Neden Sahip Çıkalım ÇİĞ Besliyor.

Help us Save Lives.. SHARE!Share on Facebook
Facebook
Tweet about this on Twitter
Twitter
Share on Reddit
Reddit
Pin on Pinterest
Pinterest
Email this to someone
email
Cats eat raw
Cats eat raw

Sevgili Arkadaşlar,

Biliyorum ki, pek çoğunuz bu konuda benimle hemfikir değil; fakat neden hayvanlarımı çiğ etle beslediğimi ve neden çiğ etle beslemenin üç sahiplendirme kuralımızdan biri olduğunu sizlere bir kere daha anlatma ihtiyacı duyuyorum.

Köpeklerle beraber dolu dolu geçen bir ömür, bana bunun için bir çok sebep vermesine rağmen, hepsini bir sebepte toplayarak açıklayacağım:

Kediler ve köpekler etoburlardır ve etoburlar et yiyerek evrimlerini sürdürürler. Çiğ et yiyerek. İnsan yapımı hiç bir beslenme şekli, taze ve doğal yiyecek ile bir tutulamaz.

Düz mantıkla düşünecek olursak, diger sebepler de çorap söküğü gibi bunun ardından gelir…Daha iyi diş sağlığı, gelişmiş sinir sistemi, allerjik durumların görülmemesi, gelişmiş kaslar ve uzun vadede tam ve sağlıklı bir hayat.

Petshoplar ve veteriner kliniklerinin aksine benim size satacağım hiç bir şey yok. Benim çıkarım sadece hayvanlarımızın sağlığı. Ve biriniz bile doğru olanı yapmaya, çiğ et ile beslemeye yanaşmasaydınız bile, yine aynı şeyi söylüyor olacaktım…Ben, grubumuzun sorumluluğu altındaki tüm hayvanların, hayatlarının sonuna dek ne tür bir yaşam süreceklerini önemsiyorum…ve bu yüzden Çiğ Beslenme, hayvanlarımızdan birini sahiplenmek (ya da geçici aile olmak) istediğinizde, yerine getirmenizi bekleyeceğimiz temel bir koşul.

Şu siteleri incelemenizi ve araştırmalarınıza buralardan devam etmenizi öneriyorum.

www.rawmeatybones.com

www.rawfed.com

En iyi dileklerimle,

Viktor

Not: Olası sorularınıza cevap vermekle beraber, bu iki şahane sitede net  bir biçimde açıklanan konularla ilgili uzayacak tartışmalara katılmayacağım.

Help us Save Lives.. SHARE!Share on Facebook
Facebook
Tweet about this on Twitter
Twitter
Share on Reddit
Reddit
Pin on Pinterest
Pinterest
Email this to someone
email

24 comments on “Neden Sahip Çıkalım ÇİĞ Besliyor.Add yours →

Comments are closed. You can not add new comments.

  1. Bu sizi ‘kedi-köpeksever’ yapar. Bu noktadan sonra hayvansever olduğunuzu söylemiyor olmalısınız.

  2. Vuslat C. says:

    Burak, otla mı besleneceklerdi kediler ve köpekler? Ot canlı degil mi?

  3. Peki bu saglikli dogal cig eti nereden bulacagiz? Kasaptan aldigimiz yapay yemlerle beslenmis, omru boyunca bir adim atmamis, acik havaya cikmamis, kapali ortamda salgin hastaliklardan sadece ve sadece hergun aldigi yuksek doz antibiyotiklerle korunabilmis besi hayvanlari da herhalde avci bir etoburun dogada yiyecegi etin yerini tutmayacaktir. Ustelik et cok kolay bozulan ve bozuldugunda cok tehlikeli olan bir besin. Ben her ne kadar kedilerimin dogal beslenmesini tercih edecek olsam da onlari inek antibiyotigi ve mikrop dolu cig etle beslemektense disaridan aldigim eti mikroplarini oldurecek kadar pisirerek vermeyi tercih ederim. Kedilerim kendi avlarini diledikleri bicimde yiyebilirler ama ben onlara insan eliyle yetistirilmis bir bakteri-virus kulturunu cig cig yedirmeyecgim.

