Yedikule Barınağı – Gerçek Bir Öykü (2)

Help us Save Lives.. SHARE!Share on Facebook
Facebook
Tweet about this on Twitter
Twitter
Share on Reddit
Reddit
Pin on Pinterest
Pinterest
Email this to someone
email
Meral Olcay
Meral Olcay

Dün Parvo’yla savaşan Şarap’ın hikayesini yayınladığımız mesaj yorumlara boğuldu.

Bugün, Yedikule Barınağı yöneticisi Meral Olcay’ın aşağıdaki bildiriyi yayınladı. Bu cevabı saygıyla, ve adaletli eleştiri ve manlayışlılık adına yayınlıyoruz. (Yorumlarım mesajın altında.)



Meral Olcay

29. Ekim 2009şarap ve nice şarapların hikayesi Şarap dedim çünki facebook da gene aynı xx grup daha önce plaka hakkında yazılan yazı yorumlarla yargısız gibi yargısız infaz yapmıştı.  Şarap la ilgili bu grupda haber yapıldığını bilmiyordum,zamanım yokki site site dolaşıp bakayım..

Üstelik 6 saatte 52 yorum yapılmış.Tesadüf bir arkadaş vasıtası ile bu grupta yazılmış olan şarap ın hikayesinden haberdar oldum , okudum ve yorumlarıda gördüm.

Ben facebook a çok anne geldi, bebek geldi süt bisküvi ihtiyacı var diye yazdığım yazıma hiç yorum ,cevap alamamışken, şarap hikayesinin reytingi fazla oldu sanırım bu kadar yorum aldı..

En kolay şey zaten pc başında eleştirmek,tek taraflı yazıp yargısız infaz yapmak oluyor, elini taşın altına koymak değil..

Gelelim şarabın hikayesine.

Şarap barınağımıza 2 gün önce gelmiş sokakdan bulunmuş 1AYLIK ancak bir yavru idi.. Yazıldığı gibi 1.5 AYLIK değil(1.5 aylık olsa idi hemen aşı proğramına girerdi). Efe bey ve arkadaşı Gonca hn barınağımız geldi ilk görüşmemizi yaptık, görüşme sırasında yedikuleye gelmeden önce üsküdar ve ümraniye barınaklarına gittiklerini,çok iyi karşılanmadıklarını ümraniyede aradıklarını bulamadıklarını ,üsküdar barınağında da içeri bile alınmadıklarını söylediler..Bunun üzerine o kadar uzak yoldan sizi araştırdığımız için yedikuleye geldik dediler,ve yedikulede bir muhatap bulduklarından dolayı sevindiklerini belirttiler..

Öğrenci olmalarından dolayı köpek bakmanın büyük sorumluluk gerektirdiğini, hayatlarının daha başlangıcında olan insanlar için çok iyi düşünmelerini söyledim..

Geri dönüşü olmadığını ve en az 15 sene yaşayacak bu canlıyı almaya karar veriyorsunuz iyi düşünün dedim.

Gonca hn biz bunun bilincindeyiz ,sorumluluk sahibiyiz istiyoruz dediler..

Gerekli başvuru ve evraklar için perşembe günü geleceklerini bildirdiler..Çok istekli olduklarından perşembe yerine çarşamba günü arayıp geldiler..

Ben kendileri için en uygun köpeğin yavru olabilecegini , yeni gelen yavruların hemen ortama uyum sağlayabileciğini belirttim.

2 gün önce sokakda bulunan yavruyu ,özel bölümden kucakda getirdik ..

Özel bölüm diyorum ,çünki gönüllü hizmet veren bir barınakda hayvan sağlığı çok önemlidir, Şarap sadece yavruların olduğu bölümde idi ve o bölüm her gün dezenfektan yapılıyordu..

Bebeği çok beğendiler ,zaten çok hareketli idi ,hemen kucakta efe bey ve gonca hn ı yalamaya başladı..

Gayet sağlıklı görünümü vardı ,burnu ıslakdı ,kendilerine uyarıda bulunduk yavru oldugu için henüz aşı olma durumu söz konusu değil çünki 1.5 aylık olmadan aşı olamaz ,ancak 15 gün sonra aşıları başlayacak o nedenle dikkatli olun ,yıkamayın dışarı gezmeye çıkarmayın şeklinde…

Ayrıca hemen konserve mama açıp bebeğe yemesi için verdim ,anında yedi,sağlıklı hayvan yemeği iştahla yer sağlıksız hayvan yemez dedim..

Yani düşünün 2000 kusur köpekle uğraşıyoruz ve sahiplenmek için gelen kişilerle de bu kadar detaylı görüşme yapıyoruz . Bizi devamlı arayabilirsiniz bir sorun oldugunda diye de belirttim..

Veteriner hekimimiz tel nolarına kadar verdi..

Şimdi düşünmenizi istiyorum bir barınak var ,köpek almak için gittiğinizde sizi hiç araştırmadan alın gidin hangisini beğenirseniz deniyor , bir barınak var çocuk verir gibi sizi araştırıyor ama bu bile göstermelik deniyor (efe bey ve gonca hn tarafından) demekki ben al git deseydim benimle bu kadar uğraşmayacaklardı ,hesap soramıyacaklardı..


Yedikule
Yedikule

Ertesi gün vet hekimimizi aramış ishal olduğunu söylemiş vet hekimimiz ,getirin bakalım demiş ,başka ne demeliydi sizce, barınakda onlarca hayvanla ilgilenirken ,sahiplendirdiğimiz köpeğin evine gidip mi müdahale etmesi gerekirdi..

Sahiplenme formunda diyoruz ki köpeğiniz hastalanırsa veterinere götürmeyi kabul ediyormusunuz ?evet cevabı vermiş efe bey!! yani kabul etmiş buna rağmen hesap sormak haksızlık..

Devam ediyorum efe bey akşam saat 20.30 gibi geç saat te beni aradı ben hala barınaktayım eve gidememişim bebeklerle ilgileniyorum bir ilaç bulmanızı istiyorum dedi ,söylediği ilaç piyasa zor bulunan bir ilaçdı,müadil ilaç olabilir mi onları bulabilirim dedim ve ardından.. şarabı barınağa getirin ,bizim çalıştığımız tam teşekküllü kliniğe gönderelim bakalım dedim..

Web sitemizde onlarca hastayı tam teşekküllü klinikde tedavi olup iyileştirdiğimizin fotoğraflarla ispatı var..Tabii kötü niyet olunca yargısız infaz çok kolay oluyor..

Hayır biz veterinerimizden memnunuz dedi..Akşam saat 9.30 a yaklaşıyordu tekrar aradım aklım şarap da kalmıştı,nasıl dedim yatıyor başında bekliyoruz dedi ..

Kendisine yarım saate yakın anlattım pet shopdan satın aldığınız bebekde bile bu tür riskler olabilir..

Siz bize araştırma yapıp geldiğinizi söylediniz ,aşısı başlanmamış henüz sokakdan gelmiş bebek köpeklerde her zaman risk vardır, Gonca hn da köpek sahibi olduğunu görüşmemizde söylemişti….(Tecrübeli olması gerekir diye düşündüm).

Barınaklarda sokaklardan gelen yavru bebeklerin yaşam ihtimali zayıftır..

Biz yedikule olarak bebekleri ayrı bölümde tutuyoruz ve ilk olarak eger iç ve dış parazitin zamanı gelmişse yapıyoruz ,özel gıdalarla besliyoruz ki yaşasınlar diye..

Bu kadar gönülden ilgi ve alakaya karşı, şarapla ilgili yazılan yorumlardaki haksız eleştiriler hiç de hoş değil.. Şunu bilmenizi isterim, insan bir yeri, kişiyi eleştirecekse önce bilgi sahibi olmalı ve tek taraflı dinlememeli ..

Efe bey sabah veterine gidip bizi aratacağını söyledi ve o gün hiç ses çıkmadı.. Ben bir sürü trafik kazası hasta gelmişken, annesiz bebekler akınına uğramışken, her gün onlarca köpek bırakmak için başvuran telefonlarla boğuşurken, köpeğini terk edecek kişileri, bırakmayın yazıktır diye ikna etmeye çabalarken o yoğunlukda , sadece şarap ı düşünecek halde olamazdımm, çünki geride 2000 kusur şarap var beni bekleyen, yardıma ihtiyacı olan..

Bir şarap için uğraşmaları doğal artık onların köpeği..Canım kadar seviyorum diyor efe bey daha 24 saat olmadan aldığı köpeği,

BEN 12 SENEDİR EMEK VERİYORUM NİCE ŞARAPLARA

demekki bu kadar çabuk bağlanabiliyor insan köpeğine.

Geçtiğimiz haftalarda Sahip Çıkalım! Türkiye’de barınak reformu hakkında 3 yazı yayınladı. Yayına hazır 2 yazımız daha var. Meral
Olcay ve diğer barınak yöneticileri ile barınak yönetimindeki idarecilerin bunları okumasını önemle tavsiye ediyoruz. Makaleler aşağıdaki linklerde bulunabilir.

TÜRKİYE’DEKİ BARINAK SİSTEMİ 1

TÜRKİYE’DEKİ BARINAK SİSTEMİ 2

TÜRKİYE’DEKİ BARINAK SİSTEMİ 3

Eğer bu konu sizi ilgilendiriyor, etkiliyorsa bu mesajın altına yorumlarınızı yazmayı ihmal etmeyin.

V. Larkhill

v.larkhill@googlemail.com

Help us Save Lives.. SHARE!Share on Facebook
Facebook
Tweet about this on Twitter
Twitter
Share on Reddit
Reddit
Pin on Pinterest
Pinterest
Email this to someone
email

51 comments on “Yedikule Barınağı – Gerçek Bir Öykü (2)Add yours →

Comments are closed. You can not add new comments.

