should be promoting the healthiest, best-tempered, friendliest, calmest, etc. of these street animals. Why not make every Golden Retriever-shopping Turk rethink the idea? Why not make him desire a rescue, like his neighbor’s smart and gorgeous mix? Rescue dogs should be even more beautiful and “sexy” than purebreds. That’s what has happened in America, where most Hollywood stars and politicians now adopt from shelters.

    4) My final gripe is that I question the motives of the adopters abroad. Why would somebody ignore all the healthy pets in their local shelter and spend hundreds of dollars to import a “hard luck” case from Turkey? Could it possibly be to show off? These people will not adopt a healthy pet, but instead want a 3-legged pet to show how “compassionate and caring” they are… while a healthy pet is euthanized at their local shelter.

    Until there are no more healthy/adoptable pets left, I think it is wrong to spend resources fixing and rehoming and transporting the “hard luck” cases, unless they can be fixed inexpensively and make a full recovery. (i.e., a treatable eye infection, parasites, starvation, etc.)

  13. sevda turgut says:

    Ben bu yeni uygulamaya katılmıyorum, onaylamiyorum..

    Avrupa ve Amerika’daki hayvan sahibi insanlarin bizdekilerden daha bilincli olduklarini olduklarini kabul ederim ancak, tipki bizde oldugu gibi krizden etkileniyor insanlar, bizim ulkemizde oldugu gibi yasam kosullari degistigi icin hayvanlarini terkediyorlar..
    Gectigimiz hafta New York’ta yasayan bir kiz arkadasim isten cikartilan bir arkadasinin 3 kedisinden bir tanesini sahiplendigini, digerlerinin bizim barinaklarimiza benzer bir barinaga gonderildigini soyledi..Insanlar heryerde islerini kaybediyorlar, yasam kosullari degistiginde ilk olarak kendilerine yuk olan hayvanlari biryerlere veriyorlar..Hepimizin bildigi gibi Avrupa ve Amerikadaki animal shelterlar da terkedilen hayvanlar icin belirli bir sure taniniyor, diyelim ki 3 ay, bu sure icinde sahiplendirilemeyen hayvanlar uyutuluyor..Arkadasimin alamadigi diger iki kedi uyutulacagi gunu bekliyor anlayacaginiz..
    Quebecte yasayan bir baska arkadasim evinde hem kedi hem de kopek besler, evde kedi beslemenin on kosulunun tirnaklarinin aldirilmasi oldugunu soylemisti.. Evinde kedi besleyen arkadaslara soruyorum, hanginiz kedinizin tirnaklarini aldirdiniz?

    Yurtdisina gonderilip sahiplendirilen hayvanin takibi konusu baska bir sorun…Diyelim ki terkedilmis bir hayvan bulup sahiplendirilmesi icin veya hastalik, yer degistirme nedeniyle terketmek zorunda kaldiginiz hayvanimiza yer bulmasi icin Let’s Adopt a haber verdik, o hayvanin gonderildigi yeri, mutlu bir yasami olup olmadigini bilmek istemez miyiz arkadaslar? Alti ay veya bir yil sonra hala orada ve mutlu olup olmadigini gozlerimle gormek isterim ben..Peta’nin gizli kamera cekimlerinde hayvanlarin en fazla Avrupa ve Amerika’da aci cektiklerini goruyoruz..Oralarda da kopek dovusleri, hayvan haklari ihlali, sahip olduklari hayvana siddet uygulama, zorda kalinca yapiliyor..Zorda kalinca onlar da hayvanlarini terkediyorlar, aramizdaki fark sokaga terketmeyip animal shelterlara vermeleridir..

    Ayrica hepimiz biliyoruz ki, sahil kasabalarimiz yurtdisindan gelen yatlardan atilip, terkedilen hayvanlarla dolu, sadece bizim tatilcilerimiz terketmiyor yaz sonunda hayvanini…

    Hicbir olusum/ grup tek basina birsey ifade etmez, gucunu ardindaki uyelerinden alir,Let’s Adopt herhangi bir karar alirken uyelerine danismalidir, ben bu karari aldim bilginiz olsun dendiginde dikta rejimindeki uygulamaya benzer bir yapiya donusmus demektir..Turk insanin en dayanamadigi sey ise dayatmadir…Ben yukarida bir dayatma goruyorum…

    Bir genelleme yapilmis ve Turk insanini hayvanseverlik konusunda egitmeye( bakim, egitim, beslenme vs) devam edecegiz denmis yazida..Sevgili arkadaslar benim boyle bir yaklasimda soracagim ilk soru bu konuda yani hayvan besleme, egitme, bakimi konusunda egitimci sertifikaniz var mi olur…

    Sevgili Viktor sizin cok iyi bildiginize inaniyorum, Avrupa ve Amerika’da herhangi bir konuda egitim vermeye kalkildiginda bu egitimi verecek olandan bu konuda uzman oldugunun kaniti olan sertifikayi gostermesi, vermesi istenir..Irakta calistigim ABD ussunde, kendi kampimdaki yemekhane calisanlarina hijyen kurallarini iceren HCCP egitimi vermem gerektiginde, bu konuda uzman olmama ragmen ille de egitimci egitimi sertifikami belgelemem, sonrasinda bu egitimi verebilecegim soylemisti..
    Egitmek yerine bilgilendirecegiz denmesi daha uygun olurdu..

    Kizginlikla, hayalkirikligi sonucu yazilmis talihsiz bir yazi olarak nitelendiriyorum bu duyuru niteligindeki yaziyi..

