6. gün. SPCA: Kirli oyunlar, bozulan anlaşmalar ve “akıl hocaları”

Help us Save Lives.. SHARE!Share on Facebook
Facebook
Tweet about this on Twitter
Twitter
Share on Reddit
Reddit
Pin on Pinterest
Pinterest
Email this to someone
email

Bir çoğunuz Brindi davası başladığından beri SPCA’nın (Society for Prevention of Cruelty to Animals/Hayvanlara Karşı Zulmü Önleme Topluluğu) nasıl bir rol oynadığını soruyorsunuz.

Çoğunuz SPCA’ya büyük saygı duyuyorsunuz. Ben de duyardım. Ama artık duymuyorum.

SPCA’nın bu davada bir piyon olduğunu söylemek yanlış olmaz. SPCA’nın, Brindi gibi, hayvan denetçileri tarafından zapt edilen hayvanları barındırmak için Halifax şehri ile yaptığı bir anlaşma var. Bu anlaşma 414 bin dolar ($ 414,000) değerinde. Bu anlaşmaya ek olarak, sokak köpekleri, terk edilen köpekler ve benzer vakalara ev bulmak için çalışan, kâr amacı gütmeyen bir SPCA daha var. Halifax şehri bu anlaşmayı yenilememeyi tercih etti ve anlaşma üçüncü bir kişiye devroldu, ki bu üçüncü kişi bir vahşi yaşam rehabilitasyon merkezi işletiyor.


SPCA hayvanları 30 günden fazla barındırmamak üzere tasarlanmış. Oysa Brindi 570 günden fazladır orada.

Hapsedildiğinden bu yana Brindi’nin dişleri mikrop kaptı, enfeksiyon oluştu. Son 5-6 ay içinde iki kez pankreatit tedavisi gördü (pankreasın çalışamayacak kadar tahriş olması). Yani bu hastalığın kronikleştiğini tahmin etmek zor değil.

Brindi tam bir maskot ve günleri, bir memurun çalışma masasının altında geçiyor.

Francesca Brindi’yi görmek için SAVAŞMAK zorunda kaldı. Brindi’yi görmesine ilk kez 2009’un Ocak ayında izin verildi (Brindi 2008 Temmuz’unda hapsedildi). Francesca’nın binaya girmesine izin verilmedi ve her tarafı tellerle çevrili açık bir alanda tutuldu. Sıcaklık 10’lu derecelerdeydi (Kanada’daki sıcaklık birimine göre [-0 C] sıfırın altındaydı). Bunlara ek olarak Francesca’ya bir de saçma bir kurallar listesi verdiler: Yalnız gidecek, fotoğraf makinesi ya da kamera getirmeyecek, köpeğine sevdiği hiçbir yiyeceği vermeyecek, SPCA kararına göre köpeğini yalnızca 30 dakika görebilecek ve bunun gibi birkaç kural daha. Halifax Bölgesel Yönetimi ve SPCA’nın isteklerine göre kurallar değişmişti.

Francesca’nın ziyaretleri yıl boyunca bir başladı, bir kesildi. Ardı arkası kesilmeyen bu değişikliklerden şikâyet eden Francesca’nın köpeğini ziyaret hakkı “kayboldu”.

Ne zaman Francesca Brindi’yi kendi veterinerine göstermek istediyse, uzun pazarlıklar yapması gerekti. Herkesin gözü dönmüştü. Çoğu kez bu talebi reddedildi.

Kanada’daki içtihat hukuku genelde hapsedilen bir hayvanın görülmekte olan dava süresince sahibi tarafından ziyaret edilmesine olanak tanır. Ama Halifax’ta bu olmaz. Aynı hukuk, hayvan sahibi ve SPCA arasında bir düzeltme, iyileştirmeyi de destekler (sorunun hayvan sahibi ve belediye arasında olduğu bir içtihat hukuku bulamadık). Ama Halifax’ta bu da olmaz.

SPCA Brindi’yi savunup onun tehlikeli ya da kötü huylu, huysuz bir köpek olmadığını söyleyebilirdi. Brindi’nin memurun masasının altında uyuduğunu anlatabilirdi. Ancak bu insanlar köpeğin bakıcıları değil. Kendi esaslarına bile ters düşen bir davranışla, belediyeye kafa tutmaya karar verdiler. Bu kararla anlaşmalarını riske attılar ve sonunda tamamen kaybettiler.

“Akıl hocası” Kristen Williams tarafından imzalanan yakın tarihli bir mektupta, SPCA Brindi’nin öldürmesi yerine başka bir “alternatif” sunuyor. Bu mektup Halifax Belediyesi ve SPCA’nın bu davadaki yetersiz uygulamalarını örtbas etmek için gösterdikleri zeki bir çırpınıştan başka bir şey değil.

Yakın geçmişte yaşanan sayısız skandaldan sonra görünüşü kurtarmak için yapılan umutsuz bir çırpınış…

Ancak bunun için artık çok geç. SPCA, Brindi davasında kendi öz prensiplerine, kuruluş esaslarına ihanet etti. Ve halk bunu fark etti. SPCA Kanada halkı tarafından bir daha asla eskisi gibi saygıyla anılmayacak.

Brindi için.

Hayvanlar için.

Viktor Larkhill
Sahip Çıkalım!

Help us Save Lives.. SHARE!Share on Facebook
Facebook
Tweet about this on Twitter
Twitter
Share on Reddit
Reddit
Pin on Pinterest
Pinterest
Email this to someone
email