  1. zeynep tezcan says:

    Ben Genel Olarak Türkiye’deki barınak sistemlerine karşı olsamda, Sarabın Yedikule Barınagından evlat edinmesi için evlat edinenlerin incelenmis olmasını sevinçle okudum ve cok sevindim. Eminim Sarap ın yeni sahipleri iyi insanlardır ki onu iyilestirme calarına bakacak olursak öyleler, genç yaşta bir çift olarak alınan köpekler değişen hayat sartlarında genelde ortada kalıyor. Ben bugun 10 yasında olan köpegimi universitede almıstım. Ve yasayacagım evlerden, gidecegim tatillere kadar o kadar zor bir genclik donemi gecirdim ki… hayatı oturmamıs kimselere cok dikkatli karar vermesi ile ilgili bende rica ediyorum. Sarap ın kanlı ishal takibini Barınak bilmeyebilir, cok cok uzucu bir gercek ama 2000 kopegin hepsinin takibini yapmak biraz utopik bir beklenti gibi geliyor bana. Turkiye’mizdeki sartları gercekci olarak kabul edip, barınaklar dahil hayvalar icin kucuk te olsa iyi bir seyler yapmaya çalısan insanlar kavga etmek yerine birbirini desteklemeli diye dusunuyorum. Saraba uzun ve yıllar gectikce keyiflenecek bir ömür diliyorum.
    Zeynep Tezcan

  2. Meral hanım’ ın ne kadar alakalı olduğunu o barınağa giden herkes görebilir. Kendilerine her zaman oradaki canlar adına müteşekkirim.

  3. Gonca Gökçek says:

    Meral Hanım,
    İlk başta, yazımdada belirttiğim gibi, sizi, yada barınağınızı yargılar bir yazı yazmadığımı hiçbir kişi yada kurumu eleştirmediğimi söylediğim halde, siz BENİ ve EFE yi eleştirerek bir yazı yazmışsınız, şimdiye kadar ki olabildiğince sakin ve kırıcı olmayan üslubumu şu andan itibaren korumaya ekstra özen göstermem gerekicek. Zira siz benim kadar özenli yazmamışsınız.
    Ben sizin barınağınıza oldukça uzun bir araştırmadan ve birkaç rezil barınağı gezdikten sonra geldim. barınağınızın kötü olduğunu yada sizin onlar için gönüllü olmadığınız gibi bir yorumum da yoktur. tam tersine gördüklerim arasında en iyisiydi. ama bu bize olan tutumunuzun da doğru olduğunu göstermiyor ne yazıkki.
    söylediklerinizdeki yanlışları düzelterek başlamak istiyorum. Şarap’ı bize sizinde söylediğiniz gibi siz kendiniz getirdiniz, hatta yavru köpeklere bakmadık bile, ne getirirseniz o kabulumuzdür dedik. ( Kötü niyetimiz herhalde buradan başlıyor.)
    Dediğiniz gibi mama getirip yedirmediniz de, çok aç, ama yedirmeyelim uzun yol gideceksiniz, kusmasın dediniz. doğru da söylediniz,kusabilirdi. ben sadece mama açtım, o kadar sağlıklı, iştahlı yiyen bir köpek hasta olabilir mi gibi yazdıklarınız gerçek olmadığı için söylüyorum bunu da.
    Tabii ki veterineriniz, eve kadar gelip bizimle ilgilenecek değil. benim söylemek istediğim bu değildi zaten. en azından bizi uyarabileceğini, ne gibi riskli bir durum olabileceğini söylemiş olsaydı, o doğrultuda hareket edebilirdik. ben daha önce köpek baktım evet, tecrübelerimi de küçümseyerek ”bilir sanmıştım” tarzındaki yorumunuzu size iade ediyorum, baktığım köpeklerimi hep zamanında aşılattığım için kanlı ishal gibi bir hastalığın teorik bilgileri dışında tecrübem dahilinde olmamasını, anlayabilirsiniz diye düşünüyorum.
    Acil bir durum olduğunda veterinere götürmeyi kabul ettiğimizi yazmışız, evet doğrudur, seve seve götürdük. yazımda bunun tersini söylediğim bir kısım varsa beni aydınlatın.Dediğiniz gibi o BİZİM KÖPEĞİMİZ oldu artık. sizin telefonda dediğiniz gibi SİZİN DE KÖPEĞİNİZ olmuş olmasını daha çok isterdim halbuki.
    Bir de, diğer barınaklardaki gibi alın gidin deseydim bu kadar üstüme gelinmeyecekti demişsiniz,sizin barınağınızı bu yüzden tercih etmiş olduğumuzu, bu yüzden size güvendiğimizi ve yanımızda olacağınızı düşünmüş olduğumuzu farketmediniz mi ?
    Elbette 2000 küsur köpeğiniz olduğu bir barınakta, şarap tek problemi olan yavru değildir. ancak siz benden çok daha iyi bilirsiniz ki, bu kadar küçük bir yavruda kanlı ishal 24 saat gibi kısa bir süre içinde bile onun hayatını sonlandırabilir. size yana yakıla ilaç ararken ulaşmamıza, sizi gene de bilgilendirmek istememize, ve yardımınızı , en azından desteğinizi isteyerek kötü niyetli davranmışız, bunun için de özür diliyorum. hata bizim.
    Sizin onca köpek arasında 1 yavrunun ölüp ölmemiş olmasını umursamamanız da, çok haklıdır. sonuçta 1 tek yavru köpek. 2 öğrencinin baktığı, ikisinin ilk köpeği, ölse de daha bakılacak çok köpek var. bakış açınıza saygı duydum.
    son olarak söylemek isterim ki, şarap 1 aylık bir köpek değil. bu benim değil veterinerin bize verdiği bilgidir. dişleri, kilosu, vb özelliklerinden de kolayca anlaşılabileceği gibi, neredeyse 2 aylık bir köpek. bunu size oldukça kolay kanıtlayabilirim. aşılarının yapılmamış olmasını buna bağlayarak savunduğunuz için söylüyorum. bize söylediğinizden çok daha büyük olduğunu veterinerler defalarca kez söylediler. eminim buna da bir açıklamanız vardır.
    son olarak, ben kendi acımı paylaştım. bunu benden Viktor talep ettiği için, gönlümden geçenleri kimseyi kırmadan yargılamadan yalnızca yaşadığım duygularla anlattım.
    bu kadar ilginin sebebi, bu içtenliğim değil, sizin söylediğiniz gibi kötü niyetimse, umarım bu ülkede bizim gibi çok kötü niyetli insanlar vardır. destek veren herkesin kötü niyeti için teşekkür ediyorum.

    Meral Hanım,
    ben 21 yaşındayım. sizin kadar tecrübem yok, sizin kadar çok hayvan kurtarmadım, sizin kadar iyi niyetli de değilmişim, ama çok büyük bir acı yaşadım, üstelik sadece sizin gibi gönüllü insanlara destek vermek , 1 cana yardım etmek isterken.
    size yapılan haksızlıksa, bana şu yazıyla yaptığınız nedir, umarım bir kez daha düşünürsünüz.
    benim ne yönetici olduğum bir yer, ne de sizinle kişisel bir problemim olabilir. bana yazdıklarınız kişisel. sizden küçük, üstelik gönüllü olmak için çabalayan birine, kendi yaptıklarınızı savunmak adına kötü niyetli diyerek kaybetmek yerine, kazanmanızı beklerdim.
    Sadece 1 telefon, benim size olan kırgınlığımı, ve ilgisizliğinizi örtebilirdi. ben aynen sizinde yazınızda söylediğiniz gibi yine 1 gün dayanamaz gelir size yardım etmek için elimden geleni yapardım.
    ben yazımdada söylediğim gibi, bize şarap ı vermiş olduğunuz, uyuyan yanımı uyandırdığınız için teşekkür ediyorum.
    Ve hakkımda söylediklerinizi size iade ediyorum.
    Dilerim daha nice şaraplar kurtarırsınız, iyi niyetinizle.

    Gonca Gökçek.

  4. sanirim
    “barinak” ve “petshop” arasindaki farkin ayirdedilememesinden
    kaynaklaniyor bu durum.
    birisinde 2000 tane hayvan bariniyor, sokaklardan toplanan..
    karsiliksiz olarak veriliyor
    digerinde ise en fazla 20, 30 hayvan..
    ve fahis fiyatlarla satiliyor..
    eh, artik bunu ayirededemiyorsak diyecek bir sey yok..
    sevgili meral olcay,
    cabanizdan ve sabrinizdan dolayi sizi kutluyorum..

    erdogan karayel

  5. idil uzun says:

    meral hanım,sizi anlıyorum. okadar köpekle ugrasmanın ne demek oldugunu cok iyi anlıyorum.
    goncayı daha cok anlıyorum,acısını,endişesini..
    fakat üstte yazdıgınız yazının üslubunu hiç begenmedim,keske biraz daha kontrollü olsaydınız, böylece her iki tarafta kırılmadan ayrılmıs olurdu. gonca ne olursa olsun cok iyi toparlamıstı yazısında demek istediklerini,onun acısını cok iyi anlıyorum,yaşadım,caresizligi cok iyi biliyorum..iyiki bizim lets adopt ailemize rastladın goncacım.
    meral hanımın kötü biri olmadıgına inanıyorum,ancak her insan hata yapabiliyor,dedigim gibi cok kalabalık köpek nufusu,anlıyabiliyorum böyle hatalar ilgisizlikler illaki olucaktir,sizde robot degilsiniz.fakat uslubunuz cok yanlıs yazıdıgınız yazıda.
    lets adoptun barınaklarla ilgili yazılarınıda okumanızı tavsiye ederim,bunu ivana olan düşmanlıgınız yada sevginizle degil, tamamen objektif olarak okuyun lütfen.. aslında hepimiz aynı amacı hedefliyoruz,bu tartışmalar yersiz,gereksiz,saygısızlıga gerek yok,goncacım sizede tekrar cok geçmiş olsun..sarap’ı öpün:)

  6. yaptığınız bağcıyı dövmek,üzüm yemek değil.Meral hanıma haksızlık yapmışsınız.barınakların var olan zebilliği memleketin dokusuyla ilğili.Tanımam etmen Meral hanımı. yavru köpekle ilğili aşı takvimi bellidir.Zaman bi çok gerçeği açıklar.şarap bir bahane ile sahip değiştirmez umarım. 😉