    Ve onaylamiyorum…Bu grup terkedilen veya sokakta bulunan hayvan haklarini savunma, insanlarimizi bu haklar ve hayvan sevgisi hakkinda bilinclendirmeyi misyon edinmis bir grup olarak kurulmustur.. Vizyonunun ise TR deki sahipsiz hayvanlarin yurtdisinda sahiplendirme olacagini inanin hic dusunmemistim..

    Sevgili Viktor kararinizi bir kez daha sorgulamanizi rica ediyorum..

    Sevgiler

  14. sevda turgut says:

    Hayranlik duydugum bu gruba karsi guvensizlik duymaya basladigimi ifade etmek istiyorum..

    Hayranlik duydugum, her zaman ve her yerde savundugum size karsi da guvensizlik duymaya basladim Sevgili Viktor…Bu duyuruyu neden yaptiniz? Pekcok arkadasimin da benim gibi size karsi olan guven kaybini yasadigini saniyorum..Guven tazelemek o kadar zordur ki…
    Uzuntumun derecesini anlatmam zor…

  15. Anne Jacoby says:

    Viktor, I love your conviction, passion for the street dogs and willingness to say what you believe. I have two rescue dogs in the US and would have several more, at least, if I lived in my own home and could make the decision.I very much want to adopt Lily from Rudozem Street Dog Rescue (RSDR), but as I can’t I am sponsering her and give the most I can every month to several resuce groups here and abroad. I say this to point out that some of us care very much, think about what is happening to the dogs of Turkey and Bularia as well as the dogs being gassed in parts of the US, day and night and would stop what we are doing to go into resuce full time if we could afford to do so. I know that the fate of dogs in shelters here is dismal and cruel but it does not compare to the suffering in parts of Europe and Asia, which are in a “class” of their own and that makes their adoptions all the more important in my view. A blind, three legged puppy absolutely deserves adoption, they are not any less deserving for their misfortune

  16. ayşen ertür says:

    although i agree with strictly adhering to adoption rules, i beg to differ on spending all resources on adoption abroad.

    before viktor charges with “have this/that dog”, i am the proud owner of three street cats and part time mum to three others.

    i can see viktor’s point when he says local adoption rates are disppointing, but that should not be a reason for giving up.

    i am not against adoptions abroad, but changing the whole scope of this group and concentrating only on that aspect is, imho, wrong.

    i have read a number of comments with reasonable suggestions, the most important being the one about creating greater awareness for the plight of homeless animals in this country.

    no matter how much it aspires, let’s adopt cannot possibly find homes for all homeless animals in this country. but it can, and is making a difference in a more general sense, by telling their stories, asking people to act on behalf of animals and letting us share a common goal.

    it would really be a pity to see all that go down the drain.

  17. ahu tultay says:

    Tüm “Sahip Çıkalım” Ailesi ve
    Sevgili Viktor,

    Yazınızı okurken hem çaresizlik,hem hüzün hemde kızgınlık hissettim,
    tıpkı ülkemdeki hayvan dostlarımızın okuduklarınızı anlasalardı hissedecekleri gibi:'(

    Yine olan onlara oldu…

    Aslında ben sizlerin kırgınlık ve öfkenizi anlayabiliyorum,yurdum insanının iyi niyeti süistimali ve hayvan dostlarımız için vermiş olduğunuz savaşın başka boyutlara getirilmeye çalışılmasını da…

    hatta geri getirilen zavallı dostlarımızın içinize işleyen çaresiz bakışlarını da…

    Eğitimsiz insanlar dünyanın her yerinde mevcut,bu sadece benim ülkem için geçerli değil maalesef
    Keşke öyle olsaydı insanları bu konuda bilinçlendirmek o zaman ne kadar kolay olurdu…

    Yazınızı okurken hüzünlendim çünkü bir süre önce 13 senelik köpek dostumun kanser yüzünden tüm memelerini aldırmak zorunda kaldım,ardından kedim ayağını parçaladığı için ciddi bir ameliyat geçirdi,çok uzun ve yorucu bir süreçti hepimiz için,onların tüm dünyası ve garantisi benim…ben bunun bilincinde bir Sahibim…
    Bu süreç psikolojik ve ekonomik olarak tam bir çöküntüydü…sizlerden hiç yardım istemedim çünkü ben iki tane ile ilgilenirken sizlerin yüzlercesi için savaştığınızı biliyordum sizden daha fazlasını isteyemezdim hatta o duygularla mesajlarınızı tüm dünyadaki tanıdıklarımla beraber paylaşmaya devam ettim…
    bir nebze katkımız olabildiyse ne mutlu bize:)
    ve işin komik tarafı benim gibi duyarlı insanlardan çok var,

    Hayvan dostlarımızın çok fazla seçenekleri olmadığını bilen çok fazla insan var,

    ama neredeler bende bilmiyorum:(
    size öyle olduğunu kanıtlayamamam ne acı…

    Ülkemin insanlarına neler oluyor bende anlamıyorum,

    Mustafa Kemal Atatürk gerçek bir hayvansever’di
    ve bizler onun yolunda her konuda ilerlemeye devam edeceğiz,buna emin olabilirsiniz.

    Kendi kendimize soracağımız bir kaç sorunun ne zararı olabilir ki???