  4. Merkezi sinir sistemine sahip olmayan canlılar acıyı hissetmezler.

  5. kediyi doğaya bırakırsan kuş avlar ve yer ve köpek için de bu böyledir, kendisinden küçük bir canlıyı öldürür ve karnını doyurur. Söylem basit, öncülü ve destekleyeniyle bitişik fikirler. Viktor ne diyor: Kediler ve köpekler etoburlardır ve etoburlar et yiyerek evrimlerini sürdürürler. Çiğ et yiyerek. İnsan yapımı hiç bir beslenme şekli, taze ve doğal yiyecek ile bir tutulamaz.
    Bunda anlaşılmayacak ne var? Evcil bir hayvanı çiğ etle beslemekte ne var? Petshoptan alınmıyor ki bu çiğ etler. Kedilerimize köpeklerimize muhabbet kuşu yedirmiyoruz ki! Burada yapılabilecek tek eleştri çiğ etin evcil hayvanlarımıza ulaşma süreci olabilir ki bu ayrı bir tartışma konusudur.
    ‘Bu sizi ‘kedi-köpeksever’ yapar. Bu noktadan sonra hayvansever olduğunuzu söylemiyor olmalısınız’ cümlesini Viktor ile birlikte hayvanları beslemiş ve hatta onlardan bir tanesini ölümden kurtarmış birisi olarak bu cümle beni hayli güldürdü.
    Son olarak: ben Viktor’un avukatı mıyım? Hayır, arkadaşıyım. Normalde kimseye laf yetiştirmem ve cevap yazmam ama o kadar çoksunuz ki! Tahamül edemiyorum sizin gibilere.

  6. Çiğ hiçbir et verilmemelidir.İçerisinde çeşitli parazitler ve bakteriler üreyebileceğinden kedi ve köpekte hastalıklar yapabilir.Sürekli kusma , dışkı yaparken zorlanma , hareketten kesilme gibi belirtiler de kedi ve köpeğe hastalık bulaştığının belirtileridir.

    bkz : http://www.tavsiyeediyorum.com/makale_351.htm

  7. Çağrı Sert says:

    ben çok uzun yıllar kedilerimi hazır mama ile besledim. hem de öyle kilosu 2 milyonluk “sözde lezzetli” dandik çöplerle değil, bilgiğiniz hills ile. en kralından yani. ama sonra let’s adopt’ın çiğ beslediğini duydum. önce biraz garip geldiği için araştırdım (garip geldi çünkü hayatım boyunca köpek ve kedi besledim ve en çok duyduğum laf “aman çiğ verme!!! parazit olur” idi). biraz düşündüm ve dedim ki: “doğadaki hayvanlar ızgara, tava, az-çok pişmiş” seçimi yapıyor mu??? “iyi pişmiş olsun, yoksa barsaklarımı bozuyor, parazit malum…” diyor mu??? kasap ya da balıkçı kedilerinin balığın kızarmasını, ciğerin pişmesini beklediğini hiç görmediğimi fark ettim. ve çok acayiptir ki bu hayvanlar da “yaşıyor”. hem de son derece sağlıklı. ben de çiğ ete geçtim. hayır, kedilerimi çiğ et yemezlerse aç bırakmadım. yukarıda verilen yararlı siteleri okursanız bunun bir “dayatma” olmadığını, tam tersine bilimsel-fizyolojik temelleri olan sağlıklı bir beslenme olduğunu görürsünüz. ve bir kediyi/köpeği doğru beslenmeye geçirmenin de yolları, adımları var. ama burada konu, benim anladığım kadarıyla, kedi ve/veya köpeğimizin iyi beslenmesi değil, bunun bizim için en kolay olan yolu (parayı ver-hayvan doysun mantığı) ve bizim “doğru” sandığımız bir “iddia”. hayvanlarını gerçekten seven, onların sağlığına değer veren bütün hayvan sahiplerinin çiğ eti denemesini öneririm. eğer zaten kuru mama temelli bir beslenme veriyorsanız, deneyin. en fazlasıyla bu “süslü paketler”e geri dönersiniz. gerisi de kediniz/köpeğinizle sizin aranızda… (parazit olmaması için eti alıp bir gün dondurmanız ve sonra çözüp vermeniz yeterli.) biz çiğ eti çok sevdik… ve sağlıklıyız. ve mutluyuz.