  7. Cenk Karayazgan says:

    Meral Hn. madem bu kadar insan okudu, eleştri yaptı şikayet etmektense ve tamamen savunma yazısı yerine keşke daha FAYDALI birşeyler yazsaydınız. Kimse mükemmel olamaz ve zamanla mutlaka biryerlerde bazı yanlışlar yapar ve farketmez, eleştri sizi daha iyi bir gönüllü, barınağınızı daha iyi bir barınak yapacağı bilincinde olmadığınızı görmüş bulunuyorum. Ben sizin yerinizde olsam en azından şöyle bir eksikliğin farkına varırdım : Evlatlık verdiğiniz kişilere olası riskler, durumlar ve yapılması gerekenler hakkında birkaç sayfalık bilinçlendirme, bilgilendirme yazısı vererek “bunu iyi okuyun” gibi bir döküman vermenin “HAYAT KURTARABİLECEĞİ” sonucuna varırdım. Sözler uçar! ama birkaç sayfalık bir döküman olası hastalık belirtileri, yapılması gereken…vs. gibi konularda çok faydalı olur. Eğitim çok önemli!!!
    Ancak siz bunca insan bu yazıları okurken bile tamamen savunma yazısı yazıp işinizi ne kadar iyi yaptığınızı anlatıyorsunuz.
    Viktor’un barınak reformu yazılarını okudunuz mu? Okuduysanız eklemek istediğiniz veya yorum yapmak istediğiniz birşey oldu mu? Yaptınız mı?
    Ben sizin yerinizde olsam ilk olarak Gonca ve Efe’yi gayretleri ve başarılarından dolayı kutlar, teşekkür ederdim. Tahmin ediyorum ki bu durumuda çok az kişi bu şekilde mücadele edip başarıya ulaşıyordur.
    Meral Hn. siz çok büyük sorumlulukları olan bir insansınız ve hayatınızı çok değerli bir amaca atamışsınız, bundan dolayı size sonsuz saygımı ve sevgimi sunuyorum. Umarım eleştrilere karşı yaklaşımınız değişir ve daha başarılı olmanın bu gerçekte yattığının farkına varırsınız. Sizin başarınız daha çok canın mutluluğu ve yaşamı olduğunu siz benden çok daha iyi biliyorsunuz.

  8. EFE BALKAN says:

    Öncelikle Meral hanım tarafından bir cvp geldği için çok teşekkür ederim.Kız arkadaşım Gonca’nın yazmış olduğu yazı üzerine bir çok iyi dilekler ile dolu yorumlar geldi, fakat yaşadıgımız o acı dolu anlardan sonra üzerine iyi de olsa birşeyler eklemek bile hiç içimden gelmedi.Aklımda sadece Meral Hanımın beni arayacağı vardı tek beklentim buydu.Fakat şuan Meral hanım tarafından haketmediğimiz uslubu bende yazma gereği duyurmuş bulunmakta.

    Çok merak ediyorum şuan sorguluyorum çok uzun bir yazı yazılmış Meral hanım tarafından, şu yazıyı bu üslub ıle yazmaya zaman ayırana kadar neden beni bır kez bıle olsa arama gereği duymadı.İnanın şuan hala beklıyorum beklıyeceğimde…Bizler hiç bir zaman art niyetli olmadık.olmayi beceremedik ki Meral hanım gibi bizden yaşca büyük olan insandan böyle bir cvp aldık. Kendısıne sarabı getırmemekte ne kadar doğru bir karar verdğimi şimdi daha iyi görüyorum.Bu bakış açısına sahip bir insana emanet edemem ben şarabı.O artık hep bizim sadace bızım kalıcak.Kendisinin telefonda dediği gıbı ‘bızım köpeğimiz şarap’ bana söylenmış yada benim asla kabul görebileceğim bir cümle değil artık nekadar arada imzalanmış bir kağit parçası olsa bilee.Suan gerçekten ÇOk MUTLUYUM şarap dizimin dibinde yatabılıyorr neler söylenmiş hangi uslub ıle cevap verlir umrumda değil su dakikadan sonra.

    Şimdi burda yazılan yazıyı bir çok kişi okuyacak yorumlar getırılicek.Onunla konuşan ben olarak tüm dürüstlüğümle ve iyi niyetımle ;kendisinin söylemiş fakat yazısına yazarken unuttuğu yada,söylenmemiş fakat yazısana yanlış dahil etmış oldugu şeylere açıklık getirmek istıyorum.

    *Şarap 1 aylık dıye aşıları vurulmaması ön görülmüş oysa sarap 2 aylık olmuş bile acaba bizim elimizdemı çobuk buyudu 1 hafta da.(veterinerimizin şarabın 2 aylık olduğu tesbıtı)

    *Şarabı ılk kucağımaza aldıgımızda gençlık hastalıgından korktugumuzu söledik.Hiç bir şeyi yok sağlıklı dedıler.

    *Kendisyle telefon görüşmesi yaptıgımda kendısıne ‘sağlıklı bır hayvandı demıstınız, böyle birşeyin olabılırıtesını söylemedınız’ dedıgımde, ‘ben gonca hanıma güvendım’ dedi, ardından Meral hanıma ‘böyle bir iş yapıyorsanız kendılerının benım kız arkadasıma güvenıpte söylenmesının yanlıs oldugu’ ıfade ettıgımde ‘bu durum tecrübe oldu bizlere artık ‘demişti oysa.

    *Tam teşşekülün anlamını çok merak edıyorum,kendısı tam teşşeküllü tedavi yapıldığını söyledi,ama söyledeğimiz ilaç kendilerinde yok,Meral Hanımın söyledği gıbı ‘BEN 12 SENEDİR EMEK VERİYORUM NİCE ŞARAPLARA’ bense(efe) yine meral hanımın dediği gibi ‘ Canım kadar seviyorum diyor efe bey daha 24 saat olmadan aldığı köpeği’sözünü söylerken aklıan gelebılıyormu bunca sene emek verıyorum fakat Gonca 1 gecede bu ılacı ıstedıkten sonra bulabılıyor.2000 köğegın olduğu yere tek bir tüp bile bu ilaçtan getırebılmek cok zor bu işi yapan vizyonu, çevresı ,gönullusu bol olan insanlar için ,kolay olan yanlış yapılan birşey söylendiğinde altında art nıyer aramak.Tam teşeküllülük yada tam teşşeküllü olmayı istemek belkıde bu kendileri için.

    Meral hanımdan gelen cvp nıtelıgınde gelen yazıda birşey dıkkatımı çektı gerçekten söylemeden geçemıcem kendısının grupla ve Sevgılı Victor ıle olan kişisel kavgasını bizlere yansıtmış olamasından bizlere ne kadar objektif yaklaştığı görmüş bulunmaktayız.

    Meral hanıma yazığdı yazının dısında ayrıca teşekkur edıyorumkı şarabı bızlere kazandırdı bizde onu hayata kazandırabıldık. Bizleri doğru anlayan herkese teşekkur edıyoruz.

  9. Burcin Kurkcuoglu says:

    Goncacim ve Efe,
    Butun yazilanlari okuyunca,yeniden cok cok sevindim Sarap in simdi sizin yaninizda olmasina.
    Dunyanin eminim butun barinaklarinda boyle sorunlar yasaniyordur. Onemli olan Gonca ve Efe gibi dusunceli insanlarin, petshoplardan yavrulari alicagina, barinaklardan onlari kurtarmalari. Ve de bizlerin bu konuda bilincli olup, sessiz kalicagimiza, barinaklarda yapilan hatalari ortaya cikarip, bir daha ayni seylerin tekrarlanmamasini saglamak. Meral hanimla Goncalarin arasinda ne gecmis olursa olsun, yapilan hatalarin bir daha tekrarlanmayacagini dusunuyorum ve de bu benim burdan rahat bir nefes almami sagliyor.
    Yeniden ikinizi de tebrik ediyorum Gonca. Bir daha kocaman gecmisler olsun.

  10. melike celik says:

    Gonca ve Efe isimli iki sahsa sormam gereken bir soru var..Sokaklarda onlarca sahipsiz ve sevgiye, yuvaya ihtiyac duyan yavru kopekler varken, neden ille ve ille onlarin ifade ettikleri gibi rezil barinaklari dolasip kopek sahiplenmek istediler anlamiyorum, ben onlarin butun yazilarinda ard niyet oldugunu dusunuyorum, hatta eminim..Facebookta hergun pekcok insandan ne olursunuz bu yavrulari sahiplenin onlara elinizi uzatin diyen mesajlar gonderilirken neden ille barinak?

    Ogrenciyken ne yazik ki oyun arkadasiymis gibi kediler ve kopekler alinirlar, ardindan tatil donemleri gelir ve o hayvanlar saliniverir, terkedilirler cogunlukla.. Bir barinagi ziyarete gittigimde iki universite ogrencisinin yaz tatiline girdikleri icin ve evlerine goturme sanslari olmadigi icin bir kafese koyduklari yavrulu bir anne kediyi barinaga getirip terkettiklerine sahit olmus, dayanamayip ben almistim.. Yine ayni sekilde evinde 4 adet yavru kediyi besleyen bir diger unoversite ogrencisinin somestr tatilinde o kedileri okul kampusune biraktigini, kediler evin yolunu bulunca sehrin diger ucuna biraktigini biliyorum, kopekleri de yalnizliklarini gidersinler, oyalansinlar diye alip tatil donemlerinde ailelerine kabul ettiremedikleri icin terkediyor cogunlukla ogrenciler.. Bu arkadaslar duygu somurusu yapip burada baskalarini karalarken o hayvani sahiplenmekle en az 12 yillarini onunla gecirmeyi garanti ettiklerinin bilince midirler acaba?

    Ogrencilere evlerinden uzakta olduklari ve henuz yasamlarinin basinda olduklari icin asla kedi ve kopek verilmemelidir..

    Gerek petshoplardan, gerek sokaktan gerekse herhangi bir barinaktan hayvan alindiginda onun bir veterinere hemen goturulup saglik kontrolundan gecmesi gerektigini bu arkadaslar bilmiyorlar miymis?

    Butcelerinin kisitli oldugundan sozediyorlar, bir kopegin veya kedinin yillik ortalama masrafinin ne olacagini, asilarinin onlara getirecegi mali sorumlulugu, mama,oyuncak, kisin giysi, tasma, periyodik saglik kontrol masraflarini hic mi dusunmemisler?

