Bugün yine Hasdal Rehabilitasyon Merkezi’ndeydik, bu defa soğuk kanlı köpek katillerine karşı tek başımızaydık.
Hasdal tüyler ürpertici bir yer… Hepimize, milyonların yok olduğu Nazi ölüm kamplarını hatırlatıyor. Oldukça “düzenli” bir yer.
Kafesler, kulübeler, park yeri, ofisler, ameliyat odaları, güvenlik görevlileri, kocaman tabelalı harika bir giriş…
İçerde, çığlık çığlığa köpekler, köpek dışkısı ve idrarıyla kirlenmiş fayanslı bölmeler, belli ki işlerinden nefret eden orta yaşlı adamlar… Bize tepkisizce bakıyorlar, köpeklere ise nefretle. Bu insanlar neden adı “Rehabilitasyon Merkezi” olan bir yerde çalışır? Ne gibi bir “rehabilitasyon” gücüne sahip olabilirler dersiniz?
Çelik kapıların dışında bisikletleriyle gelmiş çocuklarla konuşuyoruz. Görevlilerin uzun sopalarla köpekleri dövdüklerine, zincirli köpekleri çekiştirip arabalara doldurduklarına, onları dönüşü olmayan yolculuklara çıkardıklarına tanık olduklarına yemin ediyorlar.
Onlara bu olayları fotoğraflalamalarını söylüyoruz. Peki, diyorlar…
Jandarma yine orada… Çok çok kibarlar, çok zarifler, çok anlayışlılar. Ban yaklaşıyorlar ve kimliğimi görmek istiyorlar. Belli ki katılımcılardan biri onlara hakkında bir sürü tutuklanma emri olan, hayvan ve uyuşturucu ticareti yapmaktan aranan biri olduğumu söylemiş.
Adım çabucak temizleniyor ancak insanlığa olan zaten bir parçacık güvenimi de sorguluyorum bir yandan.
Bu korku tüneli, kanunlarımızın ayaklar altına alındığı bu yer, otoritelerin korumaları (!) altına bırakılan hayvanları düzenli olarak katledip öldürdükleri bu ölüm kampı, gururla ayakta, ölüm, acı, kan ve nefret üreten devasa bir hiçliğe bakıyor…
Hayvanlardan nefret, uygarlıktan nefret, insanlıktan nefret, yasalardan nefret, masumiyet ve incinebilirlikten nefret, kendinden nefret…
Kaçamayanları öldürmeyi ve onlara işkence yapmayı durduramayanlardan tiksiniyoruz yine. Yine insanlıktan nasibini almamışlarla aynı “insanlık” tanımıyla adlandırıldığımız için rahatsız oluyoruz.
Ölü köpekciklerin ve şeker kediciklerin resimlerinin altına “aaaahhh” ve “oooohhh” yazmayı, pasif ve korkakça evde oturmayı bu protestoya katılmaya tercih etmiş bizlerden yine utanıyoruz.
Bu tüm ilgililere mesajımız: Durmayacağız! Dinlenmeyeceğiz! Dünyayı hayvanlarımız, çocuklarımız ve kendimiz için daha iyi bir yer yapacak, değiştireceğiz!
Öldüreceksiniz, ve biz resimlerinizi ulusal medyaya yayacak ve üzerlerine KATİLLER yazacağız!
İşkence yapacaksınız, ve emin olun hem işinizden olacaksınız hem de ASLA bir başka işe alınamamanızı sağlayacağız!
Otoritenizi kullanıp birşeyleri ört bas edeceksiniz, ve öyle çok duyulacak ki insan içine çıkamayacak hale getireceğiz sizi!
Bu bizim sözümüz!
Şimdi sizinkini duyalım…
THIS IS OUR WORD!!!!!!!!!!!! WE’LL NEVER GIVE UP TILL OUR LAST BREATH!!! BU BİZİM SÖZÜMÜZ!!! SON NEFESİMİZE KADAR ASLA VAZGEÇMEYECEĞİZ!!!!!!!