  8. yusuf küçükaksoy says:

    Bir çok kedi ve köpek meyve ve sebzeleri severek yemektedir.
    Unutmayalımki hazır mama veya verdiğimiz her et parçasında başka bir canlının kanı var , birini kurtarırken diğerinin ölümüne sebep olmak bana anlaşılır gelmiyor.
    ben 32 sene köpek sahibi oldum ve bu köpekler evde ne yemek pişirilirse onunla beslendiler, ve 16 şar sene gayet sağlıklı olarak yaşadılar.(doğrusu otlar canlı değilmi sorusu çok abes)
    Bu arada kurban kesimleri ve latin ülkelerindeki boğa güreşleri için de bazı çabalarmız olması gerektiğini düşünüyorum.
    Herkezin kanlı bayramını kutlarım

  9. Öykü Sıcakkanlı says:

    Merhaba Burak ve Yusuf Beyler,

    Burak Bey,
    Yaptığınız yorum pek çok vejetaryen tarafından tartışılan bir konuya değinmiş. Çiğ beslenmeyle ilgili e-grup ve forumlarda bu konu sık sık konuşulur. Burada 2 önemli nokta var:

    1. kuru mama da diğer hayvanları içeriyor. hatta ne kadar çok içeriyorsa o kadar iyi ve pahalı oluyor. kuru mama da söz konusu hayvan ve hayvan parçaları (hayvanların başka hiçbir işe yaramayan gaga, ayak, burun gibi organlarını da kuru mamaya katıyorlar) pişiriliyor, yanlış. Birçok karbonhidratlı madde ekleniyor, yanlış. Raf ömrü için kimyasallar ekleniyor, yanlış. “Yanlış” derken kastettiğim hayvan sağlığı için kötü olmaları.

    2. Belgesel seyreder misiniz bilmiyorum ama doğada etobur canlılar – maalesef – diğerini avlıyorlar. Doğanın kanunu bu. Köpeklerimiz ve kedilerimiz de etobur olduğundan onları en sağlıklı şekilde beslemek istiyorsak bu yolu seçmemiz gerekiyor. Ben çok sağlıklı beslenmiyorum, birçok şekerli yiyecek tüketiyorum. Bu benim kendi seçimim, kendi sağlığıma kendim zarar veriyorum. Ancak köpeklerim ne alışverişe gidebiliyorlar ne de kendilerine yemek hazırlayabiliyorlar. O nedenle onlara en sağlıklı beslenme biçimini sunmam gerektiğini düşünüyorum. Eğer onlara kuru mama verirsem, hayatım çok kolaylaşır ancak göz göre göre sağlıklarını olumsuz yönde etkiliyor olurum. Dişleri çürür, kanser olur ya da daha birçok hastalığa yakalanırlarsa sorumlusu ben olurum.
    Süt ürünü ya da yumurta bile yemeyen veganlar dahi besledikleri hayvanlar için et ve kemik alıyorlar. Ne kadar ironik değil mi? Evet öyle ama kendi ideolojimizi hayvanlarımızı onlar açısından sağlıksız olan beslenme biçimleriyle empoze edemeyiz. Zaten hayvan içermeyen bir beslenme ancak sadece bitki yemeleriyle olabilir – bunu yapmayı başarırsanız da o etobur hayvan ne kadar yaşar bilemiyorum. Yaşamaz herhalde.