    Kanli ishal benim de yasadigim son derece aci bir deneyimdir.Petshoptan aldigim iki yavrudan bir tanesini kaybetmeme neden olmustur.. Kanli ishal oyle bir hastaliktir ki iki gun beklendiginde hayvani kaybedersiniz..Yemek yemedigini farkettiginiz, ya da keyifsiz oldugunu farkettiginiz ilk anda alip veterinere gotururseniz kurtarma sansiniz vardir..

    Bu iki arkadas barinaklarin iyilestirilmesi konusu ile ilgili konuya planli programli olarak katilmis ve ne yazik ki Meral Hanim da iyiniyeti sonucu oyuna getirilmistir bana gore..

    Sorumlulugunu ustlendikleri kopek oyuncak degildir, herseyden once yavrudur, gozlem altinda tutmalari, aldiklari anda sozettikleri veterinere goturmeleri ve olasi ihtimalleri onunla gorusmeleri, gerekli bilgileri o veterinerden almalari sartti.. Burada duygu somurusu ve karalama kampanyasi yapmak yerine sahiplendikleri hayvanin bir canli oldugunu dusunmeleri gerekirdi diyorum…

    Ve sokaktaki yalvaran hayvanlar yerine neden barinaklari dolastiklarina hic mi hic anlam veremiyorum..

    Meral Hanimi ben de sabrindan oturu kutluyorum…

  11. melike celik says:

    Ve bu barinak karalama tartismasinda aslinda son derece kotu sonuc doguracak birsey de yapiliyor, barinaklarda sahiplendirilmeyi bekleyen, bir yuva arayisi icinde olan kopekler ve kediler icin son derece zararli bir sey ortaya cikiyor bilmem farkinda misiniz? Barinaklardan alinan hayvanlar sagliksizdir,sizi kandirirlar, barinaklardan hayvan almayin……

    Hayvansever arkadaslarim bu tartismanin bu sonuca vardiginin farkinda degil misiniz? Nasil olur da bu zarari verirsiniz o hayvanlara?

    Barinaklarin kosullarini iyilestirecek olan, onlar icin ek odenekler cikartacak, butceler olusturacak olan kurum belediyelerdir, burada karalamak yerine buyrun belediye baskanlarina gidin, yazin, gorusun, zorlayin, eylem yapin, sesinizi duyurun, oradalar yetersiz kosullari iyilestirme cabasi icinde olan insanlari karalamak yerine…El ativerin sizler de..

  12. Burcu Selçuk says:

    Art niyetli olmak konusunda bence kavram kargaşası yaşıyorsunuz. Siz kendiniz söylüyorsunuz petshoptan aldığınız bir yavruyu kanlı ishale kurban verdiğinizi. Şimdi Melike Hanım size sormak istiyorum. Bir insan köpek beslemeye karar verdiğinde petshoptan değil de barınaktan köpek almak istemesi konusunda nasıl bir art niyet algılayabildiniz? Gerçekten merak ediyorum.

    Anlaşılmayan taraf, Meral Hanım’a hiçbir ithamda bulunulmamasına ve anlatılanlarla ilgili Gonca ve Efe tarafında küçücük bir mübalağa noktası bulunmamasına rağmen bu aşırı tepkinizin nedeni nedir?

    Düşüncenizin aksine bu platform altında toplanan bir çok insan daha fazla sahiplenmek isteyecektir. Çünkü Gonca’nın yazısında vurgulananan barınaktaki köpeklerin hasta olduğu değildir. Tam aksine hastalanma ihtimallerinin bildirilmemesinin ortaya çıkardığı problemlerdir. Belki sizin gibi PETSHOPtan köpek alan biri korkmuş olabilir barınaklardan. Bunu da anlayışla karşılamak gerek. Nihayetinde siz petshoptan biz barınaktan almayı tercih ettik.

    Saygılar.

  13. Şarap şu anda iyiyse,gerisini boşverin çünkü ne yazılırsa yazılsın birşey değişmeyecek,o barınaktaki köpeklerin standardı daha da iyiye gitmeyecek.Kişiler yerine kurumlara odaklanmak daha çözüm odaklı olacaktır.

    Baksana Gonca,herkes bir yolunu bulmuş. Siz bunları okurken bile kim bilir o barınaklarda neler oluyor,öte yandan barınak dışında kalan köpeklere de neler oluyor belli değil,köpekler içerde olsa ayrı dışarda olsa ayrı,bu bir kısır döngü,maalesef radikal değişiklikler olmayacağı aşikarken,insanların içindeki kavgalarını dışarı çıkartmayın,boşverin m. hanım kendi içinde hesaplaşsın,eminim yetişkin bir insan olarak gereğini yapacaktır(!).

    Konudan yani köpeklerin durumundan uzaklaşılıyor,kişisel kavgalar üzerine dönüp duruluyor.

    Bir de cehaletimi mazur görün ben anlamam bu kedi köpek işlerinden ama gönül işlerini sorabilirsiniz(!); bir insanın barınaktan hayvan edinmesinin sebebi,sokakta o kadar hayvan,hayvanını vermek isteyen insan varken ne olabilir diye düşünüyorum, cevabı çok basit, hayvanların sahipleri onları terk edene kadar bir sahipleri oluyor iyi ya da kötü,fakat barınaktakilerin sahipsiz oldukları kesin,ayrıca sokaktan hayvan edinmek bence çok vahşice,çünkü aldığınız hayvanın her ne kadar sokakta yaşasa da bir annesi olduğunu unutmayın, hiçbir canlının yavrusunu ondan koparamazsınız,e sonuçta barınakta sahipsiz yavrular varken niçin başkasından yada sokaktan hayvan edinilsin ki. hem herkes sokaktan alırsa,yada sahibinden alırsa,barınaklara ve onların müdürlerine ne gerek var ?

  14. Deniz Erguner says:

    Sevgili Gonca ve Efe’nin tercihini sorgulamak kadar saçma birşey yok. Sokaklardaki hayvanlardan neden almıyorsunuz da barınaktan seçmişsiniz deniyor. Bilmiyorum düşündünüz mü hiç, o sokaklardaki köpekler toplanıyor ve nerelere gönderiliyor diye? Barınakların sistemi düzenlenmeli ve barınaklar üzerindeki sahiplendirme oranları yükseltilmelidir. Barınağa gönderilmiş hayvanları terk mi edelim ne halleri varsa görsünler?
    Ayrıca burada Meral Hanım’a barınakla, koşullarla vs. herhangi bir konuyla ilgili bir suçlama yok… Ancak Meral Hanım’ın yazısını talihsizlik olarak yorumluyorum. Belki yorgunluk, belki dikkatsizlik, bilemiyorum, açıkçası daha tatsız olasılıkları da düşünmek istemiyorum. Üslup son derece tatsız olmuş. Bu yazı çok reyting almış demişsiniz. O reytingi kötüye yormadan ulaşabildiğiniz herkese eğitici bir yaklaşımınız olmasını umardım.
    “Demekki ben al git deseydim benimle bu kadar uğraşmayacaklardı ,hesap soramıyacaklardı..” Bu tüm yazınız içindeki en acı bölüm olsa gerek, hiç görmemiş olmayı diliyorum. “Canım kadar seviyorum diyor efe bey daha 24 saat olmadan aldığı köpeği, demekki bu kadar çabuk bağlanabiliyor insan köpeğine” yorumunuzdaki iğneleyici üsluba da çok üzüldüm. Bunun size “inandırıcı” gelmemiş olması fikri gerçekten çok garip bana göre… 4,5 yaşındaki köpeğim Sunny’yi, daha bana gelecek yavrunun o olduğu kesin değilken, ilk kucağıma aldığım an sonsuz sevmiştim. Bunun nasıl bir açıklaması olur bilmiyorum, inanılmaz birşey, o bağ o kadar güçlü ki 24 saat olmasına bile gerek yoktur kurulması için. (Sunny sokakta yaşamakta olan bir annenin yavrularından biriydi.)
    Burada hayvan sevgisi ile dolu 2 genç insanın, iyi niyetle yapmış olduğu bu girişimi ve sonuçlarını; ailelerinin yeni üyesini bu kadar sevgiyle kucaklamaları ve onun için ellerinden gelen her çabayı göstermiş olduklarını paylaşmaları kadar güzel ve doğal birşeyi acımasızca kötüleyen tüm yorumlara karşı çıkıyorum. Bu ülkede onlar gibi, güzel bir amaçla hareket edecek daha nicelerine ihtiyacımız var…
    Ayrıca başka hataların yaşanmaması, bu acı sorunların tekrarlanmaması, ancak tekrar edilebileceği olasılığı yüzünden doğru bilgilendirmenin yapılması gerekir. Tecrübeli ve bilgi sahibi herkesin bunları doğru şekilde diğerlerine aktarması, olasılıklara karşı uyarılması, toplumun BİLİNÇLENDİRİLMESİ gerekir. Bu konuları böyle “yüksek reytingle” tartışıyor olmamıza bozulmak yerine sevinilmesi gerekir.
    Sevgiler,
    Deniz

  15. Çağrı Sert says:

    Türkiye’de barınak sisteminin ne kadar içler acısı durumda olduğunu ilk elden biliyorum. yine de örnek vermem gerekirse sel felaketinde neredeyse yok olan Bahçeşehir Barınağı ile bir hafta önce yaptığı katliamla adını duyuran Hasdal Barınağı’nı verebilirim… barınaklarda çalışan “sözde hayvan severler”in yalnızca spot ışıkları üzerlerine tutulduğunda panik içinde sarf ettikleri “hayvanları seviyoruz ve onlar için çalışıyoruz” ifadeleri komik ve kendi adlarını korumaya çalışan altı boş cümlelerden başka bir şey değil. Benim elimde Bahçeşehir Belediyesi Veterineri’nin bizim gönüllü arkadaşlarımız yarı beline kadar çamur içinde hayvanları barınaktan çıkarırken kendisinin sıcacık ve kupkuru evinde, bilgisayarının başında bana gönderdiği “her şey kontrol altında” mailleri var. ona mail atıp barınağın boşaltıldığını söylediğim halde, kendisi bilgisayarını başından kalkmamıştı. maillerin saatleri bunu doğruluyor… o da tıpkı bu yazıyı yazan bayan gibi “hayvanlar için çalışıyordu”.

