Siz okumadan söyleyeyim, bu ileti hayvanseverler camiası içinde infial yaratacak. Okumayı bitirdiğinizde konuyla bir bağ kurduğunuzu düşüyorsanız lütfen listenizdeki tüm hayvanseverlere gönderin.
Bu ileti neden önemli? Çünkü yeni bir sistemin başlangıcına işaret ediyor. Çünkü barınaklarda şu anda kullanılmakta olan sistem çalışmıyor. Bir kandırmacadan başka bir��ey değil. Bu barınaklardaki bazı kişiler de yüceltilmiş “toplamacı”lardan başka birşey değiller. Bu insanlar için hayvan koruma bir tür güç oyunu, masum hayvanların hayatları üzerinden oynanan bir oyun.
Bundan iki yıl önce Sahip Çıkalım! kurulduğunda amaçlarımızdan biri de İstanbul’un çeşitli barınaklarında bulunan çaresiz hayvanlara yardım etmekti. Ancak çok kısa zaman içinde bunun imkansız olduğunu öğrendik. Sahip Çıkalım! yeni bir sistem ve bambaşka değerlerle gelerek oturmuş düzene karşı çıktı ve barınaklardaki hayvanlara savaş esiri muamelesi yapan “eski ekol” gönüllüler buna çok da sıcak bakmadı. Ne zaman kör, üç bacaklı kedi ve köpeklere yardım elimizi uzatsak reddedildik. Ne kadar şeffaf olduğumuzu göstermeye çalıştıysak o kadar dinlenmedik… hatta şiddete bile maruz kaldık.
Sonra, yaklaşımımızı değiştirdik.
Son iki yıldır Sahip Çıkalım! Gönüllüleri İstanbul’daki barınakları ziyaret ederek çaresiz durumdaki köpekleri kurtarıyor. Bazılarını verdiğimiz link’te görebilirsiniz. Onlardan daha çok ama çok var. Bu köpekler acilen onaylı kliniklerimize götürülerek tedavi edildi, çoğu zaman ameliyata alındı, tedavisi zor kırıklarda ise Avrupa’da tedavi olmak üzere yurt dışına gönderildiler. Bu durumlardaki köpeklerimizin büyük çoğunluğu, hayat kurmak için herşeyi göze alan bir grup özel insan, yani en yakın gönüllülerimiz tarafından sahiplenildi. Burada isim vermek istemiyorum, onlar kendilerini biliyorlar. Zaten liste çok uzun…
Üsküdar (Asude Ustaoğlu yönetiminde) ve Gürpınar (Sema Mandev yönetiminde) barınakları gibi bir çök barınaktan çok sayıda köpek kurtardık. İzmir’den, Ankara’dan, Bolu’dan, Adana’dan… Ankara’daki meşhur (!) Haykod barınağından kurtarabildiğimiz her can bize apayarı bir mutluluk vermiştir hep. Her defasında bu çocuklar İstanbul’daki kusursuz yuvalarında, kusursuz hayatlara kavuştular ve gerçek hayvanseverlerle çevrili oldular, hayatına bir çeşit anlam vermeye çalışan “toplayıcılar”la değil.
Bu kurtarma operasyonları hakkında birşey yazmadık… neden? Çünkü hayvanları kurtarmaya ve bu işin nasıl yapıldığını göstermeye odaklandık.
Barınaklardaki gönüllülere, özellikle de sahiplendirme yapanlara şu dört öneride bulunmak istiyoruz:
1. Sahiplendirmenin ilk ve en önemli koşulu ikametgah DEĞİLDİR, sahiplenenin karakteridir. Başka bir deyişle, birisine bir köpek veya kedi vermeden önce onun bir hayvan sahiplenmenin ne demek olduğunu anladığına emin olmanız lazım. Bu sıradan bir öneri gibi görünebilir. Sahiplendirme yapan yöneticiler gördüğümüz en kötü karakter analizcileri.
2. Bakımından sorumlu olduğunuz hayvanların sağlığını korumak ve kollamak gibi çok kutsal bir göreviniz var. Yerine getirin! Bu korkunç barınaklardan kurtardığımız kaç hayvanda PARVO virüsü olduğunu duysanız kulaklarınıza inanamazsınız. Bunların her birini elimizdeki tıbbi olanaklar sayesinde kurtardık, bulamadığımız ilaçları da, maliyeti ne olursa olsun, ithal ettik. Bu şekilde sayısız can kurtuldu.