    Dramatize edilecek birşey yok,dramatik olan tek bir gerçek var o da çaresiz hayvan doslarımızın durumu…

    ve sevindirici olan da bu yazıların sadece onların iyiliği için yazılıyor olmasıdır…

    Hayvan Sahiplenme hak ve kurallarının tüm dünya insanları için aynı olması gerektiğini düşünüyorum,
    tüm dünyadaki hayvanların haklarının eşit olduğu gibi,

    Ve kızgınlık hissettim çünkü sonunda sizlere böyle bir karar aldırmayı başardık:(

    Umarım en kısa zamanda tekrar gönüllerinizi geri kazanmayı da başarabiliriz:)

    Herşeyden önce eğitim,
    tüm dünya insanları için…

    Yolunuz hep açık olsun,
    herzaman sizinleyiz,

    Herşey Hayvan Dostlarımız İçin,
    Sevgilerimle:)

  18. sevda turgut says:

    Arkadaslar Avrupa ve Amerikada, Guney Afrika’da bizdeki kadar evsiz hayvan sorunu yoksa, animal shelter lara yani barinaklara birakildiktan sonra belirlenmis olan sure icinde yuva bulamazlarda uyutularak itlaf edildikleri icindir…

    Pazar gunleri National Geographic Wild kanalinda pazar gunleri sabah saatlerinde Animal Resque isimli programi izlemenizi tavsiye ederim..

    Ulkemizde sahiplendirilecek evsiz hayvan cok fazla sayida, cunku yukarida sozettigim kitalardaki/ ulkelerdeki uygulama bizde yok, bizler barinaklardaki hayvanlarimizi sahiplendiremedigimiz zaman uyutmuyoruz, itlaf etmiyoruz..

    Ben Let’s Adopt’a bu programdakine benzer bir vizyonu yakistirmistim…uzun vadede sahipsiz hayvanlar icin AL, EGIT, SAHIPLENDIR..

  19. Anlasilan Viktor bizden bikmis durumda. Kendisine bazi acilardan hak veriyorum. Herhalde bu ise atilirken yurtdisindaki gibi hayirseverlerin bu ise maddi olarak da katkida bulunacagi bir platform dusluyordu. Ama maddi destek bir yana umdugu manevi destegin bile terse dondugunu ve insanlarin aldiklari kopekleri tek tek iade ettiklerini dusunsenize…

    Bu yeni karari sacma buluyorum, ama Viktor’un neden boyle gereksiz yere agresiflestigini de gormek zor degil. Ben ayni cabayi gosteriyor olsaydim, herhalde ben coktan bu isi birakmistim…

    Bu gordugumuz Viktor’un tepkisi… Vazgecmekte olan birisinin basaramadigini dusunerek kendisine ve cevresindekilere kizmasi gayet dogal… Tabii cevresindekilerinin de onun irrasyonel kararlarina tepki gostermeleri de…

    Viktor er veya gec bu yurtdisi isinin yanlis bir karar oldugunu gorecektir. Umarim o gun gelene kadar cevresindeki dostlarinin hepsini incitmemis olur, cunku Turkiye’de baslayan sorunun cozumu yine Turkiye’dedir ve Viktor’un cevresindekilere ihtiyaci vardir.

  20. Ayhan Özen says:

    böyle bir genelleme ırkçılığa girer bence.
    ve hayvanların uyutulması ötenazi gibi olmadıktan sonra yani sağlıklıyken sadece o kadar eziyet çektikten sonra saçma bi testi geçemedi diye uyutulması da oldukça vahşi ama tabii önemli olan o vahşeti yapanın nereli olduğu… salak salak insanların çoğunluğu, “salak salak olmayanları” da etkiliyo sonuçta. etkisi büyük ve seni böyle bi genellemenin içine dahil ediyor işte. ama sahiplendirilenler az olsa da sonuçta artık onlar için her şey güzel olur.

  21. Christine says:

    People seem to talk alot but dont do much, thats my experience. I have homed dogs in the states with friends from my home town, if you can find happier dogs in Turkey Id like to see it. Its not just finding homes here, its how the dogs day to day life is as part of the community. I walk my dogs in the AM and get more dirty looks and disgusted screwed up faces, children running away screaming its pathetic. I tried homing here, not one taker, not one hand up to say ill help, not even someone to foster while I prepare to take them to new homes. I am about to post a picture of a dog that lived in the street in my sitesi, he now has an infection that has gone into the bone and cant walk. Not only will I find a home in less than a few hours via those Maine friends at home, but I will also raise enough money to pay the vet care and I have a network of less than 40 from Maine, USA. I agree there are some good hearted people here that do a lot to help, but I can count them all on one hand! People eww and awww and sputter a bunch of words but in the end its just hot air. I go about my rescues quietly and can follow up on all the dogs, see pictures posted to my page almost daily and have been overwhelmed with gratitude from those new owners who love their dogs so much they cry when talking to me about them. And I did home one dog in turkey, to a family that promised to love and care for him, oohhhh how much they loved him. He is now living a life tied to tree in a garden eating bread soaked in milk for a diet. I tried to take him back but got screamed at and told police would be involved if I tried to steal their dog, they need a garden dog to keep out the cats, pathetic and sickening.

  22. Köpeğin milleti yoktur,olamaz da…
    İyi ve sevecen bir aile bulmak elbette zordur,ama her ülkede böyledir.Ben kendi adıma sadece pazar günü 3 yavruya 3 tatlı aile buldum.Hem de Türkiye’den! Kriterlerinizin olması hoş ve bu kriterler benim için de geçerli..Yuvalandırma yaparken sizin kurallarınızı uyguluyorum..
    Fakat, aldığınız bu kararı hiç bir şekilde desteklemiyor, grubun hedeflerine ters düştüğünü düşünüyorum..Hem gurp üylerinin de bu durumu onaylayabileceğini düşünemiyorum..Eğer iyi ve sadık bir aile bulunduysa hangi milletten,ırktan,dinden olduğunun çok da önemi yok..
    Sevgili V. sözlerinizde artniyet seziyorum..Cevaben yurt dışında sahiplendirdiğiniz köpeklerin linklerini veriyorsunuz…Yurt içinde hiç mi sahiplendirme yapamadınız..
    Ben de verebilirim,dilerseniz..
    En kısa zamanda bu görüşleriniz üzerinde tekrar düşünmenizi diliyorum..
    sevgiler..