    Demek istediğim şu ki, Gonca ile Efe’nin yaşadıkları barınaktaki hayvanların neredeyse tamamının yaşadığı bir felaket: hastalık. eminim Şarap bir yazı konusu olup hayvan severlere ulaşmasa ve barınak bu kadar tepki almasa (ya da tepkiyi barınak alıp adı geçen bayanın ismi yer almasaydı) bu bayan böyle bir cevap yazmaya tenezzül bile etmezdi…

    Barınakların bugünkü durumları, “hayvan sever” ve “içten” olduğunu söyleyen “hayvanlar için çalışan” görevlilerin gerçek yüzünün somut bir kanıtı. bir barınağa gidin ve bu durumu kendiniz görün. kendi yorumunuzu kendiniz yapın…

    Hayvan sevmek, barınaktan hayvan kurtarmak isteyen insanlardan elektrik faturası istemekten fazlasını gerektirir. maalesef türkiye’deki barınak görevlileri henüz bu bilinçte değil.

    Let’s Adopt’ın yayınladığı BARINAK SİSTEMİ yazılarına tepki olarak bana çok sayıda mail geldi. çoğu barınak görevlileri ve artık kendini görevli sayan gönüllülerden. Amacımız kimseyi günah keçisi ilan etmek değil. ama saldırmadan önce durum bir bakın. Gonca ve Efe’nin yaşadıklarını okuyun ve anlayın. ondan sonra düşünün. hala saldıracak bir nokta bulabileceğinizi sanmıyorum…

    insanları barınaklardan hayvan sahiplenmeleri konusunda teşvik etmek için öncelikle aldıkları hayvanın sağlığı konusunda dürüst olmak ve gereken her türlü yardımı yapmak gerekir. bir hayvan severin hayvanının elinde hem de hastalıktan ölmesi (geç kalındığı ya da yeterli bilgi verilmediği için) ona yapılabilecek en zalim şeydir…

    Şarap şanslıydı.

  16. deniz yenal says:

    yedikule barınağına ve Meral hanıma bu kadar yüklenilmesini anlamsız buluyorum, sonuçta bakarsanız herkes aynı tarafta bunu unutmamak lazım…. edikule barınağının çok zor şartlarla mücadele ettiğini ve buna rağmen zoru başardıklarını (çoğumuz) biliyoruz…tüm bu olanları çoğumuz vicdanım sızlayarak hayvansever olarak ama seyirci kalarak bilgisayar başında olanları takip ederek 2satır yazarak takip ediyoruz. o yüzden mektubunuzun üslubu şöyle olmuş böyle olmuş gibi lafları da çok saçma buluyorum…

  17. idil uzun says:

    bu alttaki yazıyı yazan insanın kafasından neler geçiyormus acaba.. gonca hanımı biz sarap ile tanıdık,eline köpek ilanları gecmiyor,facebook ilanlarını bir kenara bırakalım,herkesin listesinde bütün hayvanseverler yok..oyüzden ilanları görmesi imkansız.. sokakta yaşıyan hayvan mı barınak köpegimi olmak istersiniz deseniz cevabım sokak olucaktır.. zincirler,kafesler.. bunlardan kurtardılar şarabı,süpersiniz goncacım.ben köpegimi sokaktan almıstım,ama barınaktanda alabilirdim.siz sokaktaki köpeklerin nereye gittigini bilmiyorsunuz galiba , bir düşünün bakalım?bunu sorgulamanız fantastik,komik ve gereksizdir.barınaktan bir can daha kurtuldu diye seviniyorum. igrenc barınakları dolasmaları ise en taktirlik kısımıdır,sokaklardan daha kötü koşullarda oluyor cünkü o barınaklar.o igrenc barınakları bir gezmenizi tavsiye ederim..!!

    ”Gonca ve Efe isimli iki sahsa sormam gereken bir soru var..Sokaklarda onlarca sahipsiz ve sevgiye, yuvaya ihtiyac duyan yavru kopekler varken, neden ille ve ille onlarin ifade ettikleri gibi rezil barinaklari dolasip kopek sahiplenmek istediler anlamiyorum, ben onlarin butun yazilarinda ard niyet oldugunu dusunuyorum, hatta eminim..Facebookta hergun pekcok insandan ne olursunuz bu yavrulari sahiplenin onlara elinizi uzatin diyen mesajlar gonderilirken neden ille barinak?”

  18. Gonca Gökçek says:

    Ben bu tartışmaya, son olarak şunları yazarak, daha fazla dahil olmamayı uygun görüyorum, en azından kendi açımdan.
    beni,efe’yi eleştirenlerin bir kısmını anlayabilirken, bir kısmını ise tüylerim diken diken okuyorum.
    Ben ilk günden beri, kişi veya kurum eleştirisi yapmadığımı,sistem hatasını vurgular yazılar yazdım. kişisel yaptığınız yorumları bu yüzden yazımı okumamış, ya da ön yargınızı kenara bırakmadan yazmış olduğunuzu düşünerek, yorumlamaya dahi gerek görmüyorum.
    Bir insanı anlamak için önce dinlemek gerekir, evet.
    Bu yüzden 2 kez Meral Hanımı bizzat biz aradık. Ve o telefon görüşmesinde konuşulanları, siz değil, ben biliyorum sevgili savunucuları. Duysanız, yine aynı cümleleri sarfeder miydiniz acaba ?
    Ortada bir haksızlık var, ama bunu yapan benmişim gibi mimlenmiş olmam bana çok komik geldi.
    Bu ülkede kendi hakkınızı korumak, fikrinizi söylemek istediğinizde, üstelik bu yazıya 29 Ekim gibi cumhuriyetin en çok hatırlandığı günde dahi bu saygısız, karşındakinin kişilik haklarını önemsemeden, yalnızca bir kişi yada kurumu savunmak için, anlamaya dahi çalışmayan insanlara, söyleyecek nasıl bir sözüm olabilir ki?
    Üniversite öğrencilerine köpek verilmemeli. Ben gördüm kaç tanesi geri bıraktı demiş birisi. Ben de kaç tane sizin gibi YETİŞKİN insanın, hayvanlara ne zulümler yapabildiğini gördüm. Şimdi bütün YETİŞKİNLERE köpek verilmesin mi demektir çözüm?
    Sizin hayvanseverlik anlayışınız, yaş, meslek ve maddi durumla insanları tartmaksa, sistemin bu yönde ilerlemesini eleştirmenizi zaten beklenemezdi..
    Benim internet başında hayvanseverlik yaptığımı söyleyenler olmuş, Meral Hanıma haksızlık yaptığımı söyleyenler olmuş. Gerçekten hiç mi okumadınız yazdıklarımı ?
    Bu kadar olanı görmemek, yanlışa yanlış demek zor geliyor size.
    Üslubu önemli değil demişsiniz. Bir hayvanı sahiplendirmek isterkenki üslubunuzu da bu denli önemsemiyorsanız, o hayvanların neden gün geçtikçe daha hızla yuva bulamadığının açıklamasıdır.
    Bizim kimden ne gibi bir çıkarımız olabilir ki şu yazılarda ?
    Ne elde ediyor olabilirim ?
    Benim yönetici olduğum bi yer de yok, bir reklam kaygım da.
    Sadece kendi derdimi anlattım, bu kadar mı toleranstan yoksunsunuz.
    Kendisinin PET SHOPTAN aldığı hayvanında kanlı ishal olduğunu söyleyen kişinin yorumunda, ” neden barınaktan alıyorsunuz o zaman sokaktan alın ” demesine ise, uzun uzun düşünmeme rağmen, yazıcak bir yanıt bulamadım. Pet shoptan alsaydık o zaman rahatlayacak mıydınız ? Hanı HAYVANSEVERLİK bilgisayar başında olmuyordu, PET SHOP tan aldığınız yavruya verdiğiniz yüksek meblağayı da yazmak ister misiniz ? Bilelim ki, sokaktan alalım di’mi ?
    Sokaktan alarak hem o savunduğunuz ve ÇOK SEVDİĞİNİZ! barınak ve barınak yöneticileri çok destek görmüş olurlar ordaki hayvanlara faydamız dokunmuş olur tabii!

    eleştiriye her zaman açık oldum, olurum da, ama bu ipe sapa gelmez cümlelerin kişilerin propaganlarından 1 adım ileri gittiğini sanmıyorum.
    Biraz elinizi vicdanınıza koyun, ayıptır artk!
    Barınakları kötülemiş, hayvan alınmasın demişsiniz. Yazımda ise tam tersi yazıyor, keşke okusaydınız. Onların desteğe yardıma ihtiyaçları var. Lütfen uyanın diye bas bas bağaran da benim.
    Bu yazımla bile bana ulaşıp maddi manevi destek vermek için ne yapabiliriz diyen insanları yönlendirdiğim barınaklardan haberiniz var mı peki? Bilgisayar başında da yardım edilir, yardım etmek isterseniz, bilinçlendirmekte bu ülkede en çok ihtiyaç duyulan yardımlardan biri. Tıpkı bizim örneğimizde de olduğu gibi.
    Açık arayarak, insanların neresinden yanlış bulsakta yersek diye düşünerek şu anda hiçbir fayda sağlamıyorsunuz. 6000 küsur kişinin okumasını sağlamak için harcadığım çaba da eminim size yine gülünç geliyordur. Bunun sonuçlarını tahmin edebiliyor musunuz ?
    Bunun nimetlerinden yararlanmak herkesin elindeydi. Siz kendi kendinizi insanların gözünde yerle bir ediyorsunuz..
    Son olarak, bu hastalığı bildiğini söyleyip, ardından bana müthiş ağır ithamlarda bulunanlara asla inanmadığımı söylemek zorundayım.
    eğer bebeğiniz gözünüzün içine bakıp ağlıosa yardım istiyorsa, siz çaresizlikle ülkenin hemen her yerine haber saldığınız, onlarca sitede bloglar kurduğunuz, yetmeyip birçok ülkedeki ezca depolarını arattığınız halde, elde edemediğiniz ilaç yüzünden bebeğinizi kaybetmemek için daha napabilirim diye günlerce uyumayıp nefesini dinlediyseniz, bu yorumu yazmış olamazsınız.
    Gerçekten anlayan insanlar, ya kendi hatalarının farkındalığı ile bayağı cümleler ile kişisel hakaretler ediyor ( başka ne diyebilirki? Biz hata yaptık, ancak telefonda söyleniyor.. )
    ya da ipe sapa gelmez yorumlarda bulunuyor.
    Dilerim aynısını kimse yaşamaz,
    dilerim burdaki ilginin aynısını barınaklar için yardım ederken de sağladığımda ne söyleyeceğinizi de şimdiden düşünürsünüz..