    Yusuf, Evinizde sadece sebze mi pişiyor, hayvansal ürün hiç kullanmıyor musunuz? Yemeklerde et, kıyma, yoğurt, yumurta olmuyor mu? Mesajınızdan o anlaşılıyor. Köpeklerinizin bu şekilde yaşayabilmiş olduğunu zannetmiyorum; gerçekten merak ettim. Bizi aydınlatırsanız sevinirim.
    Öykü

  10. Köpeklerime ve dışarıda beslediğim tüm hayvanlara çit et yedirmeye Viktor’u tanıdıktan sonra ve köeğimin 9 dişini kaybettikten sonra başladım. Bu tür beslenmeye tamamen karşı çıkmak varoluşu inkar etmek bence. Parazit konusuna gelince, evet doğru çiğ et parazit taşıyabilir bunu bertaraf etmenin yolu şoklamak. Pişirme tüm besin değerlerinin kaybolmasına neden oluyor ve pişmiş her türlü gıdada asıl ürünün posasını yiyoruz. Besin değerleri kaybolmadan parazitten kurtulmanın yolu deep freeze’de etleri öğünlük porsiyonlar şeklinde dondurup çözüp yedirmek.

  11. Öykü Sıcakkanlı says:

    Merhaba Recep Bey,

    Ülkemizde birçok veteriner çiğ beslenmeye karşı. O kişilerle konuştuklarıma ve tecrübelerime dayanarak bunun 2 nedeni olduğu sonucuna vardım.

    1. Bilgisizlik. Önce 5 sene boyunca bütün hayvanları okuyorlar, köpeği de kertankeleyi de. Oysa ki insan sağlığı için uzman doktorlar ne kadar okuyor, 10 sene, sadece insanı ve onun da sadece bir sistemini.
    Sonra? Sonrası genelde yok. Maalesef ülkemizde bilimsel araştırma pek yapılmıyor. Yurtdışında yapılıyor, birçok kaynak var. Ancak benim tanıdığım onlarca veterinerin neredeyse hiçbiri alanlarında literatür takip etmiyor/edemiyor. Ya yabancı dil bilmediklerinden ya da ilgilenmediklerinden. Haliyle bilmiyorlar, dünyadaki bilgileri okuyamıyorlar/okumuyorlar. Ben veterinerlikle ilgili akademik makalelerin yayınlandığı bir veritabanına üyeyim. Ülkemizdeki veterinerlerin yüzde kaçı üyedir sizce? Binde biri dahi olduğunu zannetmiyorum. Ne kadar üzücü, öyle değil mi?

    2. Veterinerlerimizin çoğunun asıl geçim kaynağı mama. Mamaların alış fiyatı son kullanıcıya sattıklarının 3’te birine kadar düşük. Eskiden mama şirketlerinden barınaklara mama alıyordum, maliyetlerini çok iyi biliyorum. (Barınaklara neden kuru mama aldığımı soracak olursanız çiğ beslenme lojistik olarak kuru mamadan çok daha zor ve barınakların bir kısmında bırakın çiğ eti kemiği yiyecek kuru ekmek bile bulamıyor köpekler. Maalesef oradaki köpeklerin önceliği sağlıklı yaşamak değil, hayatta kalmak.)

  12. Bir şey daha ekleyeyim. beslenmenin çiğ yapılmasına tamamen karşı çıkan arkadaşlara insanın ve ilk canlıların dünya üzerinde varoluş tarihlerini araştırmalarını tavsiye ederim. değil hayvanlar, insanoğlu tarih boyunca çiğ beslenmiştir, buna OrtaAsya Türkleri de dahildir.

    Ayrıca hayvanlar tabi ki de ot, sebze, meyve de yer ama ÇİĞ.

  13. Öykü Sıcakkanlı says:

    Evet; ot, sebze, meyve yemelerinin nedeni de avladıkları otobur hayvanların sindirim sistemindekileri de yiyor olmaları.