  23. Erica, I am definitely willing to teach classes/seminars, give (English-language) support online or by phone, etc. I am hands-down the most experienced and accomplished dog trainer in Turkey (50 titles in 6 sports). I’m also an all positive trainer.

    I’m teaching competition classes to a younger (certified) positive trainer and behaviorist. For every hour I teach her, she has to donate 1 hour to helping an inexperienced Let’s Adopt adopter. This is 100 TL/hour of training, FREE, with no strings attached. I get 165 TL/hr and am also willing to help inexperienced (and English-speaking!) adopters FREE. I’ve written to Viktor twice with this offer, and he has never written back, and we have never been contacted to help anyone.

    In America, my local shelter and the local no-kill groups got the same offer, and I used to get contacted at least once a week with somebody needing an hour or two of counseling and advice on dog care.

    I’ve also suggested the idea of an “adoption fair” to Viktor. In America, most rescues monthly bring all adoptable pets–in crates–and set up in a high-traffic area of the city. They hand out info about the pets, and people can meet them. They can’t adopt on the spot, but can make arrangements for a home-inspection, application, etc. (In our case, we could have a requirement of attending our class before being able to adopt.)

    I can’t plan any of this myself because I don’t speak Turkish. I’ve been here for 2 years, studied Turkish for 3 years, have had 400 hours of private lessons (and starting another class next month)… but cannot even read one sentence of real Turkish, or understand a single word in real conversation. I’d be happy to show up and work at the event, but I can’t plan ANY type of event that requires Turkish…

    Another issue is how far apart everybody is. Most members seem to be on the European side of Istanbul. For us, this is a major trip–we go to the European side maybe 5x a year, and always promise we’ll never do it again. It’s a 5-6 hour round-trip marathon of crowded buses, waits at the ferry, bumper-to-bumper traffic, etc. Even the shelters on the Asian side are a minimum 2-hr round-trip from our house in Bostanci. I’m used to small-town America, where I could always reach the animal shelter in 5-10 minutes.

    Isn’t there any local way to help animals?Fostering, of course! In our 50 m2 flat, we have a dog and an extremely demanding and expensive parrot (takes about 4 hrs/day to fulfill her social/nutritional/cleaning needs). We have NO time or space or money for another full-time pet.

    I’m willing to foster, but my Turkish hubby doesn’t like pets. Still, we’ve kept and rehomed ten street animals here since last September, and I’ve taken care of 2 injured baby crows. My hubby says “no!” to taking on any of the Let’s Adopt animals, but he’s easier to convince if the broken-legged kitten is walking around in our own garden.

    As I’ve told Viktor before, I think a lot of the lack of adoption in this group is that all the members are busy fostering, and want to keep their homes available when a foster comes around. I know if I were to fail “Fostering 101” and actually ADOPT, we would be unable to respond if we find another broken-legged kitten (found 2 this month!), emaciated street dog, etc.

    So far, all my animals have gone to homes with another pet, though I’m flexible about future cases. I don’t pick up any street animals that are healthy and uninjured. I know many newcomers to Turkey grab healthy animals off the street and try to rehome them. If everybody does this, the backlog of foster animals will be even bigger than it is. My rule is that if it seems healthy, leave it where it is.

    (In America, seeing a street animal was so rare, I’d call into work as an emergency, take the day off, and place a bunch of ads to find the animal’s owner. But it’s waaaay different in Turkey).

    If the animal is doing badly in the street and can be fixed cheaply, and has a great temperament and is beautiful… I foster and find homes.

    So far, the animals I’ve found were cheap to fix (starving, heal-able broken foot in a kitten). However, if I found a dog with a shattered leg, eye gouged out, etc.–as much as I’d like to save them–I would euthanize, and put my resources towards an animal that would be more adoptable.

    No animal deserves this, but this is “war,” and triage is necessary, in my opinion… I’m still against putting resources into badly injured or unadoptable pets when healthy/adoptable ones are dying.

  24. Erica, I am definitely willing to teach classes/seminars, give (English-language) support online or by phone, etc. I am hands-down the most experienced and accomplished dog trainer in Turkey (50 titles in 6 sports). I’m also an all positive trainer.

    I’m teaching competition classes to a younger (certified) positive trainer and behaviorist. For every hour I teach her, she has to donate 1 hour to helping an inexperienced Let’s Adopt adopter. This is 100 TL/hour of training, FREE, with no strings attached. I get 165 TL/hr and am also willing to help inexperienced (and English-speaking!) adopters FREE. I’ve written to Viktor twice with this offer, and he has never written back, and we have never been contacted to help anyone.

    In America, my local shelter and the local no-kill groups got the same offer, and I used to get contacted at least once a week with somebody needing an hour or two of counseling and advice on dog care.

    I’ve also suggested the idea of an “adoption fair” to Viktor. In America, most rescues monthly bring all adoptable pets–in crates–and set up in a high-traffic area of the city. They hand out info about the pets, and people can meet them. They can’t adopt on the spot, but can make arrangements for a home-inspection, application, etc. (In our case, we could have a requirement of attending our class before being able to adopt.)

    I can’t plan any of this myself because I don’t speak Turkish. I’ve been here for 2 years, studied Turkish for 3 years, have had 400 hours of private lessons (and starting another class next month)… but cannot even read one sentence of real Turkish, or understand a single word in real conversation. I’d be happy to show up and work at the event, but I can’t plan ANY type of event that requires Turkish…

    Another issue is how far apart everybody is. Most members seem to be on the European side of Istanbul. For us, this is a major trip–we go to the European side maybe 5x a year, and always promise we’ll never do it again. It’s a 5-6 hour round-trip marathon of crowded buses, waits at the ferry, bumper-to-bumper traffic, etc. Even the shelters on the Asian side are a minimum 2-hr round-trip from our house in Bostanci. I’m used to small-town America, where I could always reach the animal shelter in 5-10 minutes.