  19. Tüm bu yorumları okuduktan sonra edindiğim izlenim şudur: Yirmi-yirmibir yaşında çocuklar köpek sahiplenmek için uygun değildir, önce büyümeleri gerekir, hem köpekler hem de barınaklar hakkında biraz bilgi sahibi olmaları gerekir önce, biraz da insanların emeğine saygı gösterecek yaşa gelmeleri gerekir. Şahsen tanımam ama sokak hayvanları ve barınaklarla ilgilenen herkes Meral hanımın en azından ismini bilir, yedikule barınağına verdiği emeği de bilir. Bu iki çocuğun zaten yaşı yetmez bunları bilmeye ama iş küstahlığa gelince dillerinin boyu yaşlarını ve de hadlerini fazlasıyla aşıyor. Bu memlekette beğenseniz de beğenmeseniz de tek istisnai barınak yedikuledir, ve ondan bir tane daha yoktur! Biraz saygı beyler, hanımlar. İki velet aldıkları yavru ishal oldu diye dünyanın sonu geldi sanmışlar, gençlik heyecanı tabii, bir de yazı döşenmişler. Buna sözüm yok aslında, sözüm bu zırvaları bu sitede bu şekilde yayınlayıp hayatını sokak hayvanlarına adamış bir insanın hırpalanmasına izin verenleredir. Ayıptır, şu yazılanları aklı selimle bir okuyun önce!

  20. Emel Öge Çakır says:

    Merhabalar,

    Geçtiğimiz günlerde bir tesadüf ile Yedikule Barınağı’nın sayfasına girdim, tüm siteyi inceledim ve “Hem hayvanlar ile ilgileniyorlar, hem kendi aralarında ve okullar vb. organizasyonlar ile oldukça sosyaller ve bu sayede yeni nesile hayvan sevgisini öğretmeye yardımcı oluyorlar vs., ne güzel” diye düşünürken, ne yazık ki Meral Hanım’ın yaptığı yorumlardan sonra biraz fikrim değişti bu barınak hakkında. Meral Hanımcım, eğer hayvanları gerçekten çok seviyor iseniz, şu kadar hayvan için şunları şu kadar süredir yapıyorum diye ifade etmemelisiniz kendinizi bence.
    Gonca Hanım ve Efe Bey’in gelip barınaktan bir çocuk almaları bence ne kadar iyi niyetli olduklarını yeteri kadar ortaya koyuyor. Ülkemizde ne yazık ki barınaktan kedi-köpek almak henüz yaygın değil, rica ederim insanların hevesini kırmayalım, sizin yaptığınız işin ne kadar zor olduğunu evinde tek bir hayvan besleyen dahi tahmin edebilir, ancak kendini adamış kişilerin tüm davranışları ile insanlarda hayvan sevgisi konusunda örgütlenme isteği yaratmalı diye düşünüyorum. Lütfen kimsenin cesaretini ve hevesini kırmayalım, siz yine size yakıştığı gibi anaç tutumunuzu koruyun bence, ister haksız olsunlar ister haklı önemli olan niyettir, tecrübe sonradan gelişir. Ben Gonca Hanım ve Efe Bey’i barınaktan çocuk almaya gittikleri için tebrik etmek istiyorum, umarım sizin gibi insanlar artar ülkemizde… Sevgiler

  21. melike celik says:

    Ben bu tartısmaya farklı gozle bakıyorum,Viktor ile Meral Hanim arasinda gecen tartisma veya catismanin hemen ardindan o barinaktan alinmis olan yavrunun sorununu dile getiren mail yayinlanmis.. Burada kotu bir kisisel catismanin icine cekilen bir suru insan var.. Guc bu sekilde kullanilmamalidir..Barinak barinak dolasip oradan hayvan almaktansa, yasamini sokaklarda surduren herhangi bir yavruyu kurtarmanizi isterdim, bu yavru kopegin bahsedilen sorunu yasadigina inanmiyorum, bir sorun yasandiysa bunu neden haftalar sonra burada acikladiginizi size soruyorum..Neden bu sorun gunler sonra buraya tasindi? Nasil bir oyun oynaniyor ve icine cekiliyoruz?
    Tekrarliyorum, barinaklarin yetersiz kosullarinin sorumlulari belediyelerdir, yetersiz ekipman, yetersiz insan gucu, yetersiz butce ve yetersiz tibbi destekle calismaktadir barinaklar, bireysel ozveriyle calisan insanlari aabuk sabuk ithamlarinizla karalamak ve demoralize etmek yerine dayanin belediye baskanlarinin kapilarina arkadasim..Ve ardindaki grubu Meral Hanimla olan catismasindan sonra bu tartismaya ceken Viktorun yaptigini son derece cirkin buluyorum…

  22. Barınaklar hakkında bu kadar acıması eleştiri yapan kişilerin barınaklar çin hayatları boyunca ne yaptığını merak ediyorum. Acaba aralarından kaç tanesi acil ihtiyaç yardımında bulundu.
    Öncelikle bu tavrın insanları barınaktan köpek sahiplenmek konusunda olumsuz etkilememesini umuyorum. tabii ki hepimiz barınakların standardının yükselmesini ister. Ama istemek yeterli değil bunun için yardım etmek gerekir. Her şeyi belediyelerden beklemeyin herkes kendi imkanlarnı da kullanmalı.
    Efe ve Gonca arkadaşımız neden Meral hanımdan bu kadar ilgi beklemişler anlayamıyorum. Ben de yedikule hayvan barınağından bir köpek evlat edindim. ama her defasında Meral hanımı arayıp ağlamak yerine köpeğimin her türlü sorunuyla kendim ilgilendim. Zaten bu yüzden barınaktan almalıyız dostlarımızı oradaki gönüllülerin üzerlerindeki yükü bir nebze azaltabilmek için. Hayvanseverler olarak birlikte barınakları daha iyi hale getirmenin çözümünü aramak, yardımda bulunmak yerine bu suçlayıcı tavrı son derece yanlış buluyorum. Lütfen yapıcı olalım.
    Ayrıca barınakta sahiplendirme yapılmadan önce bunca araştırma yapılmasını son derece doğru buluyorum. Ayni şeyi Viktor da yapıyor. Hatta kendisi evde başka bir kedi köpek olmasını da zorunlu koşuyor.
    Meral Hanıma sabır diliyorum. Gidin barınağı ziyaret edin yardım edin eğer sonucunu görmezseniz konuşun.

  23. Gonca çok fazla gereksiz tartışma var! siz Şarab’a iyi bakın onun hayatını garantileyin ondan sonra da çok uğruna savaşacağınız kadar tutkuluysanız da kendi barınağınızı açın!

    en azından Meral hanım’lar gibiler var da, barınaklar var, sizin teziniz barınakları kötülüyor ve insanları soğutuyor. Amacınız o değil ama kendinizi mağdur konumuna getirdiğiniz için farklı şekidle anlaşılıyor.

    sokaktan kurtaracagınız her köpek binbirtürlü hastalık içinde zaten.. size ne türlü bir bilgi verilmiş olursa olsun risk her zaman var. Bence yersiz kişsel alınmış birçok şey.. önemli olan amaç! Amaçtan sapılmış yersiz kişisel dramaya yol açılmış..

    hayvan seven insanlar kötü niyetli olamazlar, sen ve ya Meral.. arada bir fark yok…

  24. Mehmet Can YILMAZ says:

    Ya koskoca kadın çocuk çocuk konuşuyor, sonu hiçbir yere varmayan cümleler. kıskançlık, haset, çekememezlik, çocuk kavgası, artık adını siz koyun, çok seviyesiz, çok gereksiz bir tartışma, kadının yazdıklarını okudum, saçmalık, yorum yazdım ama hiç yazmasam daha iyiydi,kurumları bu kafadaki moronlar resmen ele geçirmiş,adına da gönüllülük demişler, gönüllülük gerçekten gönülle yapılandır,e o zaman yaptıklarını yazmazsın,herkes bir şeylerden ödün veriyordur muhakkak,herkes bir şeylerden feragat edip o hayvanlara ilgisini esirgemiyordur,tabii ki kimin nasıl hayrı dokunuyorsa allah razı olsun,verilen emek asla yok sayılamaz,ama ben öyle yaptım ben böyle yaptım,siz küçüksünüz,yapamazsınız,edemezsiniz,yok o belge,yok bu belge,bu saçma prosedüre itiraz etmeyen kafanın değişmesi lazım bir kere. kadın sanki prosedür bir şeylerin kanıtıymış gibi öyle yaptık böyle yaptık, sanki zeus’un kızı, istediğine köpek verir istediğine vermez, e öyle bir şey de söz konusu olamaz, resmen kontrol manyaklığı başka bir şey değil. Kurumu temsil ettiğinin farkında olmayan insanlar,resmen kuruma zarar veriyorlar,aksini iddia eden varsa ispatlasın işte yazılanlar ortadas. hayvansever olabilir,eyvallah,ama aklını yemiş, köpekleri kendi köpeği gibi sevmek, kimseye vermek istememek ile; onlara iyilik yapmak için hayırseverlere önayak olmak farklı şeyler. boşver gonca,kafaların değişmesi lazım kafaların, böyle rezilliğin üstüne resmen örgütlenmiş gibi bir de yorum yazdırmışlar eşe dostlarına,baksana arka arkaya,yahu bir okuyun,bir sonunu getirin,bu kadar mı acizsiniz, yook öyleler işte, işleri güçleri yok, tamam herkes gönüllü olarak çok şey yapar fakat nokta kadar iyiliği virgül kadar uzatmak,hiç yakışık alan bir hareket değildir, yukarıda da yazdığım gibi,işler bahsettikleri gibi oluyorsa, barınaklara ne gerek var ki,bu hayvanlara da yazık,bu insanlara da. Bu “hepsi benim”,”hepsi benim olsun”, mantığıyla yönetilen kurumlardaki bencillik abidesi obsesif saltanat sevdası ile nereye varılabilir ki…