THIS IS OUR PROMISE!!!!!!!!!!!! WE’LL NEVER GIVE UP FIGHTING AGAINST THE ANIMAL MURDERERS TILL OUR LAST BREATH!!! BU BİZİM SÖZÜMÜZ!!! SON NEFESİMİZE KADAR HAYVAN KATİLLERİ İLE SAVAŞMAKTAN ASLA VAZGEÇMEYECEĞİZ!!!!!!!
durust samimi ınsanların sonuç her ne lursa olsun arkasında ve tek basına bır ordu olarak yanındayım, turkıyenın ayıbı utancı bu sorunu cozmek ıcın yola cıktım kelle koltukta bu sorunu cozmeden olmeyecegım ahtım olsun; Gizem Arkan
Hayvan katilleri ile savaşmakta ben de yanınızdayım.
THIS IS OUR PROMISE!!!!!!
Bu Bizim Sözümüzdür!!!!!
Viktor I love you…
I PROMISE TO. YOU WILL HAVE TO ANSWER ONE DAY ABOUT ALL THESE MURDERS
herzaman heryerde sizinle birlikte elele bu masumların ve savunmasızların haklarını korumak kollamak için yanınızdayız kızım ve ben SÖZ VERİYORUZ
Yayınladığınız yazıda geçen kuduz köpek bir gönülü tarafından yavru kafeslerine indirilmiş. diğer yavrulara saldırarak şüpheli bir şekilde ölmesi sonucu pendik veteriner kontrol araştırma enstitüsüne gönderilmiş ve raporla kuduz sonucu öldüğü tespit edilmiştir.
rapor sonucu 3285 nolu hayvan sağliği ve zabitasi kanunu gereği 3 aylıktan küçüklere ötenazi uygulanmış büyükler aşılanarak karantinaya ayrılmıştır.
adı geçen araştırma laboratuvarı ve ibb veteriner hizmetleri müdürşüğü ile ilgili asparagas haberinden dolayı sizleri özür yazısı yayınlamaya davet ediyorum.
Ve hiç bir kaynağa dayanmaksızın bu kadar rahat asparagas haber yazmak?
anlıyamıyorum ya. Gerçekten anlıyamıyorum. İnsanlara bu kadar rahat iftira atmak?
Siz akşam yatınca nasıl uyuyabiliyorsunuz
Adem, what you write is basically a lie coming out of an institution who routinely massacres animals.
You will NEVER manage to convince anyone.
This is just the beginning. It is going to get much much worst.. wait and see.
Bu arada zatıa alinizi tanıyorum. Destek verdiğiniz barınaklardan dolaştıklarım oldu. Hayvanların hepsi rezillik içindeydi. Ama dikkat ettimki hiçbir yavru yoktu. Çünkü hastalananlar hemen uyutuluyormuş:( İsterseniz övündüğünüz birkaç derneğe ait barınağın adını verin daha önce gezdiysem fotoğraflarını göndereyim. gezmediysem beraber gezelim.
Asılsız iftira kapmanyalarıyla ifittralara boğduğunuz Pendik Veterine araştırma enstitüsü ciddi bir kurumdur. Ve çalışanların hepsi son derece saygıdeğer insanlardır. Daha önce yayınladığınız bir yazıda kuduz raporunun sahte olduğunu yazmışsınız. Bu iftirayı neye dayanarak yapıyorsunuz söylermisiniz. Kuduz olduğuna inanmanız için illa geçen yıl Yakuplu da olduğu gibi bir yavrumuzu dahamı kaybetmeliyiz.
Kamuoyu yıllardan beri zatı aliniz gibi amacını anlıyamadığım insanlar tarafından yanlış bilgilendiriliyor. Bu memlekette bu kampanyalar nedeniyle köpek tarafından ısırılıdığı halde aşı olmaya gitmeyip kudurarak ölen insanlar oldu. Bu iftira kapmanyası sonucunda bir canlı! daha kuduradak ölse bunun vebalininn altından kimsenin kalkabileceğini sanmıyorum.