3. ASLA ama ASLA av için veya güvenlik amacıyla kullanmak isteyenlere köpek vermeyin. Bu hayvanlar sizin kararınızın bedelini yaşamlarıyla öderler.
4. Son olarak, bizimki gibi kuruluşlardan yardım alın. Sizin bakımınız altında giren hayvanlar size ait değildir. Göreviniz onları korumaktır. Bu görevi yerine getiremediğiniz noktada ahlaki vazifeniz başkalarından yardım almayı kabul etmektir.
Lütfen bu link’e tıklayın ve bu yazıda sözünü ettiğimiz hayvanların önce-sonra hallerine bir bakın. Bu fotoğraflar barınaklardaki sistemin çalışmadığını ve ciddi bir şekilde düzeltilmesi gerektiğini gösteren kanıtlar. Bizim bu barınakların yöneticilerine tavsiyemiz derhal sahiplendirme koşullarını gözden geçirmeleri ve vermiş oldukları hayvanların durumunu acilen kontrol etmeleridir. Büyük ve acı bir sürprizle karşılaşabilirler, çünkü biz bu hayvanların büyük bir bölümünün başka barınaklarda veya daha da kötü bir durumda olduğuna eminiz.
Gitmeden önce önemle üzerinde durmak isteriz ki, Sahip Çıkalım, gönüllülerinin yardımı olmadan bu hayat kurtarma operasyonlarını gerçekleştiremezdi. Onlara destekleri için, tüm içtenliğimle teşekkür ediyor ve bütün üyelerimizi, yaptıklarımıza sadece yardım isteyerek değil yardım ederek de katılmaları konusunda cesaretlendirmek istiyorum.
Tüm bunlar, bu barınakların başında olanların birgün “hapishane bekçisi” yerine “hayvan sever” olduğu günleri görmek için…
Uzun mesaj için kusura bakmayın ve lütfen listenizdekilere bu iletiyi aktarın.
V Larkhill
I believe a part of the entire homeless dogs in Turkey is caused by LOST cases.
We see many breed animals all around and in the shelters, How Do We exactly know there are homeless? What if they are just lost…?
I understand most of the lost cases because of lack of attention and responsibiliy, but also accidents can happen. We can loose our friends.
What do we do when we loose a dog in Turkey? Just post some pictures around, and that is never enough.
Once I lost my jack russell when he was a puppy in San Francisco, he ran so fast I couldnt catch him.
Just like Fostering System of Lets Adopt. Government had a foster shelter for newly found breed dogs. If nobody applies for a lost dog or cat for a month, they move them to permanent shelters.
In San Francisco it was run by government and had a phone number with 3 digits like police or fire line.
I found my Jack 3-4 hours later. Since everybody knew that number a family called them saying they found a jack russell puppy. I gave them the description and they told me he was there.
There should be call center and a foster shelter.
We can either convince belediye’s (government) to create such a system and in the meanwhile Let’s Adopt Can create a telephone line with a answering message system for lost animals – and continue the foster the lost animals in its own system that is going on right now.
Something to think about.
Zeynep Tezcan
ÇALIŞMALARINIZA BAŞARILAR DİLERİM.SAHİPLENDİRMELERDE HERZAMAN SİZİN GİBİ DÜŞÜNÜR VE UYGULARIM.BARINAKLARA DÜŞMÜŞ YAVRUCAKLARINDA NEKADAR ZOR VE KORKUNÇ ŞARTLARDA YAŞAMDA KALMAĞA ÇALIŞTIKLARINIDA ÜZÜLEREK İZLİYORUM.SEVGİLER.
Hey Viktor,
You look just as I imagined : )
Is that our Elif in the pic ?
You guys and gals are amazing , and making huge changes for animals in Turkey .
Love you all xx
Second Chances… in Turkey and abroad! Can you please POST location of the animals.
Lutfen yardima ihtiyaci olan hayvanlarin nerde oldugunu yazin.
Ben Seattle Wa USA’de yasiyorum. Bazen yardim edebilecegim hayvanlari goruyorum uzun sure arastimadan sonra hayvancigin Turkiyede oldugunu ogreniyorum.
Buyuk bahceli bir evde yasiyorum. Bahceme cit gerdim. Evimin alt katini sadece babeklere ayirdim. Hem buyuk ham serin. Ama aksamlari benimle yatmaya geliyorlar yukari :). Su anda gecici olarak her cinsten, her yastan ve buyuklukten kedi ve kopege bakabilirim. Lutfen yerlerini bildirin 🙂
Kendime adopt etmek icin sadece ozurlu kopek veya kedi ariyorum.