    The only local, non-Turkish-speaking way I’ve found to help is to foster animals in our home. In our 50 m2 flat, we have a dog and an extremely demanding and expensive parrot (takes about 4 hrs/day to fulfill her social/nutritional/cleaning needs). We have NO time or space or money for another full-time pet.

    Though my Turkish hubby dislikes pets, we’ve kept and rehomed ten street animals here since last September, and I’ve taken care of 2 injured baby crows. My hubby says “no!” to taking on any of the Let’s Adopt animals, but he’s easier to convince if the broken-legged kitten is walking around in our own garden.

    As I’ve told Viktor before, I think a lot of the lack of adoption in this group is that all the members are busy fostering, and want to keep their homes available when a foster comes around. I know if I were to fail “Fostering 101” and actually ADOPT, we would be unable to respond if we find another broken-legged kitten (found 2 this month!), emaciated street dog, etc.

    So far, all my animals have gone to homes with another pet, though I’m flexible about future cases. I don’t pick up any street animals that are healthy and uninjured. I know many newcomers to Turkey grab healthy animals off the street and try to rehome them. If everybody does this, the backlog of foster animals will be even bigger than it is. My rule is that if it seems healthy, leave it where it is.

    (In America, seeing a street animal was so rare, I’d call into work as an emergency, take the day off, and place a bunch of ads to find the animal’s owner. But it’s waaaay different in Turkey).

    If the animal is doing badly in the street and can be fixed cheaply, and has a great temperament and is beautiful… I foster and find homes.

    So far, the animals I’ve found were cheap to fix (starving, heal-able broken foot in a kitten). However, if I found a dog with a shattered leg, eye gouged out, etc.–as much as I’d like to save them–I would euthanize, and put my resources towards an animal that would be more adoptable.

    No animal deserves this, but this is “war,” and triage is necessary, in my opinion… I’m still against putting resources into badly injured or unadoptable pets when healthy/adoptable ones are dying.

  25. Arkadaslar ben kucuk kor kopegin yeni annesiyim. Bildiginiz gibi Amerikaya geldi Simba, miss little perfect. Su anda cok memnun hayatindan. Elimizden gelen herseyi onu mutlu etmek icin yapiyoruz. Tabi onun bu kadar sevimli ve akilli bir kopek olmasida buna yardim ediyor. Ben Yillardan beri eziyet gormus hayvanlari kurtariyorum burda. Bu benim hayat tarzim. Benim evime gelirler elimde olan olmayan butun parami harcarim onlarin veterine masraflarina piskolojik tedavilerini yapar sonrada onlara yeni aile bulurum. Simdiye kadar Simba dahil 4 kopegi surekli tutmaya karar verdim ozel ihtiyaclari yonunden onlara benden iyi kimsenin bakamiyacagini dusundum belkide.

    Viktor iki yildan beri Turkiyede kendinden degisik kulturde insanlarla beraber calisip bu hayvanlara yardim etmeye calisiyor. Lutfen once ona saldirmadan once dusunun sadece hayvan sevmeyen degil birde hayvan sevdigini iddia edenlerle ugrasmak zorunda. Kim bu kadar guclu olabilir. Lutfen onun bu kararlarini yanlis anlamayin Turkiyede hayvan sever yokmu? binlerce… Amerikada hayvanlara iskence edilmiyormu? Hergun ediliyor. Ama Genelde burda insanlar hayvanlar hakkinda daha duyarli.

    Yukarda Christine adli arkadasin yazisini okudum. Cok hak verdim. Benim arkadasin kopegi hastaneye gitti. Maddi durumu iyi degildi. Birkac saat icinde onun kopegi icin bir suru para toplandi.
    Viktor iki yildan beri orda tek basina butun masraflari karsilamaya calisiyor. Tedavi ettirdigi kopegin zengin sahibini buldukdan sonra birakin tedavi masraflarini tesekkur bile almiyor bu Turk milyonerden. Dusunun bir kez. Gonderdigi kediler kopekler geri geliyor. Yada icinde kusku var ya iyi bakmazlarsa diye.

    Bizler kopek kedi degil evimize cocuk aliyoruz. Iyi ve kotu gunleri icin yasamlarinin sonuna dek tutmak icin. Pet parent diyoruz yeni anne babaya. Simba bana geldigi gun butun arkadaslarim, ailem tebrige geldi hediyeyle ellerinde. Sanki yeni dogum yapmisim gibi.

    Iste bu aradaki fark. Viktor bunun icin dayanamiyor artik. Amerikalilarin Turklerden daha iyi oldugu icin degil iki yildan beri bu kulturu arayip bulamadigi icin.

    Aramizda bir suru dostumuz hayvan severler kedilerini kopeklerini kendi cocuklari gibi bakanlar yokmu. Bir suru Ama artik onlarin evi zaten dolu kedi kopekle. Hangi biriniz daha fazla alabilirsiniz?

    Arkadaslar burda bazi aci yazilar okudum. Onlari soylemeden once kendinizi Viktorun yerine koyun. Yillarca cabasinin sonucunda hayvanseverlerin olum tehdidi altinda yasamak nedir? Kaprisli insanlarla ugrasmak kolaymi? Mahkemelerde ugrasmak cok mu zevkli? Dusunun once ona bu aci yazilari yazmadan once. Nedir onun cikari hayvanlarin saglikli yasamasini istemekden baska.