Ayrıca kuduz olan köpeği yavru kafeslerine indirip hiçbir cezai uygulamaya uğramayan Sn Özün Kanbay isimli sorumsuz şahsı kınıyorum.
yaptığınız ilk eylemde. ‘Devlet insna hayvan ayırdetmez katleder’ yazan bir afiş vardı. Siz yapılan uygulamayamı yoksa Devlet e mi karşısınız. Ayrıca eylemin tepeden çekilmiş fotoğrafları mevcut. Saymadım ama sayabiliriz. Katılımı iyi abartmışsınız 🙂
sayın Adem biz iki hafta ardarda hasdaldaydık! çok önemli mi fotorafın nereden çekildiği ve ya 100 ya da 90 kişi oluşumuz ?biz ordaydık ve defalarca da orada ve benzer cehennemlerde olucaz. sizin çok ciddi bulduğunuz pendik vet araştırma ens. gibi Hayvanları ACITMAK İÇİN DEĞİL YAŞATMAK İÇİN eğitim görmüş kişi ve kurumların kolay yolu karletmekte buldukları masum canlar için!Orda olan tüm arkadaşlarıma teşekkürler what so ever happens i will be with you dear Ivan and all the group
xxx
Adem …!! Just stop talking cause you are going on laughable…:))))
Bugün,yarın ve daima tüm kalbim ve inancımla söz veriyorum yanlarındayım yanınızdayım
http://www.abveteriner.org/Dosyalar/KUDUZ.doc
Kuduz hakkında çok güzel bilgiler mevcut. İlgilenenlere okumasını tavsiye ederim..
Sn Viktor. Türkçe sini okuduyabildiğiniz bir yazıya türkçe cevap yazarsanız bence daha uygun olur. İyi kötü pek çok şey oluyor bu memlekette. Ama olacak iddiasıyla körü körüne saldırmak. Heleki aslı olmayan iddialarla? Üzücü:(
Sn Viktor. Türkçe sini okuduyabildiğiniz bir yazıya türkçe cevap yazarsanız bence daha uygun olur. İyi kötü pek çok şey oluyor bu memlekette. Ama olacak iddiasıyla körü körüne saldırmak. Heleki aslı olmayan iddialarla? Üzücü:(
Burdan çık git Adem. Çirkin fikirlerinle kirletme burayı. Sen ve senin gibilerin hakkından gelinecek merak etme
Hayvanları çok seviyorum,blogunuzu sık sık takip ediyorum ve hayvan hakları için elimden geliğince savaşmak için çeşitli adımlar attığımı düşünüyorum. Şu an 23 yaşındayım ve çocukluğumdan beri hayvanlara karşı aşırı bir ilgi ve sevgiyle büyüdüm. Ve biliyorum ki bu ülkede hayvanların hakettiği sevgi ve değeri vermeyenler , ‘soğuk kanlı köpek katilleri’ hayatlarında hayvan sevgisini öğrenmemiş, onların da canının nekadar değerli olduğunu akıllarına bile getirememiş ve kendine söyleneni yapmakla yükümlü olup bunun ötesine geçemeyecek insanlar.
Fakat bence daha önemli birkonu var ki o da siz hayvan severlerin üslubu. Ne zaman blogdaki yazıları okusam yukarı da belirttiğim insanlara ve işbirlikçi olmayanlara karşı çok kaba ve salırgan söylemlerle karşılaşıyorum. uygarlığın ve çözümün yolu bu olmamalıır. Burada sizin yaptıklarınıza veya iddialarınıza dil uzatan birine vereceğiniz cevap ‘Buradan çık git’ değil, olgunca ve güvenle söylenmiş sözler olmalıdır. Hayvan sevmek ve korumak onurlu insanların yapabileceği bir işse buradaki hayvan severlerin üslubu da panter Emel misali ya da ‘asarız,keserizli’ değil,bu insanların tüm hayvan ve Evren sevgisine karşı takındıkları tavrı yansıtan yapıcı cevaplar verilmeli.
Sn. D.aslı. Sen ve senin gibiler diyorsunuz. Tamamda ben zaten sizinle muhatap olmak istemiyorumki. Ama siz kuru yaş bakmadan tüm insanları aynı kefeye koyuyorsunuz. ve hepsini geçtim önyargılarınızın arkasına sığınmış vaziyette her şeye kötü gözle bakıyorsunuz. Ensitüden rapor çıkar sahte dersiniz. Karşınıza temizlik elemanı çıkar işkence elemanı dersiniz (ki hoş bir keresinde personel olmıyan birisinin fotoğrafını görmüştüm sitelerin birsinde:) . Ya neticede o yazı yazdğınız insanlarda insan evladı. Yani hiç tanımadığınız bir resmi kurum personeline anında istediğiniz iftiraları hiçbir dayanağınız olmaksızın atabiliyorsunuz. Peki bunun bir vebali yokmu?