  14. Baris SOYER says:

    Ben bu konuda tartışmayı içinde bulundugumuz ülkenin şartlarını düşündüğümde cok mantıklı bulmuyorum.. Sokaklarında bu kadar cok işkence ve eziyet ceken hayvanı olan bir ülkeyi önce bu durumdan kurtaralım.. Sonra nasıl beslenmesi gerektigini bilahare konusuruz..
    Önce can… sonra canan..

  15. mamaya ben de karşıyım. hayvanlar bizden daha ‘doğal’ varlıklar olarak bizden daha doğal beslenmeleri gerekiyor.

    ama ben bir köpek beslemek için bir koyun doğrayamam. ona diğer tüm çiğ-taze besinlerden sunabilirim. uygun bir diet uygularsanız hayvanların da yeterli protein almasını sağlayabilirsiniz. eğer illa da et yedireceğim diyorsanız daha önce de belirttiğim gibi acıyı hissetmeyen, merkezi sinir sistemine sahip olmayan canlıları seçebilirsiniz. midye gibi birçok canlıda merkezi sinir sistemi yoktur. yok illa löpür löpür et-kemik yedireceğim diyorsanız benim gibi komşularınızın çöplerini toplayabilirsiniz. hemn de aç inanların alıpğ yarısını kullanmadan çöpe attığı hayvancağızların çöpe gitmesini engellersiniz.

    insanların da çiğ et yediği meselesine konu ile çok ilgili olmadığından çok girmek istemiyorum. ama dişlerinize ve sindirim sisteminize bakınız, et yemek için uygun değildir. toplayıcı insanlar ateşi bulduktan sonra hayvanları pişirip yiyebileceklerini keşfetmişlerdir. vücut yapılarına uygun bir besin değildir hayvan.

  16. Öykü Sıcakkanlı says:

    Barış Merhaba,
    Bence senkronize çalışabiliriz. Bir taraftan sokaktakileri kurtarmaya çalışalım ama diğer yandan evde hali hazırda bakılan hayvanların daha sağlıklı olmasını sağlayalım. Sokaktakileri kurtarana kadar evdekilere sağlıksız bakmamız gerekmez.
    Hem böylece yapmayacağımız veteriner harcamalarını da sokak hayvanlarına yönlendiririz, nasıl?

  17. yusuf küçükaksoy says:

    Kedilerin yiyecekleri hakkında fazla fikrim yok ama köpekler yiyecekleri için birkaç şey yazabilirim.

    ekmek
    börek
    makarna (acılı olmayan soslarla)
    pilav
    zeytinyağlı fasulye
    zeytinyağlı barbunya

    az kıyma ile bişmiş her türlü sıcak yemek

    elma
    armut
    üzüm
    fımdık
    kestane
    leblebi – fıstık

    dişlerin kuvvetlenmesi için yenemeyecek büyüklükte kemik

    Benim köpeyim patlıcanlı yemekleri ve narenciyeyi sevmazdi

    Sokaktaki hayvanları kurtarmaya çalışıyoruz (gözümüzün önünde oldukları için), ama kesilmek üzere beslenen, hareket etmesine dahi fırsat verilmeyerek şişirilen ve mezbahalarda acı içinde katledilen hayvanlar için kılımız kıpırdamıyor, hatta onları yemek haline getirip evdeki kedi köpeğimize vermek bize huzur veriyor.
    Yahudi ve müslüman inanışlarına göre yapılan kesimler İsevilere göre daha da acı vericidir.
    Aslında biz niye bu hayvanları kasaba göndermeden evvel arenalarda üzerlerine şiş ve kılıçlar saplayarak öldürmüyoruz, böylece toplumun sadistik duygularını da tatmin edebiliriz ve bu hayancıklar da bize daha faydalı olurlar

  18. ömer YiGiT says:

    bu yorumdan sonra tarti$manin durmasi olagan evet..