    Arkadaslar unutmayin bizlerin burda olmamizin tek nedeni hayvanlari sevmemizdendir. kendi bencil dusuncelerimizden once onlarin iyiligini istememiz lazim. Eger Viktor kurtardigi hayvanlari yurtdisina gonderip gece rahat uyuyacagim diyorsa destekleyelim onu. Sanki Turkiyede baska kurtarilacak hayvan kalmadimi? Sizlerde elinizden geldigi kadar onlari kurtarin. Her bir tane can candir. Bizler burda oturup tartisacagimiza fikir farkliligi yaratacagimiza tek bir fikirde bulusup birbirimize yardim edelim. Hayvanlara iskence eden insanlarla savasalim. Viktor’u simdiye kadar hayvanlara yaptigi yardimlar icin destekliyorum. Hepinizide herhangi bir hayvana hic cikari olmadan yardim etmisseniz sizleride destekliyorum. Eger kurtardiginiz hayvanlari Turkiyede sahip bulmak istiyorsaniz onunda arkasindayim. AMACIMIZ HAYVANLARA YARDIM ETMEK. Nasil olursa olsun bunu unutmayin. Kirmayalim birbirimizi destekleyelim.

    Kucuk Simba ailesinin dagilmasini hic istemiyor. Ne olur yalvariyorum biz hayvan severler bir aileyiz ayni duygulari yasiyoruz biraz farkli ama temeli ayni. Uzmeyelim birbirimizi guclu olalim dusmanlarimiza karsi. Lutfen.

  26. gerçekten çok kafam karıştı 🙁

  27. Bu çalışmaların Türkiye’de devam etmesi kanısındayım fakat;
    Bir sürü kedi köpek, kör sakat ve hepsi sahip arıyor;
    her birinin fotoğrafı altına sürekli “ayy ne şeker şey, ne güzel gözler, harika bir kedi, şahane bir köpek, how cute, how lovely ” gibi yorumlar yazılıyor, fakat birisi de çıkıp ben bunu sahiplenmek istiyorum demiyor!

    Bakın bu grupla tanışmadan önce hayvanları koruma derneğinden bir kedi edindim 1 yaşında erkek bir kedi hasta olduğu için sahibi ondan “vazgeçmiş” tedavisini oldu mutlu mesut yaşıyor benimle.
    Geçen ayda bacağı veteriner hatasından dolayı neredeyse kesilme noktasına gelen veterinerde “terkedilmiş”4 yaşında bir köpeği lets adopt aracılığı ile sahiplendim.(çevredeki hayvanseverlerin sayısı gerçekten inanılmaz!!!)
    Ameliyatı yapıldı, ve evimde bakımı sürüyor, Masraflarını ben değil lets adopt karşıladı, şimdi aklıma şöyle bişey geliyor; belki de yorulmuşlardır, belki de gerçekten artık çaresizlik noktasına gelmişlerdir. Finansal kriz dünyanın her yerinde bu kriz ortamında onların da kaynakları sınırlıdır belki de, ayrıca ben “henüz” işsiz değilim ama bu param olduğunu göstermez… bazı şeyler için sevgi de yeter…

    Kedi köpek edinmek, lüks otomobil almaya benzemez, yolda 3 bacaklı köpeğeniz ile yürürken utanmamalısınız, ya da kör kedinizin rehberi olmaktan çekinmemelisiniz.

  28. Öykü Burma says:

    Konuşmak çok kolaydır.Zor olan harekete geçmektir.Tabii ki bu faaliyetin ülkemiz sınırları içinde gerçekleşmesini dilerdik ama olmadı.yeterli yuva bulunamadı.Bulunanlardan geri dönüşler oldu.İnsanlar yoruluyorlar.Çabalarının sonucunu görmek istiyorlar.Hayvanı kurtarıp tedavisini yaptıktan sonra ona kalıcı ve mutlu olacağı bir yuva bulunamadığınızda bu iş mutlaka bir yerde tıkanacaktır.Sonuçta hepimiz biliyoruz hayvanlarımızı sağlıklı tutabilmek için ortaya çıkan maliyetleri.Bir yerde maddi manevi tıkanıyorsunuz.Bizim de hepsini sokaktan sahiplendiğimiz 3 tane kedimiz var evimizde.Ocak ayı gibi Fransa’ya yerleşeceğim ve kedilerimden en küçüğünü yanımda götüreceğim.Bu kararı verince binbir tane sorun çıkıyor karşınıza.Kan testiydi,kuduz titrasyonuydu,mikroçipiydi v.s olayın transport kısmına girmiyorum bile..İnanın hiç az masraflarla karşılaşmıyorsunuz.Sonuçta yurtdışında sahiplendirilecek hayvanlara da aynı masrafların yapılma zorunluluğu var.Bu insanlar sahiplenecek kişileri garantilemeden bu masrafları neden üstlensinler ki?1 değil 5 değil 10 değil.
    ben bunun iyi niyetli bir yaklaşım olduğunu düşünüyorum.Karşı da değilim.Yurtiçinde olmuyorsa yurtdışı olsun maalesef yapılacak birşey yok.Bu demek değil ki buradaki hayvanlarla artık ilgilenilmeyecek ama yenilerine yer açılabilmesi için önce eskilerinin yuva sahibi olması gerekiyor.

  29. Erica Weis says:

    Dear Sharon,

    I have a friend who is a trainer in Ankara that has trained street dogs to do search and rescue and agility and I could definitely get him on board to do a little demo. My street dogs (2) only do basic obedience stuff, because that is all I ever wanted them to do. With a little assistance for getting permission/permits from someone who’s Turkish is better than mine (can do normal conversation, but talking to bureaucrats outside my work field is beyond me), I am sure I could get an adoption fair and regular adoption outreach set up here in Ankara. If you could get a Turkish speaking partner(s) in Istanbul I bet you would be able to get the same thing going. We could even write up a “how-to” guide (once we have figured out how-to), have it translated so interested people can do the same

    We just need to get ourselves organized and get out there!