    bunlar gönüllüyse,ben gönüllü falan değilim,bunlar hayırseverse ben hayırsever değilim,bunlar hayvanseverse ben hayvansever değilim,bırakın olmayayım,gerek de yok, eğer ki bu toplumda bunu yapan insanlar da hayvansever sıfatının arkasına sığınıyorsa,ben o sıfatı istemiyorum, kalsın. unutmadan, ben buradaki birkaç kişi hariç kimseyi tanımıyorum, hatta şarap’ı bile ömrümde görmedim, peki bize burayı okutan bunları yazdıran nedir? Niçin uğraşıyoruz, aslında herkes aynı yoldan yürümüyor mu,yürüyor. E o zaman suyun başını tutmuş bazı kişiler neyin kavgasını yapıyorlar ? demek ki bu işte bir iş var,kurumların başında oturan bazı kişilerin ne samimiyetine,ne de hayvanseverliklerine artık zerre kadar inanmıyorum,dediğim gibi, kalsın. siz hayvansever olun ben artık sadece insan seviyorum. daha insana saygınız yokken ne hayvanseverliğinden bahsediyorsunuz. Şimdi şuursuzca,okumadan yazdığınız yazıları elinizi vicdanınıza koyup bir daha okuyun, sadece size sunulanlar ile yorum yapacak kadar cahil misiniz, yoksa kendinizle hesaplaşabilecek yüzünüz var mı görün bakalım. Kendimi sokak köpeklerinin yerine koyuyorum da, barınağa düşmektense ölmeyi tercih ederim. Şimdi bu yazının üstüne bir ton cevap gelecektir, bu hayvanlar için gerçekten bir şeyler yapmak istiyorsanız, bunun için zaman falan harcamayın.

  25. Mehmet Can YILMAZ says:

    Unutmayın,aslolan kurumlardır,bir meral gider başka meral gelir, kimse merallere bayıldığından gitmiyor o barınağa, köpekler için orada herkes öyle değil mi, e o zaman asıl önemli olan kişiler değil, kurumlar ve işlevleridir; işlev bozulursa ilk önce iktidar değişir, sonra kurum değişir, bunu unutmayın. baki olan her zaman o köpekler olacaktır, zira iktidar sahipleri bazı köpekleri gözden çıkarmışken bunu onlara anlatmak deveye hendek atlatmaktan daha zor olacaktır.

  26. EFE BALKAN says:

    MURAT VE MURAT!A BUNLARI YAZDIRANLARA…

    Bizler,(senin ıkı tane velet olarak nitelendirdiklerin) sizleri yazmış olduğumuz yazı ile nede çok endişendirebilmişiz.Duyduğunuz korkudan olucak ki haddiniz aşarak savunmanızı dile getirmişsiniz.Asıl sen küstahça bizlerin kim oldğunu bilmeden yapmış olduğun yorum ile kendini ve bunları yazdıranları karaladığını görmüyorsun.Masa başından haddini aşmak kolay gelıyor,kimmişiz diye bir kere açıp bak.Gerçeği gördüğün vakit sen ve sana bunları yazıdıran insanlar tekrardan düşünsün.Ama eminim kı hırsınızı alamayarak bizlere ve şarabın sevgili dostlarına tekrardan saldırıda bulunmaya devam ediceksiniz.Bu yorumdan sonra (size göre veletler ben ve sevgili kız arkadaşım Gonca) korkmayın hiç birşeye cevap vermeyecegiz.Bizlere ve sevgili dostlarımıza yazılmaya devam edılıcek olan çirkin haddini aşan yazılar tüm sevdiklerimiz ile harekete geçireceğimiz planlarımıza olan isteğimiz,kararlılığımız,inancımızı artıracktır.Buyrun isteğinizi yazın.

  27. This isn’t a local blog. Stop spamming the OWA awards page.

  28. yelda turan says:

    dilerim meral hanım bu yazılanlar nedeniyle kırılmaz ve barınaktaki işinden soğumaz. çok ciddi fedakarlık gerektiren bir iş hakkını teslim etmek gerekir, yorumları yarısına kadar okudum anlayacağımı anladım, barınak gönüllülerinin de zaman zaman hataları olabiliyor ben de raslıyorum arada ama tümüne de yine de büyük sevgi ve takdir hisleri besliyorum, onların idealizmini alkışlamamamı zaman zaman yaptıkları (hatta bazen benim de kızdığım şeyler olmuştur) hatalar asla engelleyemez.
    öğrenci arkadaşlarım barınaktan köpek almakla güzel bir iş yapmışlar, dilerim şarap onlara çok uğur getirir. bir hayvanı sahiplenmek, o sevgiyi bilmek bizleri özel kılan birşey. burdaki tüm katılımcıların kendisiyle bu anlamda gurur duyması gerekir. birbirinizi yemeyin, anlayışlı olun, ortak ve büyük tepkimiz hayvan düşmanlarına olmalı, belediyelerin işgüzar zabıtalarına olmalı. siyasi otoriteleri zorlamalıyız. barınaklara daha fazla veteriner tayin edilmeli ve iyi maaş verilmeli, yaptıkları iş büyük özveri ve emek isteyen bir iş. sonra bir seferberlik başlatılmalı, kısırlaştırılmayan hayvan kalmamalı.

  29. yelda turan says:

    alelacele yazmışım bazı kelime hataları var, şimdi okudum kusura bakmayın 😉 özetle ben bu hayvanseverler arası mücadele ve çekişmelerden artık sıkıldım ve kızıyorum da. hayvan düşmanları eminim bundan çok memnun oluyordur. biz burda birbirimizle uğraşırken onlar nerde nasıl itlaf yapalım diye planlar kuruyor.

  30. ayşe arzık says:

    Şarabın,son derecede sıcak ve sevecen bir yuvaya kavuşması çok,sevindirici.Gonca ve Efenin sorumlu,dikkatli,titiz ve takipci tutumları sayesinde bugün Şarapcık,hayata dönmüş durumda.Meral Hanım,Şarabı,onlara verirken,sanıyorumki 12 yıllık birikiminden elde ettiği,tecrübesiyle Goncaya ve Efeye evraklardan ayrı,güvenebileceğini hissetmiş.Goncanın daha önceden,köpeği olduğu için,biliyordur diye tahmin ederek,meydana gelebilecek olasılıklardan söz etmemiş.İşte bu noktada, bir atlama söz konusu…
    Oysa ki,evrak doldurtulurken gösterilen titizlik,bilgi verilirken gösterilmemiş ve ihmal edilmiş .Meral Hanım;Efe nasıl 24 saatte,Şarabı evladı gibi hissedebiliyorsa bir de beni düşünün senelerini,hayvanlara adamış bir insan,onlara karşı neler duyar?Kötü niyetli olabilir miyim? diyorsunuz.Ancak; Şarap tamamen şans eseri ve büyük bir talihle,Gonca ve Efe gibi gençlerin ellerine,düşmüş.En samimi ve içten duygularıyla,her türlü şartı zorlıyarak,Şarapcığı kurtarmışlar…Ellerine,yüreklerine sağlık.
    2000 hayvanın olduğu bir barınak…Düşünün ki,artık köpeklerin hiçbirinin,hiçbir özelliği yok.Kalabalık içersinde,kaybolmuşlar…
    Bana hep eskilerdeki,,Ruh Sağlığı Hastanelerini hatırlatır barınaklar.O hastaneler ,hiçbir hastanın ” birey”olamadığı,kalabalık içinde yok olduğu,”depo”hastanelerdi.Barınaklarda,inanılmaz sayıda köpeğin istiflendiği,depolar gibi…(yöneticileri,ne kadar iyi niyetle çabalasalarda)Meral HAnım zaten, o kalabalık ta ve onca işinin arasında ne yazık ki,vakit bulmanın zorluğundan söz ediyor.(doğal olarak)
    Günümüz; artık ”fikir yaratma” çağı.Ağır işleri yüklenip,götürmek,hantal sistemlerle çalışmak gerçekten problem çözücü olmaktan çıktı.Bu tarzda işler yürümüyor.Daha doğrusu, iş çıkmıyor.Sistem çöküyor.
    Yeni ”fikirler yaratmak” ve bunları sisteme,yaşama, harmanlıyarak dahil edebilmek, çok önemli.Bu nokta da,Viktor’un barınaklarla ilgili,önerilerini çok önemsiyorum.Artık çökmüş bir sistemi,canlandırmak harekete geçirmek açısından ciddiye alınması gerek.Keşke,işbirliği içersinde,yenilikler yapılabilse….Savunmaya geçilmese.Barınaklarla ilgili bu yenilikler üzerinden ,gerçekten hayvanların yararına adımlar atılabilse.
    Meral Hanım siz seneler önce surların yanından geçerken,birçok köpeği besleyen bir adama tesadüfen rastlayıp, bu işe atılmıştınız,yanlış hatırlamıyorsam.Öyle okumuştum.Herbirini kimbilir ne kadar seviyorsunuz?Ancak yıllar geçtikçe,sayı fazlalığından ve sirkülasyonun olmamasından,başa çıkılamaz hale gelmiş bir sistemin içindesiniz.Yeni bir şeyler yapmak istemezmisiniz?Hayvanlara olan sevginizden en ufak bir şüphem yok…Ancak Şarap’ın hikayesi aslında, tamamen halihazırdaki barınak sisteminin,iflası ile ilgili bir patlamaya neden oldu.Bunu kişisel yargılanma ve infaz olmaktan çıkartıp,yeniliklere açılmaya bir fırsat olarak değerlendirilebilir misiniz?
    Yeni sistemlere geçmek herzaman zordur.İstisnasız,direnç ve savunma yaratır.Ancak akıl ve esneklik bunu kırabilir diye düşünüyorum…

  31. meral hanım;yapmış olduğunuz iş çokk saygı duyulası ve desteklenmesi gereken bir iş.bunda herkes hemfikir.size sadece şunu söylebilirim;yawru bir köpeği hayata döndürmek için çabalayan iki genç varken ve en önemlisi ortada yawru ve hasta bi can varken,eleştirilere vs. cevap verme çabanızı bi yana bırakırıp biraz daha destek olmaya çalışırsanız kendinizi de biz köpek sahiplerini de daha iyi hissettreceğinizden eminim!benim köpeğim 11 aylık.1 aylıktı sokakta bulduğumda.21 yaşındayım ve hayatımı ona göre programlıyorum.21 yaşında bir genç olarak..kimi sahipler hastalıklarıyla uraşıyor kimisi türkiye’de olmayan ilaçları arıyor..sizin işiniz çok saygı duyulası olabilir ama biz köpek sahiplerinin işi değil yaşamı olduğunu unutmadan insanları eleştirirseniz sevinirim.2000 köpek deyip durmaktansa ihtiyacınız varsa bizlerle iletişime geçin; biz köpek severler elimizden yardım olarak ne gelicekse yaparız.uslubunuzu değiştirerek insanlara yardımcı olursanız o 2000 sayısı 1000lere de iner belki hem kim bilir..