Hoş kızar geçerdim gördüğüm bu tür yazılara. Ama İvan beyin yazısı beni etkiledi şahsen. Durma harekete geç diyordu. Ben de o yazıyı okuduktan sonra harekete geçip gördüğüm bu haksızlığı belirtme ihtiyacı hissetiim.
İnsanın gördüğü haksızlıklara karşı cevap vermesi güzeldir. İdealist insanları severim. Ama bu bildiğiniz bilmediğiniz , tanıdığınız tanımadığınız her insana iftira atma hakkını vermez.
LÜtfen sağduyulu olalım. saygılarımla.
Adem Oğlu’na sesleniyorum. Önce adınıza layık olup kendi isminizle, dedenizin kulağınıza Allah’ın adıyla, ezanla okuduğu isminizle yazın. Korkuyorsanız soyadınızı yazmayın. Ama ADAM olun, ademoğlu değil.
Raporun isteyen belediyeye verildiğini bal gibi biliyorsunuz. Bunların iddia değil gercek olduğunu da. Bu yavruların katledildiklerini de. Atmadığımızı da. Siz belli ki bu kurumun içinden geliyorsunuz, o halde söyleyin, hangi köpek aksamdan sabaha kudurur. Hangi kıstasla 0-3 aylık köpekler öldürülür? Temizlik işçisinin “ha işte bunu ısırdı, bunu da, ha bunu da” demesiyle, bu “bilimsel” dayanakla yok ettiniz hayvanları. 0-3 aylıkları gönüllüye seçtirdinğiniz yetmemiş gibi tüm yavruları yok ettiniz. Şimdi de burada kefelerde, kurudan, yaştan bahsediyorsunuz.
Sağduyulu olalım evet. Bu katliamı durdurmak için. Bu yalanı sona erdirmek için. Bu iğrençliğe YETER demek için.
Yakuplu’da ölen yavrumuz diyorsun, bunlar da bizim yavrumuz. Bunlara da biz sahip çıkıyoruz. Siz onları sahipsiz zannediyordunuz, kolaydı sabahın köründe uyutuvermek değil mi?
Ama işler değişti. Şimdi karşınızda biz varız. Elimizde kanıtlar, yanımızda avukatlar ve arkamızda 20 bin kişiyle…
Ve söz veriyoruz ki hesap sormaya devam edeceğiz…
Hesap sorun. Ama sizin yaptığınız iftira kampanyası. Siz istediğinize inanmaya şartlanmışsınız.
Araştırma enstitüsününde asla sahte rapor düzenlenmez. Ölen köpek kesinlikle kuduzdu. Bunu ispatlama şansım yok. Peki sizin aksini ispatlama şansınız varmı?
Peki bir köpekte kuduz çıktıysa bundan sonra bu köpekle temas etmiş köpeklere ne yapılır?
Bu konuda en bilgi sahibi otorite isimler Veteriner Fakültesi öğretim üyeleridir. Viroloji, Mikrobiyololi,Epidemiyoloji, Dahiliye Anabilimdallarından birisine gidin ve öğretim görevlilerinden herhangibirisine yaşanan olayı anlatın. Ve alınması gereken tedbirleri sorun. NETİCEDE DOĞRU TEKTİR. ve bu konuda en tarafsız ve bilgi sahibi kurum Veteriner Fakülteleridir. Belediyelerin uygulamalarını savunacak değilim. Ama rapor isteme olayına gelince. Devletin yüzaklarından olan Araştırma Enstitülerine iftira atmayın lütfen. Oradada insanlar çalışıyor. Ve bir canlıyı savunuyorum iddiasıyla tanımadığınız insanlara iftira atmayın. Bu hem suçtur hem ahlaksızlık.
İsmimi açıklama oalyına gelince. Sn İvan beni gerçekten etkiledi. Şimdilik bu nickle tanıyın. Sonra oda olur inş:)
Ama dediğim gibi yazdğınız cümleleri düşünerek yazın lütfen. Bunu samimiyetinize inanarak söylüyorum. İftirayı bile bile atıyorsanız zaten söylenecek bir söz yok.
Ayrıca kamuoyunu yanlış bilgilendirmeyin lütfen. Bu memlekette ısırılıp aşı olmaya gitmediği için kudurarak ölen insanlar oldu. Kuduz raporu sahteydi. Oldu olacak İstanbul da kuduzda yok diyin tam olsun.