  30. Pelin Karadogan says:

    There is a good progress so far, worth to not been interrupted (reminds me Turkish left wing quarrels and debates which have led to a never end). No accusations no blamings are really necessary, but just to concentrate what can be done. It seems better to look for solutions rather than that much messages.
    Is it possible to build a shelter for those dogs and cats, does anyone have any opinion if EU funds support such projects, if not I can check it out.

  31. Ortalığı ayağa kaldırdınız Mr. Larkhill 🙂

    Biz toplum olarak hastayız. Biz insanız nerede yaşıyor olduğumuzun ? hangi dine inandığımızın ? hangi politik görüşü savunduğumuzun ?..nasıl bir önem teşkil ettiğini hiç anlamadım !! anlamayıda düşünmüyorum. İyiliği ile ön planda insanlar var…sapık insanlar…kötü insanlar var…garip inançları olan insanlar var. Sizin benim şartlarımızda büyümeyen insanlar var…Günümüzde insan fiziksel olarak , duygusal olarak, ruhsal olarak son derece sağlıksız şartlar altında yaşıyor…bunun maddi imkanlarla ve yukarıda saydığım görüşler ve inançlarla ilgili olduğunu düşünüyorsanız yanılgı içindesiniz. Dünyanın en gelişmiş ülkesinde de duyarsız , bencil, düşünmeyen, hissetmeyen insanlar var. Tükiyede de olduğu gibi…önemli olan birşeyleri doğru yapmaya çalışmak, önemli olan bakış açısı aynı kişileri dünyanın neresinde olursa olsun bulabilmek, bırakınız sınırları, ülkeleri bir tarafa…buradan köpekleri – kedileri başka yerlere yollamak Türkiye, Politika, Din vb konularla ilgili mi gerçekten ??? yok bizim köpeklerimiz bizde kalsın…Türk hayvanları Türkiye de yaşamalı ??? bunlar ne demek ? Burası sağlıksız koşullarda yaşaması mümkün olmayan, illgiye bakıma muhtaç, sevgi görmemiş hayvanlar için kurulmadı mı ??? Bunları sağlayabilecek koşulların kimin tarafından sağlanabileceği? Hangi inanç ve görüşe sahip olduğu önemli mi gerçekten ???

    Bizlerin oluşturamadığı şartları başkaları oluşturabiliyorsa, o başkalarının kim oldukları ? nerede yaşadıkları niçin önemli ???
    Hergün bir sürü mesaj alıyoruz bu çocuklarla ilgili ? fotoların altına, ne şeker !!! amanın çok şirin !!! umuyorum ev bulur !!! şartlarım müsait olsa kesin alırdım yazmakla…birşeyleri çözebildiğimize inanıyor muyuz gerçekten ????

    Konu genel olarak insan ve hayvanları ilgilendiriyor…bunu vatan, millet, sakarya görüşüne dayandırmak…ne bizi ..nede o çocukları bir yere götürür.
    hayvanlarımızı Türkiye’den göndermeyin….!!! diye atıp tutmak rahatça yapabildiğimiz birşey…ama sorumluluk alabilecek insan sayısı, evlat edinme yöntemleri için strateji belirleyici bir unsur. Gereken neyse o yapılmalı…eğer siz bakamıyorsanız…bakabilen insanları bulabilmek için birşeyler yapamıyorsanız…bırakınız konunun karşısında durmayı…Ben bunu yaparım diyecek kişi siz değilseniz….Ben onunla ilgilenir, sever, bakarım diyen kişinin hangi toprakta yaşadığının ne gibi bir önemi var ???

  32. zeynep kurt says:

    I hope everyone can understand english because I don’t think I can express what I’m about to say in Turkish.

    First of all, Viktor has one point that no one can argue against. No one is adopting in Turkey! I cannot even count on my fingers how many people are fosters and no one seems to be helping out physically…all everyone is doing is talking.

    Yes, I am new to this group but from what I’ve seen so far all the animals being adopted abroad are in beautiful happy homes and all I’ve seen here is people getting an animal and then putting it back on the street (I don’t want to generalize but this is the majority) Paying for a pet isn’t even a reason for people to keep it, no matter what the reason they BUY a pet and then find out, Oh I have to take care of it, walk it feed it and love it….people in this country are having a hard time loving each other and you all expect them to love an animal..please!
    I have lived in Canada for 17 years, have traveled to the States and Europe way too many times and haven’t seen any animals on the streets, instead in al most all homes being loved like crazy! Every child comes into the world begging their parents for an animal to love, here, they teach the children that a dog will bight and a cat will scratch! It is a big responsibility and most people abroad know this, they know it the day they are born, but “animal lovers” see it as a way of showing off or a gift for their spoiled child or a good deed that goes bad within weeks. I don’t even want to mention the “non animal lovers” they are just ignorant monsters who only give harm and hate to every living thing around them.

    People like us, the real animal loving people and the people who support Let’s Adopt are few, and we all know it. I am sure that if there is an animal up for adoption and one of these people want to adopt (some one is capable) I am sure that there will be rules bent, because there are people in this group that Viktor know and trusts and would give any animal to them with his eyes closed BUT you have to remember that these people already have dogs and cats to look after, there is a limit to how many one person can take care of. Also another reminder, all of you who are against this change, how many of us have even volunteered to be a foster home? again can’t count on my fingers.

    So instead of thinking of ourselves and thinking as a nationalist think of the animals well fare (one reason why we support this group). From the many examples of the adoptions think how many happy animals have been adopted abroad and how many are still are looking to be adopted which no one is adopting here.