  32. meral olcay says:

    SON AÇIKLAMA VE NOKTA…
    Grupda yapılan eleştirilerin büyük çoğunluğu , sisteme değil şahsıma idi ,özellikle yorumlar çok acımasızdı..

    Yapılan tek şey, sorun var ve bu sorunu çözmek yerine eleştirmek .
    sorunun tek nedeni bilinçsiz, sorumluluk sahibi olmayan insanların köpek ,kedi satın alması ve sonra sokağa atması..

    Bu canlılar sokak da istenmiyor,evde istenmiyor ,ormanda istenmiyor , (yaban hayvanı değillerki ormanda yaşasınlar)
    yani kısacası bu 4 ayaklı canlarımızın yaşamaları, hiç istenmiyor.Yaşam hakkı yok onlar için.
    Evet bu bir gerçek türkiyede ve çoğu ülkede yaşanan.
    Gönüllülerin olmadığı barınaklarda yaşananları biliyorsunuz..
    Amacımız sahiplendirmek , ama ölene kadar bakacak ailelere ..
    En azından iyi aileler bulana kadar ,sevgi ilgi ile barınacakları bir ortam oluşturmak
    .
    Gönüllülüğün esası budur zaten,
    zorunlulukla gönüllülük arasındaki tek fark şudur,istediğin için karşılık beklemeden yardım etmek istediğin için barınaktasındır..
    Çünki bu canların biz gönüllülere ihtiyacı vardır..

    Zorunlu çalışan insanların eline muhtaç etmemek için,terk edilen cana anne ,baba şevkati verebilmek için varsın dır sanırım anlatabildim amacı.

    Ve eğitim şart diyorum,o nedenle çocuklara yöneliyorum sürekli okullar
    barınağa ziyarete ,anlatıyor,bilgi veriyoruz ki,yetişkin olunca ,evlerine aldıkları canları sokağa atmanın ne kadar acımasızlık olduğunu görsünler ..

    Şuna emin olun lütfen ,kim istemez ki terk edilen her köpeğin ,kedinin bir yuvası olsun, olsun ki bizim de yükümüz azalsın..
    Biz gönüllüler kendimize İŞKENCE etmek mi istiyoruz ,zorluklar bizi MUTLU mu ediyor tabiiki HAYIR , diğer insanlar gibi bizim de
    gezmek ,ailemize evimizdeki köpeğimize vakit ayırmak ,hakkımız değilmi?Tabiiki hakkımız.

    Ama olmuyor bu ortamda çığ gibi sokaklara cins hayvanlar ,yaşlı köpekler (artık iş görmüyor diye),muhtaçlar atılırken ,biz gönüllüler ler fedakarlık yapmak zorundayız,

    En azından insanlar bilinçlenene ,her aile evini bir canlı ile paylaşmayı doğal olarak görene dek ..

    Bu tartışmanın burada kapanmasını istiyor
    ve SON NOKTAYI kendi adıma koyuyorum..
    Yapacak çok iş var pc başında geçirecek zamanım yok ,hava soğuk ,yağmur sel ,kış kapıda vb ..
    SİZLER BU YORUMLARI SICAK ODALARINIZDA YANINIZDA ÇAYINIZI ,KAHVENİZİ YUDUMLARKEN YAZARKEN , DOĞAL OLARAK ÜŞÜMEDİNİZ,ISLANMADINIZ ,BEN BARINAK DA YOĞUN YAĞAN YAĞMUR DAN GERİ TEPEN İSKİ ANA KANAL DAN BOK ÇEKMEKLE UĞRAŞ VERİYORDUM İŞCİLERİMLE..
    HEMEN DİYECEKSİNİZ İSKİ YOKMU EVET YOKK ,10 KEZ ARAMAMIZA RAĞMEN..

    İSKİ GELMEDİ, NEDEN Mİ ÇÜNKİ ÖNCE İNSAN !!
    İSKİ EVLERİ ,HASTAHANELERİ BASAN SULARI BOŞALTMAKLA UĞRAŞIYORLARMIŞ BİZE SONRA ..
    Ben başarılı olmuşum olmamışım ne fark eder ki ,kimseye bir şey ispatlamak durumunda değilim ..
    HERKES DOĞRU BİLDİĞİ YOLDA DEVAM ETSİN YOLU AÇIK OLSUN..
    AMA ARTIK BENİ VE ADIMI MALZEME YAPMAYIN BİR DAHA SAKIN. .
    TAVSİYEM EN DOĞRU OLAN BU OLMALI..
    ÇALIŞMAYAN KURUMLAR, KURULUŞLAR,SİSTEMLERİ … VB ÇALIŞIR
    HALE GETİRMEK İÇİN ÇABA GÖSTERMEYE ÇALIŞIN ÇALIŞIRSANIZ O ZAMAN DEVAM EDİN LÜTFEN..

    YEDİKULE BARINAĞI

    MİMAR MERAL OLCAY

  33. defne karayazgan says:

    meral hanımı tanıyorumç Çok ilgili. elinden geleni yapmaya çabalayan bir kadın. ve de desteklere barınaklarında ihtiyaç var. Bisküvi ve de süt , mama götürünce gözleri dolan bir kadın. kendini adamış bir kişi olduğunu düşündüm hep. yanıldığımı da sanmıyorum. Bir şekilde bilinçsizlikler doğrultusunda her halde yanlışlıkla suçlandı. Eksik bilgi. Yavrularda her zaman ölüm , hastalık gibi riskler var hele de sokak yavrularında. Kimse bilemez, aşıları başlayana dek bir şenstır bebeğin yaşamsı. pet shoplardan alınan nice yavruyu da gördüm ölen , hastalanan, uğraşılan. Bu kadar sert ve de acımazsız olmayalım. Yıkmaya çabalamaktansa yapıcı olalım. her barınağın desteğe ,her köpeğin ilgi ve de sevgiye ihtiyacı var. bazen fokusu kaybedenler oluyor ….

  34. Bu konuda Meral Hanım şunu demiş, böyle olmuş, şu haklı gibi yorumlar yapmayacağım. Beni dehşete düşüren iki konu var bu tartışmada. Birincisi gidip petshoptan cins bir köpek almak yerine bari birini kurtaralım diyen iki gence saldıran yorumlar. Bunu anlamak mümkün değil. Çok doğru ve iyi niyetli bir yaklaşıma yapılan kimi yorumlar inanılmaz. Ben bu iki “velet”i de (asla kendi düşüncem değil, yorumlardan birine istinaden) duyarlı düşüncelerinden dolayı tebrik ediyorum ve Şarap’ın onlarla çok mutlu olacağına inanıyorum. Barınaktan alınan yavrularda hastalık çıkma riski çok yüksek. Sevgi en iyi ilaç oluyor onlara. Ben velet değilim ve oğlumu barınaktan 1 aylıkken almıştım ve hastaydı. Onu seçmemim sebebiydi sağlıksız olmasıygı. 2 yaşını bitirdi ve çok sağlıklı.
    Beni dehşete düşüren diğer konu ise Victor’un yayınladığı ve tartışılması gereken onca konuya tek tük yorum gelirken, yuva arayan köpekler hala yuvasızken bu konuya bu kadar çok mesaj gelmesi. Konu birilerine saldırmak olunca mı çok yazıyoruz biz?

  35. Pinar Apaydin says:

    Hayvanseverler birbirine destek olmalı,olmadığı sürece de bu ülkede hayvanlar adına fazla birşeyin değişeceğini sanmıyorum.Burada hararetli hararetli tartışmak yerine çözüm yolları üzerine konuşmak daha mantıklı geliyor bana.Barınaklar hakkında herkes şikayet ediyor ama herkes haklı mı?Bence tamamen değil.Gidip oraya o hayvanlara yardım etmek adına ufacık emek sarfetmeyen insanın eleştirisinin samimiyetine inanmam ben.Lütfen gönüllülerimizi kırmayalım,onlar istedikleri için oradalar.Onları eleştirmeden önce onların yaptığını biz de yapalım.Arkadaşımız köpeğini almış barınaktan çok da güzel yapmış gerçekten çok sevindim.Ama madem Meral hanımı bu kadar eleştirmiş o zaman kendi de vakti olduğunda gitsin bir barınağa (eğer bu kadar çok düşünüyorsa) ve gönüllülerimize yardım etsin,barınakların eksiklerini paylaşsın çevresiyle,boşluk doldurmaya çalışsın,yaratmaya değil.Sanırım bu daha yapıcı olur.

  36. Cenk Karayazgan says:

    Meral Hn. son açıklamanız için teşekkür ederim, yazdığınız duygu yüklü konular bu yorumları okuyan insanlara çok güzel mesajlar verdi. Deniz Erguner’in dediği gibi ilk açıklamanızı ben de talihsizlik olarak gördüm. Siz çok değerli bir insansınız ve eleştrileri bu kadar kişisel almamanızı, farklı bir destek olarak görmenizi çok isterim. Çalışmalarınızda başarılar diliyorum.