  19. dün biz de çiğ beslemeye karar verdik ve bugün komşular kurban eti getirmiş..bir baktım annem kedilere veriyor..bizimkiler ilk defa yediği için çok heyecanlandılar..ben vejeteryanım ve öylece kaldım..bizimkilerin sevinci…off..o garibim kimbilir nasıl kesildi..korktu mu,canı çok yandı mı…içim kan ağlıyor..ne yaman çelişkidir bu..
    onların fikirlerini alamayız ve zaten niyetleri de aşikar olduğu halde et yemelerini engellemek kendi ideolojimizi onlara zorla uygulatmak olur;bu da doğru değil…buna sığınmaya çalışıyorum ama bir yandan hissettiğimi de anlıyorsunuzdur..

  20. buarada ben hep kuru mamayla besliyordum ve aslında kuru mama yapımı için de hayvanlar öldürülüyor.ve kimbilir nasıl..bunu düşünmeden yaşıyordum..düşününce içim acıdı..
    bir canlıyı yiyip yememek benim elimde;beslediğim canların yiyip yemesi de benim elimde..benim için daha sağlıklı ve mutlu bir yaşam şekli bu..ama beslediklerim için aynısını söyleyebilecek miyim?..
    onları da vejetaryen yapmak…

    öykü hanım da haklı yusuf bey de..
    düşünmemeye çalışarak etle besleyeceğim sanırım..eşim de diyordu;bunları kurtarmaya çalışırken başkalarının ölümüne sebep oluyorsun diye,kediyi göstererek,onu koruyorsun,bunu değil(tavuk)…cevap verememiştim..siz ne derdiniz?

  21. yusuf küçükaksoy says:

    Ben fikrimi yukarıda beirttim zannederim ama bir kaç ilave yapayım
    yukarıda resmi olan kediye verilen bir övün et miktarı ile aynı kedinin bir kaç haftalık yiyeceği evde bitkisel besinlerle pekala hazırlanabilir. Böylece daha az et tüketilir ve daha az hayvan katledilir ve kurban bayramı videosundaki manzaralara daha az rastlanılır.
    Dağdaki kurtlar çiğ et ile beslenirler tabiatları ve şartlar gerektirdiği için, bugün dejenere edilmiş insanların isteklerine göre özellikleri değiştirilmiş kedi ve köpeklerin hangi doğallığından bahsediyoruz, hiç değilse kendi elimizle bir takım hayvanlar doğal besliyeceğiz diye diğerlerini öldürmeyelim.

  22. konu benım bıraz dısımda aslında…bundan 1 ay oncesıne kadar sokakta bır gozu kor edılmıs bır kedı bulduk..2 haftalıktı daha..ılaclarıydı bakımıydı derken kendını epey toparladı…hayatımda ılk defa bır hayvana baktıgımıda soylemek ısterım…mama konusuna gelırsek….kuru mamalar kedılerı gorduugm kadarıyla ınanılmaz hızlı enıne boyuna buyutuyorlar ıclerındekı malzemelerden olsa gerek…ınsanın ekmegını kazanması sahıp oldugu bılınc dolayısıyla kendı sorumlulugunda ve sartlar ne olursa olsun pes etmeden bır seyler ortaya koyabılır ..hayvanların bılınclı olmaları ınsanlar gıbı onları daha zor bır durumda bıraksada ve bu onları ınsanlardan daha cok koruma ıcgudusunu ıcımızde dogursada,yınede boyle bır dunyada yasarken onune gelen yemek konusunda cokta secıcı olmak bır hayvan ıcın olsa olsa sımarıklık olarak degerlendırebılırım..ama yınede olabılecek sartlarda en ıyı besını sunmak ve bu konularda bılgı alısverısınde bulunmak her zaman cok guzel ve en dogrusu..ama dedıdımg gıbı..abartmak herseyde zarar…

  23. Surcı lısan ederek hayvanlara bılınclı derken aslen hayvanların bılıncsız oldugunu soyluyordum yukarıdakı yorumumda…. buda onları savunmasız yapıyor malesef cogu dıs etkene karsı…