    We Turks have a problem of always being negative and always debating the matter at hand. This does not suit the civilized people in this group because we are all here for the animals, not to debate something just to point fingers.

    The day I knew Viktor was for real was the day I saw his car…
    Most of us take special care of our car so that it doesn’t smell like a dog, or get any hair on it. Well, his car is full of hair, smell and vomit from all of the animals he rescues and he doesn’t care, I wish I could say the same for even myself, because I can’t and I bet most of you can’t either, and THAT is why I trust that what he is trying to do is only for the animals well fare and happiness.

    Fesat olmayı bir saniye bırakın, hepimiz bu adama güvendiğimiz için buradayız ve bugüne kadar yaptığı bütün iyiliği sürdürmek için böyle bir karar almış, eğer daha iyisini yapabilirsenız….buyurun!

    RA

  33. Gerçekten anlamıyorum. Önemli olan bu kedive köpeklerin güvende olacağı, sevileceği ve asla terk edilmeden ömürleri boyunca birlikte olacağı bir aileye sahip olması değil mi?
    Dünyanın neresinde olduğu ne farkeder ki? Bu saçma milliyetçilik de ne?
    Ben ‘paranoya’ kelimesine sonuna kadar katılıyorum: Kim bir barınakta uyutmak için sınır ötesinden bir kedi ya da köpek alır ki?
    Arkadaşlar bu nasıl bir güvensizlik?? Yardımın nereden geldiğinin ne önemi var?

  34. Anne Jacoby says:

    Erica, I love what you said and I agree 100%. I find the information that some Lets Adopt members are asking Viktor to take their animals henious!!!
    What type of person joins a group like this and wants to use it as a vehicle to dump their own animals?? These dogs and cats LIVE ON THE STREETS!!! they are starving , abused , anyone trying to get help to get rid of their animal is stealing from these helpless souls and is a disgrace!!! How do they look at themselves in the mirror???!!! I am so angry!!! Everyone in this group who is not fostering or actually doing something tangible to help should, I think, start donating $$$ to assist the ones making the sacrifices everyday!!

  35. So how can we adopt??? I have 3 cats and 1 dog. Looked after 2 dogs (1 lived 15 years: labrador, the other 17 years: terrier. They died due to age)
    My animals are from the shelter.

  36. Catherine Méthot says:

    Hi Viktor, I find it very sad that most people who put comments here (at least those in english) were actually disagreeing with your decision. It made me very angry. Sure, it’s easy for them to tell you to calm down and that there are already too many abandoned animals in other countries: but what happens with those animals you work so hard to save if NO ONE ADOPTS THEM?

    I was horrified when I read: ”Does a 3-legged, 1-eared, blind puppy really deserve to “steal” an available adoption spot when a beautiful and healthy puppy is dying in a shelter due to lack of adopters?”… This would mean that beautiful animals are more worthy of a good home than the handicapped ones?? This is crazy! And sure, there are purebred animals in shelters in North America. Are they more worthy of a good home than the other ones, too? They sure do deserve a good home, but WHAT ABOUT the ”ugly” ones? The leftovers? The handicapped? Those who need more expensive treatment?

    I say a life is a life, and it’s priceless. And it’s not a beauty contest! We’re talking about saving lives here… rescuing… who cares about pure breed? I guess some people do. Those are not true animal lovers. So I just wanted to tell you that I support you and your work. You’re for real…

    I’m a teenager who lives in Québec, Canada, and I’ve already rescued dozens of animals (rats, dogs, cats, etc.) and most of them were healthy. I have nothing against saving healthy animals. Most of them would be dead if I hadn’t done anything to help them. I help those in need, that’s all. I don’t DISCRIMINATE. I’ve had a blind old rat, I’ve spent hundreds of dollars on rats who had skin problems (since I’m a student and I don’t make money, I had to do some fundraising), some too young, some very old… I fostered old cats, one with arthritis, one pregnant… but most of them were pretty and healthy, so I just want to make something clear.
    I didn’t rescue these animals for me or other people. I didn’t help them because I wanted to show off and so people would think that I’m a “compassionate and caring” person. I don’t need to prove that, I know I am. I’m do this for the animals, not for people.

    PS: Please excuse my french.

  37. maeshelle says:

    i’m sorry you’ve had to make this decision. i know it’s not an easy one for you to make.

  38. Sabine Nowack says:

    Dear Viktor!
    Now I understand! Sorry!!
    Then we save now, blind, disabled and old dogs!
    Regards
    Sabine

  39. Sheila White says:

    What a sad and frustrating position to be in. I am sorry if some of the members will not understand your decision,Viktor, but I do. Catherine, I’m with you 100%. They are all beautiful animals and all deserve better than they are givien by humans. I will do what I can to help. xxoo to my friends in Let’s Adopt!

  40. DEBZ POWER says:

    hi Victor
    I am sorry it has had to come to this but in the circumstances I can totally understand and agree whole heartedly people should be supporting you not making your work more difficult I have as I have said previously 4 cats and a dog all rescues who although I do not feed exclusively RAW food to I do feed high quality food and am fully aware of the commitment and expense and dedication involved in the good and bad times when an animal comes to live here we are not concerned about age or disability in fact we would rather have an adult pet than a pretty kitten or puppy any day.
    lastly keep on keeping on LETS ADOPT YOU ARE ALL AMAZING AND I WILL KEEP ON PUSHING YOUR GROUP ON MY PROFILE

  41. It affects all of us; at that time in time alll of us
    become family and wrry about everyone including strangers human or animal.
    All veterinary hospitals are compassionate avout pets aand notice the pressure tat strazys put on Good Samaritans.

    It’s an all natural thing hesitant to think of emergencies though the
    truth of the matter is because happen and the
    ones need to be prepared.