Geçen yıl bir yavrumuzu kuduz sebebiyle kaybetmedik takdiri ilahiydi diyin tam olsun. Zaten her şeyi kadere atan bu zihniyet sebebiyle bu hallere gelmedikmi?
sevgili adem biz istediğimize değil gördüğümüze ve yaşadıklarımıza inananlardanız iftira diyorsun neyin iftirasıymış peki…ben hasdalda gözümle gördüklerim var bir yavru hatta benim profilimde var bu resim ortalıkta dolanıyordu siyah giyimli adam onu öyle bir kovaladıki ve içeriden acı çığlık sesi geldi bunu yapan oradaki görevli…peki ivana atılan iftiranın hesabını kim verecek çok şükür ki o gün annesinin ak sütü kadar tertemiz çıktı hani kaçaktı hani aranıyordu yok böyle ahlaksızlık olamaz ahlaksızlık bedenen yapılmaz beyinen yapılır …sevgili adem bence sen at gözlüğünü çıkar sağındaki solundaki gerçekleri gör biz yaşıyoruz …keşke herkes ivan gibi hayvansever ve koruyucu olsa
Sayın Sevda hanım iftira yok. Peki ölen köpek kuduz değildi düzmece rapor iddiaları neyin nesi?
Sırf devlet kurumlarına güvenmiyorsunuz diye somut bir kanıt olmaksızın hemen kuduz bahanesiyle katledildiler varsayımı. Bir varsayıma dayanarak insanları ithamlarla mağdur etmek.
Sn İvan daha önce Jandarma ile de Hasdal barınağına gelmişti. O günkü ziyaretlerinden sonra facebooklarda pek çok paylaşımlar oldu. Bir tanesinde 2 adet (biri kadrolu biri şirket) işçiye ait fotoğraf vardı. İşte katiller şeklinde lanse edilmiş 2 kişiye ait fotoğraf. Altındada ağza alınmıyacak yorumlar. İşin bir güzel yanıda bir tanesi o gün işe dahi gelmemiş bir eleman. Ama gelenler için bunun bir önemi yoktu Belediye personeliydi ve her türlü iftira atılabilirdi?
Mantık bunun neresine. Belediyelerde yanlışlar oluyor diye tüm devlet kurumlarına istediğiniz ithamlarda bulunabilme hakkı. Aynı mantık tüm hayvanseverleri aynı kefeye koyup hepside panter Emel gibi sağa sola saldırıyor, yada yardım toplayıp zimmetlerine geçiriyorlar mantığıyla aynı olurki. Bundan daha aptalca cümleleri bulmak zordur.
Gördüğünz yanlışları düzeltmek güzeldir. Ancak bunu bu şekilde insanlara ifitra atarak yapmak ne derece doğru. Hiç tanımadığınız insanların fotoğrafını çekip sırf devlet kurumundalar diye altına iftiraları doldurmak.
Panter Emel vari hayvansever idolü çöküyor çok şükür. Zaten çökmelide. Aksi takdirde bu yolla ne tür bir uzlaşmaya varılabilirki. Belediyenin her eylemine saldırmak. Bu yanlış yapanları doğrularla aynı kefeye koymak demek olurki söylediğiniz yanlışları yapan belediyelerin işine gelir. Ayrıca doğruları arayan kurum bireylerinin bile hayvansever kitlesinden uzak durmasına sebep olur. Çünkü her kouşlda katil, cani ithamlarına mazhar olacaklardır.
Söylediğiniz olaydada Belediye den alakasız bir kurum olan pendik veteriner kontrol ve araştırma enstitüsünden ölen köpeğin kuduz olduğu raporu çıkmıştır. Peki iddialar? Hiçbir somut delile dayanmaksızın varsayıma dayalı. Komik asılsız ve üzücü iddialar.
İstanbulda kuduz mevcut. Şüpheli bir şekilde ölmüş bir köpek var. Laboratuvar sonucu pozitif çıkmış bir kuduz raporu var. Ama nedense bunun yalan olduğu iddia eiliyor. Rapor sahte olabilir denilmiyor. Direk sahte rapor deniliyor. Neye dayanarak. Bir hiçe! Bir varsayıma! Peki varsayıma dayanarak gördüğünüz her yetkilinin fotoğrafını çekip altına iftiraları sıralamak?