Evet, efsane değil gerçek, İstanbul’da bir Kral Arthur var.
Yalnız bu bir golden retriever kırması. Bir gece etrafı gecekondularla çevrili bir derenin kenarına atılıverdi. Bir şekilde dikenli telleri, 2 metrelik bir duvarı aşmayı başarıp kendi Camelot’unu buldu: Çöp toplama alanı. Burada, etrafta oturanların attığı bir küvette uyudu, başkalarının terk ettiği koltuklarda misafirlerini kabul etti, ve hurda arabalarda… neyse siz anladınız işte!
Arthur yaz aylarında burada “yaşadı”. İnsanlara yaklaşma çabaları genellikle taşlanmayla, bir defasında da yoldan gecen birinin onu bıçaklamasıyla sonuçlandı. Hepsinin sebebi; çok arkadaş canlısı ve irice olmak. Boyuna posuna rağmen bir de araba çarptı Arthur’a.
Arthur şu anda hepsi sokaktan kurtarılmış yetişkinler olan 5 dişi ve erkek köpekle beraber yaşıyor. Hem köpeklerle hem de insanlarla çok iyi geçiniyor. Sakin ve sessiz, ama ailesini korumayı iyi biliyor.
Cüssesine rağmen çok aktif bir köpek değil ve diğer 5 arkadaşı gibi o da kanapede keyif çatmayı seviyor.
Kısır, aşıları tamam, tasmayla gezmeyi biliyor ve neredeyse tuvalet eğitimi bitmiş durumda. Duyarlı bir sahibe müthiş olumlu tepki verir.
Yeni yılda bencillik yapın, herkesi unutun ve kendinizi düşünün sadece. Arthur’u evinize getirin ve bu iyi yürekli krala yuvanızı acarak hayatınızı değiştirin, hem kendinizinkini hem onunkini.
Yapabilirsiniz, biliyorum…
Herzamanki koşullar gecerlidir.
İletişim: v.larkhill@googlemail.com
Çok güzelmiş
Çok da asil;
Adına yakışacak kadar asil duruyor.
Bir de o hüzünlü bakışlar olmasaydı.
Çok üzülmüş belli.
Umarım tez zamanda çok mutlu olur.
bende bayıldım, nefis bişey…şansı bol olsun!!!